İhsanoğlu’nun en büyük özelliğini açıkladı
Abone olCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’ye ziyaret gerçekleştiren Ekmeleddin İhsanoğlu ile ilgili, “Onun en büyük özelliği toplumun bütün ...
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’ye ziyaret
gerçekleştiren Ekmeleddin İhsanoğlu ile ilgili, “Onun en büyük
özelliği toplumun bütün kesimlerini kucaklaması ve hiçbir kesimle
ilgili şu ana kadar ve bundan sonra da negatif bir dil
kullanmaması” dedi.
CHP ve MHP’nin 10 Ağustos’ta yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı
seçimlerinde gösterdikleri “çatı aday” Ekmeleddin İhsanoğlu, siyasi
parti temsilciliklerini ziyaret ediyor. Bu kapsamda BBP ve DSP’yi
ziyaret eden İhsanoğlu, daha sonra da CHP’ye geldi. CHP lideri
Kılıçdaroğlu ile İhsanoğlu, ilk kez kameraların karşısına geçti.
Ziyarette bir konuşma yapan Kılıçdaroğlu, “Sayın Cumhurbaşkanı
adayımızı buradan görmekten mutluyuz. Siyasetle ilgisi yok ama
ülkenin sorunlarını yakından takip eden, dünyanın sorunlarını
yakından izleyen birisi. Toplumun her kesimi kucaklayacak. Onun en
büyük özelliği toplumun bütün kesimlerini kucaklaması ve hiçbir
kesimle ilgili şu ana kadar ve bundan sonra da negatif bir dil
kullanmaması. O nedenle biz onun cumhurbaşkanlığı adaylığını
destekliyoruz” dedi.
Ekmeleddin İhsanoğlu da konuşmasına Kılıçdaroğlu’na teşekkür ederek
başladı. İhsanoğlu, CHP ve MHP arasında başlayan uzlaşmanın giderek
büyüdüğünü belirterek, “Bugün yaptığım ziyaretlerde de, bu
uzlaşmanın temelinin ne kadar sağlam olduğunu, atılan adımların bu
inisiyatifin ne kadar milli menfaatlere, milli hedeflere uygun
olduğunu ve Türkiye’yi büyük bir badireden kurtaracağını gördüm”
dedi.
“Türkiye kutuplaşmak istenilen, cepheleştirmek istenilen, toplumun
büyük bir kesiminin ötekileştirmek istenilen günler yaşamaması
lazım” diyen İhsanoğlu, “İçeride huzurun, dışarıda itibarın yeniden
sağlanması lazım ve bu bence her Türk vatandaşının hedefidir. Çok
huzursuzluklar, sıkıntılar var. Bunları gidermek siyasette
alternatif yaratmakla mümkündür. Siyasette alternatif olmadığı
zaman demokrasiden bahsetmek mümkün değildir. O bakımdan ben bu
görevi, bu anlayış içerisinde kabul etmiş bulunuyorum” ifadelerini
kullandı.
“BİR ŞEYE ‘AK’ DEYİP ERTESİ GÜN ‘KARA’ DİYEN, BİR İNSAN
DEĞİLİM”
Herkesin kısa zamanda kendisinden duymak istediği bazı hususlar
bulunduğunu ifade eden İhsanoğlu, “Bazı çevreler, beni tanımıyor,
onlara kendimi tanıtmak benim görevimdir. Bazı çevreler de beni
yanlış tanıyor. Onların bu yanlışlarını düzeltmem gerekiyor.
Bazıları tezvirat yapıyor, onlarla ben hiç meşgul değilim. Ben
okur-yazar bir insanım, ilgilendiği konularda fikrini yazan, beyan
eden bir insanım. Onun için böyle gizli gündemi olan ve günlük
politika peşinde, bir şeye ak deyip ertesi gün kara diyen, pozisyon
değiştiren bir insan değilim. Yazılarım mevcuttur, hatta bir kısmı
internettedir. Herkes bunlara ulaşabilir. Ben cumhuriyetin kurulu
olduğu ilkelere ve Anayasada beyan edilen vasıflarına sadık bir
Türk vatandaşıyım. Ayrıca Atatürk konusunda, her zaman Atatürk’ün
büyük bir milli kahraman olduğunu, İstiklal Savaşı’nı bu ülkeye
kazandıran büyük bir insan olduğunu ve Türkiye Cumhuriyeti’nin
kurucusu olduğuna ve ona karşı herkesin saygılı olması gerektiğine
inanıyorum” şeklinde konuştu.
