İkili kapıştı sırlar açığa çıktı
Abone olEski MİT'çi Mehmet Eymür, kavgalı olduğu eski müsteşarı Atasagun'u yaylım ateşine tuttu. Eymür dava açmaya hazırlanıyor.
Mehmet Eymür'den kavgalı olduğu eski müsteşar için
çarpıcı değerlendirme: Şenkal Atasagun en kapasitesiz
müsteşarlardan biriydi. Tahsil durumu yetersizdi. Müsteşarlığının
iptali için dava açacağım
Mehmet Eymür suskunluğunu Sabah'tan Abdurrahman Şimşek'e bozdu. Bir
dönem çok iyi dost olduğu Atasagun hakkında ilginç açıklamalar
yaptı. Kendisini teşkilattan uzaklaştırdığını iddia ettiği Atasagun
kanlı bıçaklı oldu. İkilinin, sonradan çeşitli yayınlarla kamuoyuna
da yansıyan mücadelesi nedeniyle Türkiye, teşkilat içinde yaşanan
bazı bilinmeyenleri de öğrenmiş oldu.
KARANLIK ADAMLARLA İLİŞKİSİNİ PERDELEDİ
Şenkal, müsteşarlık uğruna, beni teşkilattan uzaklaştırmak isteyen
iç ve dış güçlerle birlik oldu. Haysiyetimle oynadı. Beni
teşkilattan uzaklaştırmak için mafya ile ilişkili gibi gösterdi.
Kendisinin Çakıcı, Kaşif Kozinoğlu, Cemal Kulaksızoğlu, Semih Tufan
Gülaltay ile çarpık ilişkilerini ise perdeledi. Esas mesele
kendisinin mesleki açıdan yetersiz olması... Şenkal Atasagun ile
Mikdat Alpay'ın müsteşarlık yarışına girdikleri günlerdi. O dönemde
Mikdat Alpay, Şenkal Atasagun'un tahsil durumunun yetersiz olduğunu
yaymaya başladı. Haklıydı...
ATASAGUN'A YÜKSEK TAHSİL ŞOKU
Müsteşarlık için 4 yıllık yüksek tahsil şartı vardı. Bir zamanların
Maliye Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Şekip Altay, Demirel'e yakın
biriydi. Şekip Bey de Şenkal Atasagun'un mezun olduğu iki yıllık
Grenoble Üniversitesi'nden mezun olmuştu. Demirel, kendisini Toprak
ve Tarım Reformu Müsteşarı yapmak istemiş, ama yapamamıştı. Çünkü
tahsili mevzuata müsait değildi. Ama Atasagun'u müsteşar yaptılar.
Benim bildiğim kadarıyla Atasagun, dönemin Başbakanı Mesut
Yılmaz'ın önerisi ve Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı'nın
da desteğiyle geldi. Ben bu konuyla ilgili dava açmayı düşünüyorum.
Hukukçulardan görüş aldım. "Atasagun, bu dava sonucunda müsteşar
sıfatını ve özlük haklarını kaybedebilir" dediler.
BEN ABD'DE İKEN
O dönemde Kont-Terör Merkezi yöneticisiydim. Abdullah Çatlı'nın,
devletin her kademesiyle irtibatı vardı. Çatlı grubu tehlikeli bir
oluşum haline gelmişti. Devleti, siyaseti yönetebilecek yeni bir
örgütlenme tipi, terör olgusu olarak karşımıza çıkıyordu. Yarın
öbür gün politikaya bir nevi Ergenekon'un yaptığı gibi müdahale
edebileceği düşüncesini uyandırdı bizde. Kaza geçiren Mercedes
araba resmiyette Sedat Bucak'a aitti ama arabanın plakası "AC" idi.
Çünkü arabanın asıl sahibi Abdullah Çatlı'ydı. Çatlı bu araba ile
Meclis dâhil her yere rahatça giebiliyordu. Biz bunları tespit edip
teşkilat içi yazışmalarla kayıt altına aldık. Ama ben ABD'de iken
bu bilgilerin kayıtlardan çıkarıldığını öğrendim.
YEŞİL'İN İRTİBATI JİTEM'LE
Yeşil, başında olduğum Kontr-Terör Merkezi'nin elemanı olarak
benimle çalıştı. Birçok kere onunla bir araya geldim ve konuştum.
Beraber çalıştığı personelimiz onunla çok daha sık görüşüyordu.
Yeşil, cesur yönleri olan, operasyonel faaliyetlere yatkın,
tecrübeli biriydi. Bizimle çalışırken herhangi bir kanunsuz işi
olmadı. Biz Yeşil'i yurt dışında yürüttüğümüz faaliyetlerde
kullandık ve kendisinden memnunduk. Ama Yeşil'in asıl irtibatlı
olduğu yer JİTEM'di. Daha fazla güvendiği insanlar jandarmadaki
kişilerdi. Yani daha açık söylemek gerekirse başı sıkıntıya
girdiğinde sığınacağı yer jandarma idi. Bunu bize kendisi ifade
etmişti.
ÖCALAN OPERASYONU
Öcalan operasyonu tam başarıyla sonuçlansaydı operasyonda rol
alanlar iyi bir şekilde mükâfatlandırılırdı. Tabii Yeşil de... Ama
işte ufak tefek aksaklıklar yüzünden operasyondan tam istediğimiz
sonucu alamadık. Fakat bu operasyon Türkiye'nin kararlılığını
göstermiş ve Suriye'yi büyük ölçüde rahatsız etmiştir.
MİT'İN PARASINI KİM BATIRDI?
O olayın aslını söyleyeyim. Şenkal Atasagun zamanında, 1998'de,
MİT'in örtülü ödeneğinden sorumlu Özel Muhasebe Sorumlusu K.,
zimmetinde bulunan 300 bin lira civarındaki parayı borsada
kaybediyor. Özel muhasebeci doğrudan müsteşara bağlı. Esasında
hakkında ceza davası açılması gerekirkenher nedense sessiz sedasız
emekli ediliyor. Daha sonra K.'nin tekrardan sözleşmeli olarak
teşkilata alındığını duyuyorum. Olayın benimle ve Kontr-Terör
Merkezi ile bir ilintisi yok.
MÜSTEŞARLARIN KARNESİ
Çok yakın çalışmadım ama Fuat Doğu ve Ziya Selışık için akıllı,
bilgili, tecrübeli, iz bırakan, gelişmeyi sağlayan insanlardı
diyebilirim. Yakın çalıştığım Sönmez Köksal Bey'in de birçok
yararlı hizmetleri olduğunu, teknik ve zihniyet açısından değerli
katkılarda bulunduğunu söyleyebilirim. Şenkal Atasagun herhalde
MİT'in tarihindeki en kapasitesiz ve zayıf müsteşarlardan biridir
ama uzun yıllar kurumu idare etti. Emre Taner hayli tecrübelidir.
Denge adamıdır. Kendisinin görev süresinin uzatılması iyi oldu. Hem
Kürt sorununun çözülmesi sürecinde, hem de Ergekenon
soruşturmasının devam ettiği dönemde MİT'in başında olmasında fayda
var.