İhsanoğlu’nu cumhurbaşkanı adayı olarak O önerdi…

“Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu’nu ortak aday gösterebilirsiniz… Hem seçimler huzurlu ve sakin geçer hem de...

Memduh BAYRAKTAROĞLU memduh@internethaber.com

Erdoğan CB seçilebilirse başbakan adaylarının kimler olduğuna ilişkin liste şöyle:

-       Binali Yıldırım,

-       Ali Babacan,

İHSANOĞLU’NU O ÖNERDİ…

Size kesin bir bilgi açıklamak istiyorum…
İtiraz gelebilir…
Ama ben verdiğim haberin arkasında duracağım…
O halde söyleyeyim…
Kılıçdaroğlu ve Bahçeli, Cumhurbaşkanı Gül’ü Çankaya’da ayrı ayrı ziyaret ettiklerinde kendisine “Ortak adayımız olun” teklifini yaptılar…
Gül bu nazik teklifi aynı nezaketle kabul edemeyeceğini belirterek geri çevirdi…
Çünkü…
Her şeye rağmen (Evet, her şeye rağmen) Ak Parti kurucusu, Ak Parti’nin ilk genel başkanı ve başbakanı idi…
Cumhurbaşkanlığı gibi onurlu bir göreve de Ak Partili arkadaşlarının oylarıyla seçilmişti…
Bunları çok kibar bir üslûpla hatırlattıktan sonra; “ama” deyip devam etti:
“Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu’nu ortak aday gösterebilirsiniz… Hem seçimler huzurlu ve sakin geçer hem de dünya kamuoyuna bütün dünya ülkeleriyle barış ortamında, sıcak ilişkiler kurulmasını arzuladığınız mesajını verebilirsiniz…”
Birebir böyle söylemedi elbette…
Ama…
Söylemek, vermek istediği mesaj buydu…
Yani…
İhsanoğlu aslında Gül’ün cumhurbaşkanı adayıdır…
Seçimlerden sonra, (olur da kaybederse) Türkiye siyasetinin içinde İhsanoğlu olacaktır…
Ve…
Olmalıdır da…

-       Mehmet Ali Şahin,

-       Ahmet Davutoğlu… 

Bu arada Abdullah Gül ve Hakan Fidan’ın adları da geçiyor…

Oysa başbakan olabilmek için milletvekili olmak şart…

Peki…

Az önce adlarını saydığım dörtlüden “Üç Dönem” yasağına takılmayan kim?..

Sadece Davutoğlu…

İşte o nedenledir ki Davutoğlu şöyle bir açıklama yaptı…

“Geçici izlenimi verecek bir Başbakan olmaz. Yani 2015 seçimlerine kadar biri, ondan sonra bir başkası... Bu peşinen Başbakan’ın zaaf içine itilmesi olur”

Bu Davutoğlu Türkçesini, günümüz Türkçesine tercüme edeyim mi?..

O halde buyurun benim tercümemi okuyun…

“Ali Babacan, Binali Yıldırım ve Mehmet Ali Şahin partimizin tüzüğü gereği 2015 seçimlerine katılamayacaklar…

Benim ise bir dönem daha milletvekili olma hakkım var…

O halde diğer üç arkadaşımın başbakanlığı geçici olur...

Ben ise hem 2015’e kadar hem de 2015 seçimlerinden sonra başbakanlık yapabilirim… Başka kimseyi aramayın…

Fikir jimnastiği bile yapmayın…

Benim başbakanlığımı zaaf içine itmeyin…

Sayın Başbakanımız Çankaya’ya çıktıktan sonra görevi bana verecektir…”

 

 

DAVUTOĞLU BAŞBAKAN OLMALI MI?..

Rahmetli Altan Erbulak’a benzettiğim ve en az rahmetli kadar sevimli bulduğum Davutoğlu’nun başbakanlık ihtimali için şöyle diyorum:

Allah ülkemizi ve milletimizi Ahmet Bey’in başbakanlığından korusun…

Zira…

Âyinesi iştir kişinin, lâfa bakılmaz…

İşte Suriye…

İşte Irak…

İşte Mısır…

İşte Libya…

Tam isabet!..

Benden vicdanlı bir söz söylememi isteseniz, HDP’nin cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ın şu cümlelerini hatırlatırım…

“Hukuk dışına çıkmış suç işlemiş kim olursa olsun cemaat ya da parti mensubu olur, kesinlikle hesap sorulması lazım... Bir kişi cemaat sempatizanı diye suçlanamaz... Suç işleyip işlemediğine bakılmalı... Cemaati suçlu olarak tanımak hukuk dışılık olur…”

Benden içinde vicdanın zerresi olmayan bir cümle kurmamı isteseniz; size şöyle derim:

“Cemaat bir suç örgütüdür, çetedir, 17/25 Aralık yargı darbesini de Cemaat yapmıştır…”
Nasıl…
İkisinde de isabet kaydettim mi?..