“DİN VE SİYASET İŞLERİNİN BİRBİRİNDEN AYRILMASI LAZIM”
Laiklik konusuyla ilgili de değerlendirmelerde bulunan İhsanoğlu,
“Ben bu konuda ‘Yeni Yüzyılda İslam Dünyası’ adlı kitabımda, 6-7
dile tercüme edildi, orada açıklıkla söylüyorum; din ve siyaset
işlerinin birbirinden ayrılması lazım. Ne din siyasete tahakküm
etmeli, ne siyaset dine tahakküm etmeli. Bir sahayı diğer sahanın
tahakkümüne sokmak iki tarafı da sıkıntıya sokar. Zaten tarihte de
bunun yanlış örneklerini görüyoruz. Bugün İslam dünyanın çekmekte
olduğu sıkıntıların baş müsebbiplerinden bir tanesi bu dini
siyasete, siyaseti dine karıştırmaktır” dedi.
Son günlerde “aşırıcılık-radikal gruplarca şiddet kullanarak belli
dini anlayışları zorlamak” ve “mezhepçilik” olmak üzere iki
meselenin ortaya çıktığını söyleyen İhsanoğlu, şunları
kaydetti:
“Bunlar hakikaten İslam dünyasını perişan eden ve bunların
hiçbirisinin doğru bir hedefi bir amacı olan siyasi ve dini
hareketler değil, bunlar çoğu karanlık hareketlerdir. Bunlar ne
kendi ülkelerinde, ne mensup oldukları bölgelere, ne temsil etme
iddiasında oldukları dine hizmet etmiyorlar. Bütün bu değerlere
ters düşen ve o değerleri yerle bir eden hareketlerdir.”
9 yıl İslam İşbirliği Teşkilatı’nın Genel Sekreteri olarak görev
yaptığını hatırlatan İhsanoğlu, bu sürede şiddetle, aşırıcılıkla ve
mezhepçilikle uğraştığını anlattı. Irak’ta siyasilerin, daha önce
yapılan çalışmalarla söndürülen ‘mezhepçiliği’ kullanması üzerine
bugünkü sorunların yaşandığına dikkat çeken İhsanoğlu, “Bugün yine
seçimler yapıldıktan uzun bir süre hükümet kurulamadı. Bu sebepten
dolayı ve Irak’ta gördüğümüz manzara hepimizin malumudur. O
bakımdan aşırılık, mezhepçilik ve dini siyasete alet etmek,
siyaseti dine alet etmek konusunda benim fikirlerim çok açıktır”
diye konuştu.
“BİZ, TÜRKİYE’NİN ÖNÜNÜ AÇMAK İSTİYORUZ”
Önümüzdeki günlerde de temaslarını sürdüreceğini dile getiren
İhsanoğlu, “Ben herkesten destek istiyorum. Bu büyük uzlaşma hiçbir
parti adına değil, evet CHP ve Sayın Genel Başkan bu konuda çok
önemli inisiyatif almıştır, çok cesur bir inisiyatif, sorumluluk
almıştır fakat bu sorumluluk kendi şahsına ait değildir. Bütün
Türkiye’ye ait bir şeydir. Ben şahsen bu teveccühe mazhar olan bir
insan olarak bunu memnuniyetle kabul ettim. Biz, Türkiye’nin önünü
açmak istiyoruz, cepheleşen, kutuplaşan bir Türkiye değil, huzur
içerisinde yaşayan bir Türkiye ve yine dünyada itibar gören bir
Türkiye yaratmak için bu uzlaşmanın önünü açarak, daha büyük hale
getirerek, bu değerlerimizi de gelecek yıllara taşımak için el
birliği ile çalışmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.
ANITKABİR, HACI BEKTAŞ-I VELİ VE MEVLANA ZİYARETLERİ
Kampanya kapsamında Anıtkabir, Hacı Bektaş-ı Veli ve Mevlana gibi
simgesel yerlere yapacağı ziyaretlerinin anlamının sorulması
üzerine İhsanoğlu, şunları söyledi:
“Benim esas hedefim Türkiye’nin birliğini, beraberliğini
göstermektir. Türkiye büyük bir millet, büyük bir devlet ve uzun
tarihi olan bir ülke. Burada asırlar boyu bir arada yaşan
insanların, bugünümüzü bizi yapan bu değerlerin hepsinin saygıya
değer olduğunu, hepsinin bizim müşterek mirasımızın olduğunu ifade
etmek istiyoruz. Onun için bu saydıklarınıza ilave başka yerlerde
olacaktır. Onların hepsini hep beraber göreceğiz.”
Kılıçdaroğlu ve İhsanoğlu, açıklamaların ardından el sıkışarak
basın mensuplarına poz verdi. Kılıçdaroğlu, bu sırada “Sayın
Cumhurbaşkanı adayımızın eli de bayağı sıkı” dedi.
(İHA)