İkili finansmana karşıyım

CHP İstanbul Milletvekili Kemal Derviş, ikili finansmana kesinlikle karşı olduğunu, çünkü ikili finansmanın her zaman siyasi, askeri ve dış politik konuları beraberinde getirdiğini söyledi. Derviş, IMF-Dünya Bankası toplantıları için geldiği Dubai'de bugün bir gazetede hakkında çıkan bir yazıya ilişkin olarak gazetecilerin sorularını yanıtladı. IMF ile yapılan bir anlaşmanın şartlarının olduğunu, fakat bu şartların bütçeye ilişkin ya da para politikasına ya da kur politikasına ilişkin olduğunu, Kıbrıs konusu ya da asker konusu gibi konuların bu tür finansman müzakerelerinde hiçbir zaman ele alınmayan konular olduğunu kaydetti. Derviş, ikili finansmanda karşı tarafın her türlü politik konuyu masaya getirebildiğini belirterek, yalnızca ABD için değil, ister Almanya, İngiltere, Rusya olsun, hangi ülkeyle hangi şartta olursa olsun ikili finansman mekanizmalarına karşı olduğunu söyledi. Uluslararası kuruluşların tabii ki büyük devletlerin etkisi altında olduğunun da altını çizen Derviş, ancak bunun bir denge içinde bulunduğunu, bu tür kuruluşların tamamen bir devletin emrinde olmadığını ifade etti. Şu anda Irak'a asker kararını çıkartmak için basında iyi niyetli olmayan bir kampanya sezinlediğini belirten Derviş, bu konuda uluslararası meşruiyet içinde BM kararına dayalı olarak, gerekmesi halinde Türkiye'nin Irak'taki durumun düzelmesi için destekte bulunabileceğini, ama BM kararının mutlaka bulunması gerektiğini kaydetti. Kemal Derviş, ekonomik duruma ilişkin bir soruya karşın makro ekonomik dengelerde 2001 yılında başlatılan yeni ekonomik programın da katkısıyla çok önemli bir iyileşme olduğunu, hükümetin de mevcut ekonomik programı sürdürdüğünü kaydetti. AK PARA GİRİŞİNE VERGİ KONSUN'' Derviş, iki noktaya dikkat çekerek; bunlardan birinin sıcak para olduğunu, özellikle Ağustos ayı başından bu yana Türkiye'ye ciddi bir sıcak para girişinin başladığını, bunun da kur düzeyinde ekonomiyi olumsuz etkilediğini ifade etti. Bu sıcak parayı caydırmak için ise çıkışta değil, ama girişte mutlaka bir vergi konulmasını da öneren Derviş, bu konuyu IMF'nin de tartışmaya başladığını ifade etti. Ekonomideki ikinci noktanın da büyüme konusu olduğunu dikkat çeken Derviş, şu ana kadarki büyümenin mevcut kapasitenin kullanımı sonucu oluştuğunu, henüz uzun vadeli yatırımların başlamaması nedeniyle de istihdamda bir kıpırdanma olmadığını kaydetti. Derviş, uzun vadeli yatırım için uzun vadeli güven gerektiğini sözlerine ekledi.