Ve…

İşte Suudi Arabistan…

İşte Katar…

Ve hatta…

İşte Filistin…

Davutoğlu Dışişleri Bakanı oluncaya kadar bütün bu ülkeler Türkiye’nin dostuydu…

Bugün ise çoğu düşman…

Geri kalanı da düşmandan beter dost…

Filistin bile İsrail ile arabuluculuk yapması için Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’den ricacı…

Katar ve Suudi Arabistan deseniz, Davutoğlu’nun hakkında “Düşmanca” lâflar ettiği Sisi’yi ilk kutlayanlar…

Katar Şeyhi bir de üstüne üstlük Sisi’yi alnından öpenlerden…

İslâmiyet’te alından öpmenin ne demek olduğunu izah etmeme gerek yok sanırım…

Yani ben; “Amman ha!..” diyorum...

Amman ha!..

Sakın!..

Aklınıza bile getirmeyin…

 

 

BUGÜN İÇİN DAHA İYİSİ YOK…

Erdoğan cumhurbaşkanı seçilebilirse Başbakan kim olmalı?..

Favorim, 2015 seçimlerine kadar Binali Yıldırım…

Müthiş bir devlet adamı oldu…

Hele yatırım konusunda cumhuriyet tarihinde üzerine bakan da yok başbakan da yok... 

Ali Babacan ise yine ekonomiden sorumlu başbakan yardımcısı olarak devam etmeli…

Zalim odur ki...

Zalim, adil
in zıddıdır…
Yani…
Zalimden adalet beklenmez…
Adil 
ise zulüm yapmaz…
Peki…
Milyonlarca Hizmet Gönüllüsü’ne zulüm yapan kim?..
Bildiniz…
O halde “Zalim” de odur… 

Hatta…

Hem çok deneyimli…Hem çok genç…2015 seçimlerinden sonra da yine (Dışarıdan atanabileceği için) aynı ekonomiden sorumlu başbakan yardımcılığı koltuğunda kesinlikle Ali Babacan oturmalı…

Hem de çok başarılı…

Ya, 2015 seçimlerinden sonra?..

Eğer genel başkan seçilirse elbette Abdullah Gül olmalı başbakan…

Ve…

Eğer o seçimleri de yine tek başına hükümet kuracak çoğunlukla Ak Parti kazanırsa…

Gönlümde yatanı söyleyeyim:

Ali Babacan (Meclis dışından) Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı

(Cumhurbaşkanı seçilemezse) Ekmeleddin İhsanoğlu (Hangi partiden milletvekili seçilirse seçilsin ya da seçilmezse dışarıdan) Dışişleri Bakanı…

Binali Yıldırım (Meclis dışından) Özel Sektör ve Kamu Yatırımlarından Sorumlu Başbakan Yardımcısı…

Mehmet Şimşek (Milletvekili olabiliyor) Maliye Bakanı

Minnet borcu...

Emekli Oramiral Nusret Güner, cumhurbaşkanlığı seçimini boykot edecekmiş…
Ama nasıl boykotsa bu; sandığa da gidecekmiş…
Ve…
Oy pusulasının üstüne “Mustafa Kemal Atatürk” yazıp üzerine “EVET” mührünü basacakmış…
Bunun tercümesi şu:
“Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oyum Erdoğan’ın…”
Hayırlı olsun Bay Oramiral…
Bu da “minnet borcu” ödemenin bir yolu olsa gerek…

Taner Yıldız (Meclis dışından) Enerji Bakanı…

İdris Bal (Ak Parti’ye dönmeli) İçişleri Bakanı…

Faruk Çelik (Meclis dışından) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı…

Mehdi Eker (Meclis dışından) Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı…

Diğer bakanlar daha önce hiç bakanlık yapmamış gençlerden olabilir…

Ama bu altı isim şart…




EY GÜZEL İNSANLAR!..

Devlet de artık özel sektör gibi “Liyakat” göz önüne alınarak yönetilmeli…

Siz özel sektörde çok başarılı bir yöneticinin, “sen çok kaldın o koltukta; kalk, biraz da başkası otursun” mantıksızlığıyla görevden alındığına tanık oldunuz mu?..

Tabii ki olmadınız…

Neden?..

Çünkü…

Özel sektör için deneyim en az bilgi/beceri kadar değerlidir…

Hele deneyimli bir yönetici bilgi ve beceriye de sahipse; asla elden kaçırılmaz…

Ak Parti hükümetleri sadece ekonomi alanında başarılı olmakla kalmadı; ülkeye çok başarılı ve deneyimli devlet adamları da hediye etti...

Tek zaafları; son üç yılın Erdoğan'ı... 

Ve...

"3 Dönem üst üste milletvekili seçilenlerin dördüncü dönem yasaklı"
olmaları...

Dünyada var mı bilmem...

Ama...

Bu 3 dönem yasağı; deneyimli devlet adamı katli gibi bir şey benim için...

Umarım Erdoğan CB olduktan sonra Ak Parti'nin yeni lider kadrosu bu prangayı kırar atar... 

Zira...

Türkiye'nin deneyimli devlet adamlarını harcama lüksü yok...