İhsanoğlu’ndan Andımız tepkisi
Abone olCumhurbaşkanı Adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, okul andının kaldırılmasından şahsen rahatsız olduğunu belirterek, "Çünkü bu milli şuur veriyordu...
Cumhurbaşkanı Adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, okul andının
kaldırılmasından şahsen rahatsız olduğunu belirterek, "Çünkü bu
milli şuur veriyordu ve bizim bu milletin evladı olarak, bu Türk
milletinin evladı olarak bu şuuru yaşatmamız lazımdı” dedi.
Eskişehir’de düzenlenen basın toplantısında konuşan İhsanoğlu,
geçtiğimiz günlerde sıkça gündeme gelen şiir okuma olaylarına çok
fazla girmek istemediğini söyledi. “Fuzuli işlerle uğraşacağımıza
baki işlerle uğraşalım” diyen İhsanoğlu, “Ama biraz zeka olsa benim
yaptığım espriyi anlarlar. Ben 4 şıktan bahsediyorum. A şıkkı, B
şıkkı, C şıkkı. Onlar daha B şıkkında takıldı. C şıkkı da Yahya
Kemal’le ilgili. Onunla ilgili de bir hazırlık yapıyorlarmış.
Bıraksınlar Allah aşkına. 4’üncü şıkkı fuzuli. Fuzuli işlerle
uğraşacağımıza baki işlerle uğraşalım. Yani devletin bekasıyla
ilgili. Onun için ben bunlara çok fazla önem vermiyorum ve meşgul
de etmek istemiyorum ama bana hatırlatırlar. Sayın Başbakan burada
hayatının en büyük sürçülisanını yapmış. Ben bunu söyleyeyim mi
şimdi tekrar? Çok ayıp. İnsanlık hali. Yani bunun üzerinden siyasi
rekabet kurmak neyin delili biliyor musunuz? İflasın delili”
dedi.
“BU VESAYETİ SAYIN GÜL’DEN Mİ ALACAĞIM?”
İhsanoğlu, başkanlık sistemi ve vesayet konularına da değinerek,
“Yani demek ki bir argüman biz başkanlık sistemini tenkit ettik,
sustular, ’başkanlık, yarı başkanlık, yok bilmem ne’ dediler.
Vesayetten bahsettiler. Sorguladık vesayet nedir? Dün kendileri,
’Askeri vesayet yoktur’ demişti. Bugünkü gazetelerde vardı. Askeri
şuranın sonunda mı, başında mı söylediler biliyorum. Halbuki ben
dedim ki; vesayetten bahsediliyor ve böyle askeri ve bürokratik
vesayet. ’Bu memlekette bu vesayeti kaldıracağız’ diyorlar. Ben
sordum. 12 sene devleti idare ediyorsunuz. Hem hükümeti hem 7 sene
cumhurbaşkanlığını. Hala kalmadı mı vesayet? ’Bugün yok’ diyorlar.
Dün vardı da bugün neden yok diyorsunuz çünkü biz çürüttük bunu.
Bana, ’Siz vesayet sistemini mi yürüteceksiniz?’ diye sorulduğu
zaman ben de dedim ki, ’Bu vesayeti kimden alacağım? Sayın Gül’den
mi alacağım?’ Yani halk bunları anlıyor ama bazıları anlamak
istemiyor çünkü böyle söylüyorlar, söylüyorlar, tekrarlıyorlar ve
zannedersem artık iflas noktası” diye konuştu.
“MONŞERDİR, SAKSIDIR, ÇARKÇIDIR FALAN BÖYLE ŞEYLER SİYASİ
GELENEKLERİMİZE YAKIŞMIYOR”
Kendisine takılan lakaplar konusunda da açıklamalarda bulunan
İhsanoğlu, şöyle devam etti:
“Monşerdir, saksıdır, çarkçıdır falan böyle şeylerle çok ayıp. Türk
siyasi tarihinde ayrı bir bahis olarak açılacak. Hakikaten
yakışmaz. Yani bazıları kendilerine yakıştırıyorlarsa benim onlara
diyeceğim bir şey yok ama bu devletimize yakışmıyor, bu makama
yakışmıyor, siyasi geleneklerimize yakışmıyor. Bu millet siyasi
rekabet içerisinde kimleri gördü? Beyefendiler gördü, büyük
liderler gördü. Hiçbirisinin ağzından böyle bir şey çıkmadı. En
şiddetli kapışmalar rahmetli Ecevit ve Süleyman Bey arasında oldu
ama ikisinin ağzından böyle bir kelime çıkmadı. Türkiye, rahmetli
Türkeş gibi liderler gördü. Erbakan Hoca gibi bu cereyanın, bu
akımın başlatıcısını gördü. Turgut Bey gibi müthiş bir devlet
adamı, millet adamı gördü. Ben şu anki durum için başka bir şey
demeyeceğim. Sadece, ’Edep yahu’ diyeceğim.”
