İki ülkeden rahat olun mesajı
Abone olTürkiye'nin AB ülkelerinde başlattığı diplomatik atak sonuç verdi. İsveç ve Finlandiya Ankara'ya 'rahat olun, müzakereler 3 ekimde başlayacak' mesajı gönderdi.
Ankara, geçtiğimiz cuma günü 3 ekimde başlaması beklenen
müzakerelerin engellenmesi ihtimaline karşı 'AB'de ikna turu'
başlatmıştı.
Bu çerçevede diplomatik kaynaklar, İsveç ve Finlandiya'ya giden
Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Büyükelçi Ali Tuygan'ın iki ülkedeki
temaslarının başarılı geçtiğini duyurdu.
Deklarasyon hala gündemde
Diplomatik kaynaklara göre Ali Tuygan, iki ülkede birer gün süren
temaslarında, özellikle 'Türkiye'nin Kıbrıs Rum kesimini
tanımadığına ilişkin yayımlandığı deklarasyon' ve Ek Protokol
hakkında geniş açıklamalarda bulundu.
Ali Tuygan ve diğer üst düzey Türk büyükelçilerinin Avrupa'da
oluşan Türkiye karşıtı havayı dağıtmak için AB başkentlerine
yönelik ziyaretlerini sürdüreceği açıklandı.
Önümüzdeki günlerde Londra ve Paris'in de yine üst düzeyde ziyaret
edilmesi planlanıyor. Temasların ardından eğer gerek görülürse,
dışişleri bakanı ya da başbakan düzeyinde girişimler gündeme
gelecek.
Tartışmalarda Fransa'nın rolü
Türkiye'nin 3 ekimde AB ile yapacağı müzakerelere ilişkin olumsuz
söylemler, Fransa Başbakanı Dominique de Villepin'in 2 ağustosta
yaptığı açıklamaların ardından yoğunlaşmıştı.
Villepin, Türkiye'nin Kıbrıs'ı tanımaması halinde, AB ile
müzakerelerin düşünülemeyeceğini söylemişti. Fransız Başbakan,
Türkiye-AB arasında 3 ekimde başlaması öngörülen müzakerelerin
ertelenebileceğini savunmuştu.
Fransız 'Le Figaro' gazetesi de 5 ağustos cuma günkü sayısında,
Fransa başbakanının 'Kıbrıs tanınmalı' açıklamalarının
Cumhurbaşkanı Jacques Chirac tarafından da desteklendiğini
yazmıştı.
Gazete, Chirac’ın, "başbakanın da ifade ettiği gibi, Avrupa Birliği
üyelerinden birini tanımaksızın, bir ülke ile müzakere açılması
düşünülemez' dediğini yazmıştı.
Bağış: "Üyelik bir zamanlama meselesi"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Dış İlişkiler Danışmanı Egemen
Bağış ise tartışmalarla ilgili olarak AB'nin bir kriz surecinden
geçtiğini ve Türkiye'nin de 'bir bahane' olarak seçildiğini
söylemişti.
Bağış'ın geçtiğimiz cumartesi günü İngiliz Financial Times'ta çıkan
demecinde, Türkiye'nin AB üyeliğinin bir ihtimal değil, bir
zamanlama meselesi olduğunu da söylemişti.
Türkiye'nin, Avrupa ile bütünleşme hedefine güvenle yürümeyi
sürdüreceğini vurgulayan Bağış, ''eğer bazı kıta Avrupa'sı
politikacıları Türkiye'nin AB üyeliğinden ilk kez geçtiğimiz kış
haberdar olduklarını söylüyorlarsa, bunu bir şaka olarak kabul
etmek gerekir. Türkiye, siyasi bir şaşkınlık sonucu yanlış bir yere
konulamayacak kadar önemli bir ülkedir'' demişti.
Deklarasyonda Kıbrıs tanınmıyor
Türkiye, 29 temmuzda AB dönem başkanı İngiltere'nin Türkiye'ye
gönderdiği Ek Protokol metnini Brüksel'deki Türk daimi temsilcisi
Büyükelçi Oğuz Demiralp aracılığı ile imzaladı.
Türkiye, protokole imza atarken, Kıbrıs cumhuriyeti'ni tanımadığını
da yayımladığı bir deklarasyonla ilan etti.
Deklarasyonun içeriği:
Türkiye siyasi çözüm için kararlılığını sürdürmektedir
Bu protokoldeki Kıbrıs Cumhuriyeti 1960'daki ortaklık devleti
değildir
Türkiye için Rum tarafı Kıbrıs Türk tarafını temsil
etmemektedir
Türkiye KKTC ile ilişkilerini değiştirmeyecektir
Türkiye bu protokolle Kıbrıs Cumhuriyeti'ni herhangi bir şekilde
tanımış olmayacaktır
Kapsamlı çözümle birlikte Türkiye yeni oluşacak devlet ile
ilişkiler tesis etmeye hazırdır
Kaynak: