İhsanoğlu'ndan cemaat operasyonuna ilk yorum
Abone olCumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, cemaatçi polislere yapılan operasyonla ilgili ilk kez konuştu.
İNTERNETHABER.COM
Cumhurbaşkanlığı seçimleri kapsamında yurt gezilerine devam eden
Ekmeleddin İhsanoğlu, İzmir'de gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Ekmeleddin İhsanoğlu, cemaatçi polislere yapılan operasyonla ilgili
ilk kez konuştu.
İşte İhsanoğlu'nun açıklamalarından satır başları:
HERKES BENİM DEDİĞİMİ
KONUŞUYOR
Bizim ikinci kazancımız seviyeyi tespit etmek, çıtayı yükseltmek.
Şimdiye kadar yapılan hizmetlerin, biz cumhurbaşkanı söylemini
değiştirdik. Hatırlıyor musunuz 4 hafta önce “güçlü cumhurbaşkanı”
başkan yetkileriyle Türkiye’yi değiştirecek, Yeni Türkiye’yi
kuracak bir başkan seçiyorduk. Şimdi benim söylediğim Anayasa’nın
yetkilerini kullanacak cumhurbaşkanını konuşuyor herkes.
KOSKOCA ATATÜRK BİLE
YAPMADI
Bu rejim şekli, yani parlamentoya dayalı bir sistemin ve iktidarın
başbakanın elinde olması, başbakanın Meclis’e karşı sorumlu olması,
bütçeyi herşeyi ona göre ayarlaması… Bu sistem Atatürk’le beraber
de başlamadı. İkinci meşruiyetten itibaren. Atatürk büyük istiklal
mücadelesini yürüttü, muzaffer kumandan Mustafa Kemal Paşa geldi
Meclis’le beraber savaşı bitirdi. Son noktasını da bu şehirde attı.
Bütün yetki başbakandaydı. Koskoca Atatürk o yetkileri kendisinde
toplayamaz mıydı? Hayır, 1934 anayasasına göre yetkiler baş
vekildeydi.
HER ŞEY 1 KİŞİNİN 2 DUDAĞININ ARASINDA
OLAMAZ
Siz geliyorsunuz bana diyorsunuz ki biz ABD olacağız. Başkanımız
her şeyi yapacak. Bir defa ABD’nin başkanı istediği her şeyi
yapamıyor. Senatoda sorgulanıyor. Bir kişinin iki dudağı arasında
değil. en sonunda Meclis’te onu vekiller sorguya çekiyorlar. Biz
burada her şeyi bir kişinin iki dudağının arasında yapmak
istiyoruz. ABD örnek değil ki bize. O Amerika Birleşik Devletleri,
federal bir yapı. Bizde 81 vilayetler var, biz bunları birleşik
vilayetler mi yapacağız?
İLLA PARTİLİ CUMHURBAŞKANI
OLACAK
Özerklik falan deyip, federal bir devlete gideceğiz, federal bir
başkanımız olsun, mükemmel işte ABD olduk. Genellikle Fransa hariç,
bütün Avrupa ülkelerinde cumhurbaşkanları genellikle siyaset
dışından. Daha birkaç hafta önce Ankara’ya gelen Alman
cumhurbaşkanı, eski bir din adamı. Polonya’yı komünizmden hür
dünyaya taşıyan adam sendikacı. Biz tutturmuşuz illa partili
olacak.
SANDIKLARIN BAŞINDAN AYRILMAYIN
UYARISI
Şişko fareler kediler trafolara giriyor. Girince karanlık oluyor
ondan sonra karanlık olunca siz biliyorsunuz neler oluyor. Fakat
biz bu sefer halkımızın sandığına oyunu verdiğiniz her oy annenin
helal sütü gibi sahip çıkacaksınız. Ve acelemiz yok. Üç tane isim
var. O siz bir ismin sahibi olarak A’dan Z’ye kadar ilan edilinceye
kadar gözleyeceksiniz. Biz burada komitelerin kurulmasını
istiyoruz. Kim gönüllüyse lütfen girsinler. Tecrübesi olan
arkadaşlar bu şeyi yapsınlar.
Ekmeleddin İhsanoğlu, gazetecilerin sorularını da
yanıtladı.
HUZURU SAĞLAMAMIZ LAZIM
Cumhurbaşkanı seçildiğiniz takdirde Türk siyasetinde
neler değişecek?
Biraz önce bazı şeyleri sıraladık. Biz yarışa başlar başlamaz bir
seviye getirdik. Biraz milletin ayağının yere basmasını şey ettik.
Herkes anayasanın, mevcut anayasaya saygılı konuşmaya başladı.
Şimdi yapılacak şey şudur. Biz, görmüşsünüzdür, manifestolarda her
şeyden önce ülkede huzuru sağlamamız lazım.
TOPLUM TEF GİBİ GERGİN
OLMUŞ
Toplumumuz tef gibi gergin olmuş, bu tefi yanlış çalanlar var.
istikrar içinde, Türkiye maceraya sürüklenmemesi lazım. Fakat bu
istikrar devam ederken bu kutuplaşmayı sona erdireceğiz. Bir ve
beraber bir millet olarak dirliğimizi sağlayacağız. Sevgi ekeceğiz,
saygı ekeceğiz, bunun tohumlarını elde edeceğiz.
KOMŞULARLA İLİŞKİLERİ
DÜZELTECEĞİZ
Bu kardeşiniz uluslararası ilişkilerden tecrübeleri oldu. Dünya
liderleriyle, komşu devletlerle. Biz bunu bu komşularımızla olan
münasebetlerimizi düzelteceğiz. Gündemimizin en baş maddeleri
içerisinde, hukukun üstünlüğü. Ve buna bağımlı, yargının
bağımsızlığı. Bugün Türkiye’de hukukun üstünlüğünden bahsetmek
mümkün değil.
DARBELERDE BİLE BÖYLE
OLMADI
Türkiye’de hiçbir zaman, askeri diktalar zamanında dahi,
yargının bu kadar darbe aldığını, kanunların bu kolaylıkla
değiştiğini, biz bizim neslimiz bunu hatırlamıyor. Biz bunun siyasi
tarihimizde de böyle bir şey görmedik. Onun için hukukun üstünlüğü,
yargının bağımsızlığı ve sosyal adaletin gerçekleştirilmesi çünkü
Türkiye’de yoksulluk çizgisinin altında yaşayan çok insan var. bu
insanların bir an evvel dertlerine derman bulmak lazım. Kredi borcu
olan kardeşlerimiz, bu sarmal içerisinde, her ayın sonu-başı, ben
bu krediyi nasıl ödeyeceğim diye yüz binlerce milyonlarca insanımız
var. bunu muhakkak mevcut hükümetle meclisle muhalefetle bunun bir
çaresini bulup o sıkıntıları gidermemiz lazım.
Faiz diye aleyhte konuşuluyor, merkez bankasının başkanı
azarlanıyor, yazık adamın ağzı var dili yok.
KADINLAR ÇOK İLERİ
FİKİRLİ
Eşim hatırlattı haklı olarak. Kadın meselesi ve buna bağlı
olarak engelliler meselesi özel önem arz eden konudur. Teferruata
girmeyeceğim, biz bu şerefli yolculuğa çıktığımız günden itibaren
kadınlarımızın toplumumuzdaki etkin rolünü keşfettik. Benim her
yerde gördüğüm kadınlar, genç küçücük kızlarımızdan, ileri
yaşlardaki annelerimize teyzelerimize kadar başı açık kapalı olsun,
tahsil seviyeleri farklı olsun. Hepsi bu konuda çok ileri fikirli.
Açık açık söylüyorlar, bizim oyumuz sizden yana. Ben bu yarışı
hanımlarımızın, gençlerimizin ve engellilerimizin desteğiyle
kazanacağım.
