'İki tarafı idare eden Pakistan'
Abone olUsame bin Ladin'in bulunup öldürüldüğü ülkenin Pakistan, mevkiinin ise Pakistan ordusuna bağlı önemli bir merkezin yanı başında olması, kafalarda soru işaretleri uyandırdı.
CIA Başkanı Leon Panetta, Usame bin Ladin'in Pakistan'da
öldürüldüğü operasyona hazırlanırlarken, Pakistanlı yetkililerle
bilgi paylaşmadıklarını, çünkü bin Ladin'e operasyon hakkında
önceden bilgi sızdırılmasını istemediklerini söyledi.
ABD'nin Pakistan'a duyduğu güven eksikliği, İslamabad hükümeti tarafından reddedidli.
Fakat Usame bin Ladin'in yıllardır Pakistan'da, hem de önemli bir garnizon kentinde nasıl saklanmayı nasıl becerdiği konusunda ciddi soru işaretleri var.
İngiltere'nin Independent gazetesi Pakistan meselesini başyazısına taşıyor.
Gazete, bin Ladin'in Pakistan'ın en önemli askeri akademisinden
sadece birkaç yüz metre uzakta istihbaratın, ordunun ya da sivil
yetkililerin ruhu duymadan yaşadığına inanmanın zorluğuna dikkat
çekerken, Batı'nın yıllardır Pakistan'ın ''iki tarafı birden idare
etmesine'', gönülsüz de olsa Afganistan'daki desteği nedeniyle göz
yumduğunu kaydediyor.
Pakistan'a yalnızca ABD, yılda 2 milyar doları askeri olmak üzere 9 milyar dolar yardım sağlıyor.
Independent, İslamcı teröre en fazla kurban veren ülkelerden olan Pakistan'da radikallere yönelik halk desteğinin yüksek olduğunu anımsatarak, ''El Kaide için, nükleer silahlı Pakistan, çorak Afganistan'dan daha büyük bir ödül olacaktır.'' diyor.
Pakistan'da koalisyonun parçalı ve kırılgan, ekonominin krizde, Taliban'ın intihar saldırılarının da devam etmekte olduğunu kaydeden Independent, şu noktaların altını çiziyor:
''Bin Ladin sonrası baskılar, Washington'u hükümeti bir kenara bırakarak işini doğrudan ülkenin en güçlü kurumu orduyla görmeye sevkedebilir. Bu hata olacaktır. Yapılması gereken, bir yandan hükümete terörle mücadele ederken demokratik değerleri öne çıkarması, yolsuzlukla mücadele edip modern bir vergi sistemi ve yasalarda dine karşı işlenen suçlarla ilgili hükümleri reformdan geçirmesi için baskı yaparken, bir yandan da destek vermektir.''
Independent, bu bağlamda, dokuz yaş altındaki çocukların yüzde 40'ının eğitim olanaklarından yoksun olduğu ülkeye İngiltere'nin eğitim yardımlarını artırma girişimini yerinde buluyor.