İki çocuğu öldürülen Dilek Çakır ilk kez konuştu
Abone olDilek Çakır çocukları Elif ve Hira'nın babaları tarafından öldürülmesi sonrasında ATV'de öyle bir konuşma yaptı ki tüyleri diken diken etti. Müge Anlı dahil herkesin susturan Dilek Çakır, anlattıkları ile ibretlik dersler verdi. Dilek Çakır canlı yayında konuştukça ATV'nin telefon hatları kilitlendi. İşte Dilek Çakır'ın her satırı olay sözleri.
İSTANBUL Maltepe'de iki çocuğunu öldürüp intihar eden katil babanın boşanmak üzere olduğu eşi Dilek Çakır canlı yayına katıldı. 28 yaşında olan ve çocuklarını öldüren katil babayla ilgili açıklama yapan Dilek Çakır, her satırı tüyleri diken diken eden süreci anlattı.
Sözleri ile ATV'nin telefonlarını kilitleyen Dilek Çakır, 3 yaşındaki Elif Mina ile 2 yaşındaki Hira'nın babaları Ali Yardım tarafından öldürülme sürecini anlattı. Çocuklarının emzikleriyle canlı yayına çıkan Dilek Çakır 'Bugün benim ayakkabılarımda çocuklarımın mezarının toprak izi var. Benim çocuklarımın kefen parçası var elimde. Benim iki tane emzik kaldı elimde' sözleri ile yürekleri dağladı.
Eşi Ali Yardım'ın kendisini takıntı haline getirdiğini anlatan Dilek Çakır, "Mesele benim güzel konuşmam, güzel olmam değildi. Mesele benim kafa yapımdı' diyerek ibretlik bir konuşma yaptı. İşte Dilek Çakır'ın her satırı yürek sızlatan ibretlik sözleri;
-Bu adam beni bir ay önce yaraladı. Duruşma 4. aya verildi. İnanabiliyor musunuz? Ve bugün benim ayakkabılarımda çocuklarımın toprak izi var. Benim çocuklarımın kefen parçası var elimde. Benim iki tane emzik kaldı elimde. Kimsem kalmadı çünkü çok hafife alınıyor. Kimse görevini yapmıyor, herkesin peşine polis takın demiyorum. Bir saat girip çıkıyor neden korksun ki.
-Bana sen kimsin derdi. Senin polisin senin savcın seni kurtarmayacak derdi. Senin ailen seni korturmayacak derdi... Kurtarmadılar da... Kızgınım herkese kızgınım. Başka Hira'lar ölmesin başka Elif'ler ölmesin. Benim Elif'im çok akıllıydı. Daha 3 yaşındaydi benim Elif'im. Sayı saymayı biliyordu. 2 yaşındaki Hiram'da öyle sayı saymayı biliyordu.
-Öyle kibar yetiştirdim ben çocuklarımı. Kimseyi kıramaz, kimseye kıyamazlardı. Benim çocuğum çikolatasının yarısını yer yarısını köpeğine verirdi. Ben öyle merhametli yetiştirdim yavrularımı. Öyle güzel yetiştirdim ben çocuklarımı. Hak mı bu.. Kime sorayım şimdi. Kimden isteyeyim ben çocuklarımı. Kime hesap sorayım.
Aileme de kızgınım. Korumadılar beni kollamadılar beni. Çocukları ver kurtul dediler bana... O zaman peşini bırakır dediler. O beni takıntı haline getirmişti. Güzel konuştuğum için değil, güzel olduğum için değil. Boyum posum için değil. Kafa yapım için. Onu takıntı haline getirmişti. Yenilgiyi kabul edemiyordu.
-Kendileri korkuyorlardı, korumaya çalışıyorlardı değil. Madem beni korumaya çalışıyorlardı neden beni evlerine almadılar. Ben kimseden bir şey istemedim. Ben çocuklarımı vermem. Bir kadına ailesi 'kadın sığınma evine git' der mi. Ve ben gittim. Bir ay kadar kaldım çocuklarımla.
-Yaren ile bir ev tuttuk hayatımıza devam ettik. Ufak tefek çalışıyordum. Korkularımdan dolayı evden çıkamıyordum. Birisi çıkıp oğlum sen ne yapıyorsun onlar senin çocukların. O hala senin nikahlı karın diye konuşabilirdi... Kendi ailesi de dahil.. Kendi abisi akrabaları. Ben 'sizin kardeşinizden şiddet görüyorum dediğimde 'sen iki tokat yiyip ailenin yanına gidiyorsun' dediler. Ben iki tokat yemedim 6 yıl boyunca şiddet gördüm. Aynı binanın içinde bıçakla kovaladı beni komşum kurtardı. Ben ondan sonra bıraktım.
-Ben hala devam ediyordum hala savaşıyordum. Ne zaman ki o el çocuklarıma uzandı ben 'bitti' dedim. Bitti dediğimde de gerçekten bitmişti dönmedim savaştım. Çocuklarıma şiddet uyguladığını görmedim ama onların yanında bana şiddet uyguluyordu. O bıçak onların yanında çekiliyordu. Benim büyük kızım 'anne beni babama verme babam beni kesecek' diyordu. Her kapı çaldığında benim çocuklarım köşe başlarına saklanıyordu. Her telefon çaldığında. Açma diyordu seni döver diyordu.
-O gün niye verdi: Ailemi tehdit ediyordu. Olaydan bir ay önce benim kızkardeşimin kafasına silah dayadı. Annem de dahil. Sen çocukları görüyorsun da ben göremiyorum diye... Polis çağırdık bu adamda silah var dedik. Arabasında vardı. OHAL'deyiz öyle mi şu anda. OHAL'de o arabanın aranması üstünün aranması gerek miyordu? Arama kararı çıkarmam gerekiyormuş. Silah bu... Pompalı silah... 3 yaşındaki çocuğum pompalı silahla öldürüldü. İnternetten almış. Bu kadar basit. Benim kızım 500 liraya gitti. O silahları almak bu kadar kolay. Köşe başlarında satılıyor. Hepiniz biliyorsunuz bunu, hepimiz biliyoruz.
-15 gün önce mahkemeden karar çıkardım diye aradı. Güzel güzel konuşup anlaşmaya çalıştım onunla. Ben ne yaparsam yapayım nereye gidersem gideyim bunlar onun çocukları. Bunu değiştiremem. Çocukları ilk verdiğimde babaannesi yanındaymış sıkıntı çıkmadı. Karakola verip oradan alıyordum, korkuyordum çünkü onun yanına gitmeye.
15 gün sonra kötü konuşmadan ben salı günü izinliyim. Cumartesi pazar yerine salı alayım dedi. Ben de tamam dedim. Olayın olduğu gün arkadaşımla götürüp verdim. Herhangi bir olay olmadı tartışmadık. Akşam üstü 5 gibi aradım çocuklar nasıl dedim. Yemek yediniz mi dedim. Benim küçüğüm açlığa hiç dayanamaz. Yemedik daha yeni uyandık dedi. Tamam bir şeyler yiyin dedim. Kızımın biberonu yarım kalmış. Sütü yarım kalmış benim çocuğumun.
Korkmayın asla durmayın. Çocuklarınızı gözünüzün önünden bir dakika bile ayırmayın bir dakika bile. Kendi babası yapıyorsa herkes yapar bunu. Kendi öz babası öldürüyorsa herkes öldürür. Çocuklarınızı erkek gibi yetiştirmeyin. İş yapsınlar evde kadınlarına yardımcı olsunlar. Erkeklik iç güdüsü zaten içinde olur. Gerekeni allah verir siz çocuklarınızın elinden tutun.