Suriye'deki muhaliflerin tırnağına zarar gelmesin, biz
ilgilenelim, biz bakalım diyor ama Silivri'de daha suçunu bilmeden
yatanların neredeyse "idamını" istiyorsanız, üzgünüm ama iki
yüzlüsünüz!
Gazze'ye ağıtlar yakıp, Gazze'de patlayan bombalar için sokaklarda
sabahlayıp, evladının büyüdüğünü göremeden demir parmaklıklar
ardında günlerini geçiren babalara yanmıyorsa içiniz kusura
bakmayın ama iki yüzlüsünüz!
Bir müslüman öldürüldü diye dünyayı yakacak kadar öfkeleniyorsunuz,
bir insan düşüncelerinden dolayı özgürlüğe hasret bırakılıyorken
gıkınız çıkmıyorsa, söylemek zorundayım, iki yüzlüsünüz!
Gazze'de yaşananlar insanlık dramı evet, çocuklar ölüyor evet,
İsrail acımasızca insan katlediyor evet. Fakat, Silivri'de babalar
çocuksuz, dışarıda da çocuklar babasız büyüyor farkında
mısınız?
Gazze'de kadınlar çocuklarıyla bir başına kalıyor, öldürülen
kocalarından sonra... Türkiye'de kadınlar da çocuklarıyla bir
başına, çünkü kocaları düşünce suçlusu ve hapiste...
Yok değil mi birbirimizden farkımız?
Gazze'ye üzülürken, Suriye'li muhaliflere yanarken hemen
yanıbaşımızdakilere de yanalım.
Sevmeyebiliriz, onlar gibi düşünmeyebiliriz, ama biz sevmiyoruz
diye bir adamın evlatlarından koparılmasına göz yumabilir
miyiz?
İnsan olmanın ilk şartıdır adil olmak...
En güçlü duygulardan biridir empati yapmak...
"Sevdikleriniz üzülmesin de, sizin sevmediklerinize ise ne olursa
olsun" anlayışıyla idare edilemez hiçbir ülke...
Ne zaman ki, Gazze için sokağa dökülen kalabalık, Suriye'li bir
muhalifin kılına zarar gelmesin diye çırpınan insanlar Silivri'de
hayatı çürütülen o insanlar için de toplanır...
O zaman inanırım samimiyetlerine...
Yoksa...
Kimseyi üzmek istemem ama, bu durumda iki yüzlüsünüz!
twitter.com/nsrnylmz