İki üniversite mezunu eşten çalıştırmayan kocaya boşanma davası: Karnımda 5 aylık bebeğim öldü
Abone olANKARA'da H.Ç. (43), 2 üniversite bitirdikten sonra evlendiği F.Ç.'ye, 16 yıl boyunca çalışmasına ve dışarı çıkmasına izin vermeyerek, şiddet uyguladığı iddiasıyla boşanma davası açtı. Eşi hakkında uzaklaştırma kararı aldıran H.Ç., "Onun şiddeti, zulmü yüzünden benim karnımda 5 aylık bebeğim öldü. Sokağa çıkmaya korkuyorum. Can güvenliğim yok" dedi.
Afyon Kocatepe Üniversitesi Muhasebe Bölümü'nün ardından Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümü'nü bitiren H.Ç., 16 yıl önce muhasebe bürosunda birlikte çalıştığı F.Ç. ile hayatını birleştirdi. Eşinin çalışmasına izin vermediği H.Ç., bir süre sonra da iddiaya göre, fiziksel ve psikolojik şiddet görmeye başladı.
2 çocuğu için evliliğini sürdüren H.Ç., 1 yıl önce evi terk ederek, boşanmaya karar verdi. Ailesinin yanına yerleşen H.Ç., boşanma davası açtı. F.Ç. de eşinin çok sevdiğini bilmesine rağmen 'patlıcan oturtma' yemeğini evlilikleri boyunca sadece 1 kez yaptığı, ekmek almaya, çöp atmaya dahi çıkmadığını ileri sürerek, karşı velayet ve manevi tazminat davası açtı. H.Ç., boşanma davası devam ederken, çocuklarını görmek için geldiğinde kendisini yine darbettiğini öne sürdüğü eşi hakkında uzaklaştırma kararı da aldırdı.
'16 yıl izole hayat yaşattı'
DHA'ya konuşan H.Ç., evlenmeden önce eşinin kendisini farklı tanıttığını ileri sürerek, "Evlendiğim günden itibaren zulüm başladı. 3,5 yıl onun ailesiyle birlikte yaşadıktan sonra kendi evimize çıktığımız ilk gün 'Bundan sonra hayatın daha beter olacak' dedi. Onun şiddeti ve zulmü yüzünden üzüntüden karnımdaki 5 aylık bebeğim öldü. Oğlum 5-6 yaşlarındaydı. Beni koridora yatırdı, boğazımı sıktı, elinden zor kurtuldum. Oğlumun gözünün önünde oldu. Çocuklarım için katlandım. 2 üniversite mezunu bir bayanım. Çok sosyal bir kadındım. Birçok kurslara gittim. 16 yıl bana izole hayat yaşattı. 15 sene tuşlu telefon kullandım. Zulmediyordu. Ekonomik, psikolojik ve fiziki şiddet vardı. Bir gün oğlumu ikna edip, 'Evden gidelim' dedim. Kıyafetlerimizi valize yerleştirip dolabın içine sakladım. Eğer o dolabı açıp da onları görseydi beni kesin öldürürdü. O evden çocuklarımla beraber kaçtım ve boşanma davası açtım" dedi.
'Sokağa çıkmaya korkuyorum'
H.Ç., dava aşamasında çocukları görme bahanesiyle geldiğinde yine eşinin kendisine şiddet uyguladığını söyleyerek, "Sokağa çıkmaya korkuyorum. Can güvenliğim yok. Bir an önce boşanmak istiyorum. Çocuklarımı ona asla vermek istemiyorum. Her an başıma ne geleceğini bilmiyorum. Uzaklaştırma kararım var; ama polis sonuçta yanımda gezmiyor" diye konuştu.
H.Ç.'nin avukatı Feyza Çerçioğlu ise "16 yıllık evlilikten sonra hayata yeniden başlangıç yapmak isteyen müvekkilim var çünkü 2 üniversite mezunu, donanımlı ve çalışma hayatından evlilik hayatına geçiş yapmış bir kadın. Ne yazık ki evlilikte umduğunu bulamayan bir kadın çünkü fiziksel şiddetin yanında ekonomik ve psikolojik şiddetle de boğuşmak zorunda kalmış. Daha önce kendi parasını kazanan, ayakları üzerinde duran bir kadın. En kısa sürede müvekkilimizin lehine bu sonucu alacağımızı ona yeniden başlangıç yaptıracağımızı düşünüyorum" dedi.