İki ünlünün telefon kaydı
Abone olDeniz Seki ile Hüsnü Şenlendirici'nin telefon kayıtları basına sızdı. İkili arasındaki diyaloglarda neler yok neler.
Uyuşturucu ticareti yapmak suçundan Bakırköy Kadın ve Çocuk
Tutukevi’nde tutuklu bulunan ve 24.5 yıl hapsi istenen şarkıcı
Deniz Seki’nin, eski sevgilisi klarnetçi Hüsnü Şenlendirici ile
‘mevzu’ diye niteledikleri kokain yüzünden sık sık telefonda kavga
ettiği ortaya çıktı.
Ve bu konuşmalar Şenlendirici’nin, Seki’nin burnunu kırdığı
gerçeğini de gün yüzüne çıkardı. Dava dosyasının klasörlerinde yer
alan telefon dinleme tutanaklarında Deniz Seki ile Hüsnü
Şenlendirici arasında sık sık uyuşturucu kullanmakla ilgili
konuşmalar geçerken, bir konuşmada Deniz Seki, kokain kullandıktan
sonra kendisini döverek burnunu kırdığını söylediği Hüsnü
Şenlendirici’ye sitem ediyor.
İşte Gazete HABERTÜRK’ün ulaştığı ve ilk kez gün ışığına çıkan o
konuşmalar:
‘İlişki bitmiştir usta’
DENİZ: Ben miydim o mevzuları (kokain) içince
senin gibi tuhaf bir hale bürünüp böyle saçma sapan davranan ve
başkalarını döven. Biz niye başkalarını dövmüyoruz mesela? Neden
bir tek sen yapıyorsun bunu?
HÜSNÜ: Bu soru mu şimdi sorduğun?
DENİZ: Evet. Mevzuyla ilgili çok merak ettiğim bir
şey bu. Çünkü her şeyimizi ona bağlıyorsun ya hani?
HÜSNÜ: Deniz.
DENİZ: Madem bu kadar bize zarar veriyorsa, neden
buraya burnu kırık bir kadının yanına gelip de o üzüntülü kadına
bunu yapıp gidiyorsun?
HÜSNÜ: İşte ben de üzüntümden yapıyorum.
DENİZ: Alıp başını gidiyorsun ve sonra beni
aradığında ya da ben seni aradığımda diyorsun ki ‘Bir hafta mevzuya
ara verelim. Bakalım o zaman neler değişiyor.’ Siyasetçi cümlesi
gibi. Mevzuya ara verelim Allah Allah. Peki niçin bunu buraya benim
yanıma geldiğinde söylemedin? Niçin sevdiğine mevzu yüzünden bu
kadar zarar verebilen ve bir antidepresan dahi almayı reddeden adam
olarak bunun formülü bulmuyorsun? Ve niçin ben hâlâ bu kadar
saygısız ve şerefsiz bir kadınmışım gibi muamele görüyorum. Sen ne
yaptın bana ya?
HÜSNÜ: Ben senden sadece bir tek şey istiyorum.
Bunu yapamıyorsan zaten başka hiçbir açıklama yapmama gerek
kalmıyor.
DENİZ: Senin bir şey istemeye şu anda hakkın yok
ama bak.
HÜSNÜ: 1 hafta.
DENİZ: Ben konuşuyorum daha.
HÜSNÜ: Tabii, peki. Dinliyorum haydi bakalım.
DENİZ: Anladın mı beni? Benim içim dolu.
HÜSNÜ: Hıı.
DENİZ: Burada canı yanan, g..ne iğne yiyen ve
burnu kırık bir kadın benim.
HÜSNÜ: Evet.
DENİZ: Benim konuşmaya hakkım var. Bak senin her
tarafın aslan gibi. Hiçbir yerine bir şey olmuyor. Allah da
etmesin. Çünkü yapan sensin. ‘Bunları mı konuşalım şu an’ diyorsun?
Sonra ‘Mevzuyla alakalı’ diyorsun? Sonra diyorsun ki ‘Bunu mu
soracaksın, bunu mu cevaplayacağım.’ Şimdi buraya gelip niye içtin
o zaman? Bunun cevabını mı vereyim diyorsun? Ne dediğini biliyor
musun ya? Diyecek o kadar çok şeyim var ama hiçbir şeyim yok ki?
Çünkü hayatımda hiçbir erkek bana kendime olan saygımı bu kadar yok
ettirmedi. Nefret ediyorum kendimden.
HÜSNÜ: Tek çaremiz kalıyor. Ben sana zaten uzun
uzun bir şeyler yazdım
göndereceğim.
DENİZ: Öyle mi? Ayrılık? Bitti?
HÜSNÜ: Tamam.
DENİZ: Bizim ilişkimiz bitmiştir usta.
HÜSNÜ: Böyle uzun uzun konuşmaya gerek yok
yani.
DENİZ: Mezara kadar.
HÜSNÜ: Anlaşıldı.
DENİZ: On beş yirmi gün sonra da postacı çıksa
önüme, evlenmeyen ne olsun?
HÜSNÜ: Hadi bakalım.
‘İçmiyorum a... k....’ Hüsnü ağzını fena bozdu
19.11.2008
DENİZ: Alo
HÜSNÜ: Alo
DENİZ: Keyfini böldüm özür dilerim.
HÜSNÜ: Estağfurullah.
DENİZ: Taşına (kokain) tuşuna sonra devam
edersin.
HÜSNÜ: Yok hiç öyle bir şey yapmıyorum ben.
DENİZ: Biliyorumben yaptığını biliyorum; duydum
hayatım.
HÜSNÜ: Eee sen duyarsın da ben yapmıyorum.
DENİZ: Hiç öyle değil.
HÜSNÜ: Deniz.
DENİZ: Hıı.
HÜSNÜ: Beni sinir etme.
DENİZ: Bağırma be.
HÜSNÜ: Bunu konuşmak içinmi aradın beni?
DENİZ: Hayır bağırma kenara çekil.
HÜSNÜ: İçmiyoruma….. k………içmiyorum.
DENİZ: İçme tamam hayatım.
HÜSNÜ: Allah Allah.
DENİZ: Tamam içmezsen içme.