OPERASYONA ÇOK ÜZÜLDÜM
Hukukun üstünlüğü vurgusu yaptınız. Bugün Türkiye operasyonla uyandı. Bu konudaki görüşlerinizi alabilir miyiz?
Ben de maalesef bundan sabah erken saatte haberdar oldum ve ben
de çok üzüldüm. Adli tahkikat intikam duygusu içinde olmamalıdır.
Gerçekten suç işleyen varsa ister polis ister bakan olsun devletin
hangi görevinde birisi olursa olsun, böyle bir şey yapmışsa kanun
karşısında eşit muamele alarak yargılanarak cezası neyse alması
lazım.
SAVCI VE POLİSLER HAKKINDA KARALAMA
KAMPANYASI BAŞLATILDI
Bu uzun zamandan beri birtakım emniyet mensuplarına, yargı
mensuplarına, savcılara, polislere, emniyet müdürlerine lekeleme
kampanyaları başlatıldı. Bunlardan bazı, onurlarını kıran bir
şekilde tutuklananlardan bir kısmı serbest bırakılmıştı. Biz de her
şeye rağmen vicdanlı hakimler vardı. Birbirlerine
kelepçeleniyorlar, bu ayıptır. Bu yakışmaz bize. Bin senelik
devlette bu olmaz. Biz sırf 90 yıllık cumhuriyet değiliz. Biz bu
devleti daha dün kurmadık ki. Bu çok ayıptır bu yakışmaz. İnsanlar
bunu yapanlar ve yaptıranlar yarın pişman oldukları zaman yine Türk
adaletine müracaat edeceklerdir. “Adalet mülkün temelidir” yani
devletin temelidir. Temeli çürürse o devlet çöker.
YARGI VE SİYASETİ AYIRMAK
LAZIM
Özellikle bu gece yarısı başlayan operasyon AK
Partililerin yandaş medyanın da dilindeydi. Gazze’deki operasyonlar
devam ederken, hükümetin köşeye sıkıştığı ve bu operasyonu yaptığı
şekilde bir algı oluştu. Buna katılıyor musunuz?
Yargı meselesi çok hassas bir mesele. Yargıya siyasetin karışmaması
lazım. Adli işlerin siyasetin karışmaması lazım. Şimdi bakınız biz
90 senedir laiklik üzerinde titreye titreye belirli bir noktaya
geldik. Laiklik dinin siyasete, siyasetin dine karışmaması
demektir. Bazı radikal gruplar anlayışlar var ama onlar büyük
ekseriyetin karşısında bunu kabul etmek durumundadır.
Yargı siyaset ilişkisinde bunu oturtmamız lazım. Bir ülkede
yargı siyasete, siyaset yargıya karışıyorsa orada adalet olmaz.
GAZZE'YE BİR ŞİŞE KAN
GÖNDEREMEDİK
Gazze meselesinde, hükümetimiz ne yaptı? Yas ilan etti. İcraat
olarak yas ilan etti. Bu saygıyla karşılayacağımız bir husus. Onun
dışında nutuk attık. Telefonlar yaptık, bağırdık çağırdıki bir tane
şişe kan, bir battaniye, bir konserve kutusu gönderemedik. Neden?
Çünkü herkesle kavgalıyız. Bu yardımın iki kapısı var. Siz o iki
devletle kavgalısınız.
DİNLEMİYORLAR, YALAN SÖYLÜYORLAR,
KÜFREDİYORLAR
Biz yol gösterdik, 2008-2009 ‘da aynı hadise. Bu İsrail’in
zalimce saldırıları devam edecek. Bu şartlar olduğu sürece bunlar
devam edecek. Güvenlik Konseyi’nin kapısında kilit olduğuna göre bu
olacak. Ben başka bir yol tarif ettim. Yine BM güvenlik mekanizması
yoluyla. Ama dinlemiyorlar yalan söylüyorlar, küfrediyorlar.