İkbalin her tarafı kırılmış
Abone olBir düğüne gitmetk için yola çıkmak üzereyken geçirdiği kaza, İkbal Gürpınar'ın kuyruksokumunu parçalamış!
TV'lerin aranan yüzü İkbal Gürpınar, oğlu efeyle
merdivenlerden yuvarlanınca kuyruksokumu parçalandı.
Uzun süre ekranlara veda etmek zorunda kalan İkbal'i, bu kaza kadar
gurbetçi ailenin başından geçenlerde üzmüş!
İkbal Gürpınar, geçirdiği kazayı Bugün gazetesindeki köşesinde
okuyucularıyla paylaştı. İşte Gürpınar'ı üzen kazanın
ayrıntıları;
12 Haziran'da, Sivas'a bir düğüne gitmek için kucağımda Efe'yle
birlikte merdivenden iniyordum ki, birden bire dengemi kaybedip
düşüverdim.
Allah'tan oğlumu sıkı sıkı tuttuğumdan o iyi çok şükür! Ama benim
kuyruk sokumum paramparça olduğundan ne oturabiliyorum ne
kalkabiliyorum. 1 haftadır bu kırıklar yüzünden sizlerle
buluşamadım, özür dilerim. Ankara'da, kendi evimizde bu dönemi
geçirmek üzere yola çıktık, bir benzin istasyonunda durduk ve orada
gurbetçilerimizden bakın neler duyduk:
GURBETÇİLERE BU YAPILMAZ
Hollanda, Roterdam'da yaşayan Kayserili bir çift bizimle sohbet
etti, fotoğraflar çektirdik ve komşularının başına gelene inanın
çok üzüldük. Komşuları da bu çift gibi, karayoluyla gelmişler
Anayurtlarına bu sene. Bulgaristan'da çok hırsızlık olayı oluyor
diye, biraz daha dayanalım da memleketimizde mola verelim diye
düşünmüşler. Ve ülkemize girdiklerinde derin bir oh çekip bir
benzin istasyonunda lavaboya gitmişler.
O kısacık süre içinde, arabada ne var ne yoksa çalınmış biliyor
musunuz? En kötüsü de pasaportlarının çantayla beraber çalınmış
olması. Hem 1 yıldır dişinden tırnağından artırdığı, gurbet ellerde
onca sıkıntıyla biriktirdikleri paraları gitmiş hem insanımıza
güvenleri! Benzin istasyonundaki kameraları bile incelemeye
almamışlar. Gurbetçilerimiz yaban ellerde hep yabancı diye hor
görülüp, en ağır işlerde çalıştırıldılar, küçücük evlerde, yılda
bir kez çıkıp gelecekleri memleketlerinin özlemiyle yaşadılar.
Anneleri hastalandı, cenazeye yetişemediler, çocuklarının doğumunu,
okula başladıkları günleri göremediler. Birçok kişi, anne baba
gurbette çalıştığı için, burada büyükanne ve dedelerine anne baba
demek zorunda kaldı, garip, boynu bükük kaldı.