'İki kardeşim el Nusra'ya katıldı, şimdi IŞİD'in elindeler'
Abone olIŞİD'den kaçarak Türkiye'ye gelen medya aktivisti Muhammed, kardeşlerinin nasıl radikalleştiğini anlattı. Rengin Arslan'ın haberi.
"El Nusra'ya 2,5 yıl önce katıldılar. Katıldılar, çünkü her yer bombalanıyordu, çünkü rejim insanları öldürüyordu, çünkü dünya Suriye savaşını görmezden geliyordu."
Şimdi 14 ve 16 yaşlarında olan ve El Nusra saflarından savaşa katılan kardeşlerini böyle anlatıyor Muhammed.
Bir gün Facebook'tan gelen bir mesaj hayatının seyrini
değiştirmiş.
Bir IŞİD hesabından "Kardeşlerin elimizde. Deyr Zor'a gelirsen onları serbest bırakırız." yazan bir mesaj almış.
"Önce inanmadım" diyor ve devam ediyor, "Oradaki bir arkadaşımı eve bakmaya gönderdim. O da evi boş bulunca doğru olduğunu anladım."
Muhammed medya aktivisti. Yaklaşık bir ay önce Türkiye'ye gelmiş. Gelmesinin nedeni ise IŞİD'den kaçmak.
Memleketi olan Deyr ez Zor'da Özgür Suriye Ordusu ve El Nusra ile IŞİD arasındaki çatışmaları görüntülemiş.
IŞİD'in bu yüzden kardeşlerini rehin aldığını ve onları serbest bırakmak için kendisini istediklerini söylüyor.
'IŞİD'e katılabilirler'
Annesini sorduğumda hala Deyr ez Zor'da olduğunu söylüyor. Muhammed, "İkisi IŞİD'in elinde, biri Türkiye'ye kaçmış olan oğullarının arasında kaldı." diye anlatıyor ağlayarak.
Cihatçı bir örgüt için savaşırken kaçırılan kardeşlerinin IŞİD'e katılma ihtimalini uzak görmüyor. Artık rehin olmayabileceklerini bile düşünüyor.
"IŞİD'e de katılabilirler. Çünkü şeriat kursları aldılar. Eğer IŞİD onları öldürmezse, IŞİD'e katılabilirler."
Gaziantep'te buluştuğumuz Muhammed, şimdiki durumlarını bilmediği kardeşlerinin çocuk yaşta nasıl cihatçı olduklarını anlatıyor sonra.
"Kardeşlerimin El Nusra'ya katılmak istediklerini duyduğumda şok oldum. Katılmalarına karşı çıktım. Onları durdurmaya çalıştım. Ama söylediklerimi umursamadılar. Sonra onlar beni örgüte katmaya çalıştılar."
Muhammed, ÖSO'nun kendi bölgelerinde çocukları örgüte kabul etmediğini ve El Nusra'nın bu durumdan bir açıdan faydalandığını belirtiyor: "ÖSO onları reddettiğinde, El Nusra davet etti. Çocukların oraya yönelmesinin nedeni bu."
İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün geçen Haziran ayında yayımladığı bir rapora göre ÖSO Mart ayında çocukların örgüte kabul edilmelerini yasaklamıştı. Ancak aynı rapor ÖSO'nun bu yasağı her bölgede uygulamadığına da dikkat çekiyordu.
'El Nusra her ay 100 dolar verdi'
Muhammed ise çocukların savaşmasına karşı. Çocukların bu gruplara katılıp savaşmasının engellenmesi gerektiğini, çocukların yerinin okul olduğunu söylüyor.
El Nusra gibi pek çok örgütün ise çocukları "kamplara" davet ettiğini anlatıyor. Muhammed ayrıca El Nusra'nın çocuklara ilk üç aydan sonra her ay 100 dolar verdiğini de söylüyor.
Peki kardeşleri El Nusra'ya katıldıktan sonra değiştiler mi?
Muhammed, "Bir gün evde televizyon izliyorduk. Kardeşim, 'Artık televizyon izlememeliyiz' dedi. Sonra annemin ve kız kardeşimin sokağa tek başlarına çıkmamasını istedi. Bizim de cihada gitmemiz gerektiğini söyledi." diye yanıtlıyor bu sorumuzu.
Ağır silahların yanı başında çocuklar
Yüzünde büyük bir üzüntüyle anlatıyor bunları Muhammed.
Sonra daha da büyük bir üzüntü ifadesiyle ekliyor, "Konuşmalarını dinleseniz çocuk değil adam derdiniz. Duysanız şok olurdunuz."
Muhammed kardeşinin evdeki bir "şakasını" anlatıyor sonra. "Bir gün ona El Nusra'ya karşı olduğumu söyledim. Ülkeyi mahvedecekler dedim. Ve kardeşim bana 'Sus yoksa öldürürüm seni' diye yanıt verdi."
Bunu hâlâ bir şaka olarak hatırlamak istiyor ama sesindeki ton, unutamadığını söylüyor.
Kardeşlerinin ve Suriyeli diğer çocukların çocukluklarının çalındığını söylüyor.
"Esad rejiminin işlediği cinayetleri gördü insanlar. Dünya sessiz. Esad bombaladı, öldürdü. Bu yüzden insanlar eline silah alıp evini, yurdunu savunmaya başladı."
Kardeşlerinin pek çok fotoğrafını gösteriyor bize bilgisayarından. Bir tanesinde kardeşi Kur'an-ı Kerim'den şehitlik ile ilgili bir ayetin yazılı olduğu tabelanın yanında poz vermiş. Bir başka fotoğrafta ağır silahların yanında görünüyorlar, bir başkasında ise elinde bir silahla.
Raporlar, gözlemciler, insan hakları savunucuları bu çocukların, çocukluğunun "çalındığını" düşünüyor.
Muhammed'in kardeşleri ise bir cihatçı grup için savaşırken, sonra bir diğeri tarafından rehin alınırken kendi yaşıtlarından çok daha farklı bir hayat yaşıyorlar.
Ağabeylerinin tahmin ettiği gibi IŞİD'e katılırlar mı bilinmez ama Suriye savaşının ve cihatçı örgütlerin çocukların hayatından aldıklarını geri getirmek imkansız gibi görünüyor.