“SİZDEN BİR RİCAM VAR; BURADA SAKIN KAHKAHA ATMAYINIZ”
İhsanoğlu, “Türkiye’deki seçmenlerin yarısından fazlası kadın.
Kadınlarla ilgili düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?” sorusu
üzerine, geçtiğimiz günlerde Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın
sözlerine gönderme yaparak, “Sizden bir ricam var. Burada sakın
kahkaha atmayınız” dedi.
KADINLAR VE ENGELLİLERE VAAT
Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde kadınlar ve engelliler ile ilgili
çalışmaların gündeminde olduğunu anlatan İhsanoğlu, şunları
kaydetti:
“Şimdi kadın meselesi gerçekten toplumumuz için çok önemli bir
meseledir. Ben görev teklifi aldıktan sonra kadın kuruluşlarıyla
geniş istişareler yaptım. Özet olarak şunu söyleyeyim. Ben kendime
iki öncelik tanıyorum kendime. Birisi kadın meselesi, diğeri de
engelliler meselesi. İnşallah seçilirsek, seçilir seçilmez iki
konuda da bir danışma kurulu, bu değişik vakıfları dernekleri,
sivil toplum kuruluşları, devletin bu konularla ilgili kurumlarının
temsilcileri vesaire Meclis’teki temsilciler olarak bu konulara
daha fazla öncelik vereceğim. Ben kadınlarımıza yapılan
haksızlıklara gerçekten sırf Türkiye için değil, bütün İslam
dünyası için genel sekreter olduğum 9 yıl içerisinde büyük
mücadeleler verdim. 57 ülkeden kadın meseleleriyle ilgili bakanları
topladım. 4 defa topladım. Çok önemli adımlar attık. Bir özel
teşkilat kuruldu, bu konuyla ilgili bir daire kuruldu. Ondan sonra
ayrıca çok önemli bir belge ürettik. Bu belgede İslam dünyasındaki
kadın meselelerini ele aldık ve özellikle bu hukuki mevzuat
açısından nasıl ele alınır, dini açıdan nasıl ele alınır. Çünkü
maalesef birçok İslam ülkesinde kadınlara yapılan yanlış
muamelelerin İslam’a dayandırılması gibi yanlış bir anlayış var.
Mesela bizde yok ama bazı ülkelerde kızların sünnet edilmesi gibi
bir şey var. Bu çok feci bir şey. Bunlar, orada diyorlar ki bu din
ve uyduruyorlar. Dinde böyle bir şey yok. Biz bunu otoriter büyük
din alimleri tarafından ortaya koyduk. Ve bunu yasaklayan bir takım
şeyler yaptık. Bu ve buna benzer mesela bizim ülkemizde genç
kızlarımıza çok küçük yaşta evlendirilerek falan yine böyle bir
şeye dayatılıyor. Bununla bir şekilde savaşmak lazım. Önemli olan
hususlardan bir tanesi kadına şiddet meselesi. Şiddet meselesi çok
mühim ve hepsinin üstünde bence kadınların toplumda ve siyasi
mekanizmalarda, karar mekanizmalarında daha çok söz sahibi
kılmaktır. O bakımdan bu benim gündemimde olan meselelerdir. Zaten
ben bunları değişik yerlerde söylüyorum ama beni şaşırtan şudur. Bu
kampanyada bize en büyük destek kadınlarımızdan geliyor. Farklı yaş
kesimlerindeki, farklı kesimlerdeki, farklı tahsil gruplarındaki,
başı açık-başı kapalı kadınlarımız gittiğimiz her yerde,
Anadolu’nun her yerinde bu böyle. Her yerde kadınlarımız bize çok
büyük sevgi ve ilgi gösterisinde bulunuyorlar.”
(İHA)