İki ülke Türkiye'yi kandırıyor!
Abone olSuriye konusundaki analizleriyle dikkat çeken Hüsnü Mahalli Türkiye'nin Suriye politikalarıyla ilgili şok iddialarda bulundu.
Suriye'deki iç savaşın ilerlemesinin ardından Türkiye'ye
de sıçrayan olaylar yeni bir krizin habercisi olarak yorumlandı.
Suriye'yi iyi bilen yazarlardan Hüsnü Mahalli Türkiye'nin bataklığa
çekilmek istendiğini, Suudiler ve Katar'ın Türkiye'yi kandırdığını
iddia etti.
Gazeteci yazar Hüsnü Mahalli, röportaj verdi ve çarpıcı tespitler
yaptı.
Hüsnü Mahalli, Türkiye'nin Beşşar Esad'a "iktidarı Müslüman Kardeşler ile paylaş" fikriyle gittiğini ancak Esad'ın bunu kabul etmediğini iddia etti.
Türkiye neden bu süreçte taraf olma ihtiyacını hissetti?
Türkiye iktidarı Müslüman Kardeşlerle paylaşması fikriyle Esad’a gittiği iddia ediliyor. Hatta direk bunu Esad dile getiriyor. Yani demokrasiyi kurgula, reformlar yap demekten ziyade bir dayatma söz konusu.
Ancak Esad bu noktada Hem Davutoğlu’na hem de MİT Müsteşarı
Hakan Fidan’a bu hemen yapılacak bir iş değil diyor. Hatta şunu
dile getiriyor; “Türkiye demokrasisini 90 yılda anca oturtabildi.
Benden 5 yılda demokrasi getirmemi istiyorsunuz.” Esad sınırları
açtığında, ortak bakanlar kurulunu topladığında ve reformlara
başladığında isyanlar olmasaydı Türkiye gibi olabilirdik diye dert
yandığı iddia ediliyor
Türkiye neden bu kadar acele etti?
İşte film aslında bu sorunun cevabında kopuyor. Türkiye büyük
bir yanılgı içerisinde…
1- Türkiye bölgesel bir projenin uygulayıcısı konumunda ve
bu projenin işlemesi için tüm şartları zorluyor. Libya’da Tunus’ta
Mısır’da başarıya kısmen de ulaştı ama Suriye karşı çıkınca
elindeki tüm kozları sunmaya karar verdi.
2- Batının oyununa geldi. Batı merkezli bir düşünce
içerisinde hemen kısa yoldan sonuca gitmeyi düşündü.
3- Suudi ve Katarlı şeyhler Türkiye’yi yine kandırıyor.
Tarihte olduğu gibi bugün de yine Türkiye üzerinden oyun
oynuyorlar. Suriye bataklığına çekip Türkiye’nin zor durumda
kalması için finansal olarak desteklerini
esirgemiyorlar
Türkiye Müslüman Kardeşlerin şekillendirdiği bir Ortadoğu’yu
neden istiyor? Liderlik için mi?
Şartlar Türkiye’nin istediği gibi gitse dahi Türkiye’nin bölgesel
bir lider olma ihtimali yok.
Düşünün tüm bölgelerde Müslüman Kardeşler iktidara gelse bile Mısır bu sefer sahne alır. Müslüman Kardeşlerin kurulduğu topraklar olarak kendi sözünün Ortadoğu coğrafyasında hüküm sürmesini ister.
Suriyeli muhalifleri Türkiye’nin örgütlediği iddiaları
söz konusu? Suriyeli muhalifler bölge için iyi bir müttefik
mi?
Suriyeli muhalifler denilen yapı bölgede güvenilmesi en son oluşum.
Türkiye bu insanlara inanarak bir dış politika yürütüyor ve bu
yanılgının bedellerini de ödüyor. Düşünün “Esad 2 aya gider, Esad
yazı görmez, Esad Mayıs’ta bırakıyor” diye diye Türkiye’yi de
kandırdılar. Suriyeli muhaliflerin verdiği bilgiler yalan.
Kandırılıyor Türkiye
Texas senatörü Charlie Wilson’ın SSCB’yi zayıflatmak adına Afgan
mücahitlere silah yardımı yapması ve bunu Amerikan dış politikasına
dönüştürmesi filmlere bile konu olmuştu. Buradan da bir El Kaide
türemişti. Şimdi Suriye’ye gelelim
Suriye’deki muhaliflere silah yardımı yapılması ne derece
doğru?
Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür derler… Hatta bu konuyla ilgili en güzel sözü Milli şairimiz Mehmet Akif dile getirmiş;
“Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey!
Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?
‘Tarih’i ‘tekerrür’ diye tarif ediyorlar;
Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?”
1950’lerde başlayan Amerikan yakınlaşması Türkiye’nin yarım
asırlık tarihini oluşturdu. 1950’ye kadar 1 tane ABD üssü olmayan
Anadolu toprağında 60 sonrasında 160’tan fazla ofis, üs, dinleme
tesisi ortaya çıktı. O dönemde Suriye sınırına 1 milyon mayını
Adnan Menderes dizdi.
ABD’nin Ortadoğu konusundaki dış poltikası Türkiye’nin hem iç hem
de dış politikasının temelini oluşturuyor. Hatta dönemin ABD'
başkan yardımcısı Nelson Rockefeller bu tespiti “Türkiye oltadaki
balık” şeklinde özetleyebiliyor.
Suriye’yi ne bekliyor?
Esad gitmeyecek. Esad’ın gitmesiyle ilgili politika üretenlerin bunu bilmesi gerekiyor. Ama olur da giderse hem bölgede hem de tüm ortadoğuya yayılacak bir iç savaşa herkesin hazırlıklı olması gerek.
Reyhanlı saldırısından bir iki gün önce inanılmaz bir Suriye diplomasisi vardı. Bir hafta içerisinde Obama, David Cameron, Putin, François Hollande görüşmeleri yapıldı.
Rusya ve Amerika’nın hem fikir olmasıyla 30 Mayıs’ta Suriye konferansı düzenlenecek. Bu konferans Suriye meselesini çözecek bir konferans olacak. Kısacası 30 Mayıs Suriye meselesi için bir milat olacak.