İki bakandan müsilaj için iki farklı çözüm

Marmara Denizi, 'deniz salyası' olarak da bilinen müsilaj nedeniyle tehdit altında. Canlı popülasyonunun ve çevre temizliğinin etkilendiği müsilaj nedeniyle başlatılan çalışmalar hızlandırıldı. İzmit Körfezi'nden başlayarak neredeyse tüm Marmara Denizi'nde rastlanan deniz salyası, Ege Denizi'ne doğru ilerliyor.

Kanal İstanbul'un rolü

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Türkiye'nin bu ay temelini atacağı mega projelerden biri olan Kanal İstanbul'la deniz salyasının da önüne geçileceğini vurguladı. Kanal İstanbul'un Karadeniz'den akan nehirlerin Marmara'ya karışacağını ve güçlü akıntıyla deniz salyalarını bitireceğini söyleyen Karaismailoğlu, şu ifadeleri kullandı:

"Karadeniz, Marmara'ya göre çok daha temiz. Kanal İstanbul yapıldığında Karadeniz'e akan nehirlerin Marmara'ya karışması söz konusu. Bu da Marmara'daki su kalitesini artırıp deniz salyasını bitirecek. Manipülasyonlar var, su kaynaklarının etkileneceği söyleniyor. Sazlıdere Barajı, İstanbul'un yüzde 2,9'una denk geliyor. İstanbul'un su rezervine Kanal İstanbul ile Piriççik ve Kahramadere barajları ile daha fazla katkı sağlayacağız."

Müsilaja karşı hamsi ve midye önerisi

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ise Marmara'da deniz salyasından etkilenen küçük balıkçılara desteğin artırılacağını belirterek, "Bin lira olan küçük balıkçı desteğimizi 2 bin liraya çıkartacağız. Marmara özelinde bin 450 lira olan desteği 2 bin 900 liraya yükselteceğiz" diye konuştu. Müsilaj hakkında değerlendirmede bulunan Pakdemirli, "Kendi ekosistemi içinde denizi temizleyen, kirli suyu alıp temiz su veren midye ve hamsi artarsa salya azalır" dedi.