İhsanoğlu Diyarbakır'a çok güveniyor!
Abone olCumhuriyet'ten Ayşe Sayın'a konuşan Ekmeleddin İhsanoğlu, halkın Erdoğan'dan sıkıldığını ve büyük bir değişim talebi olduğunu söyledi.
CHP ve MHP’nin çatı aday olarak gösterdiği ve parlamento
dışından da 10 dolayında partinin destek açıkladığı Ekmeleddin
İhsanoğlu, İKÖ Genel Sekreterliği döneminde alışkın olduğu “yoğun
tempo”ya yeniden dönmekten memnun olduğunu açıkladı. Özzelikle
Diyarbakır'dan güçlü izlenimler ile döndüğünü vurgulayan İhsanoğlu
"Sanıyorum yarım saat ben konuştum, 3 saat boyunca onları
dinledim. Kendi ifadelerine göre, Diyarbakır’ın tarihinde böyle bir
şey olmamıştır." dedi.
''BU KADAR DEĞİŞİM TALEBİ OLDUĞUNU
BİLMİYORDUM''
Ancak halkla içiçe, “sıcak siyaset”in kendisi için yeni ve önemli
bir deneyim olduğunu anlatan İhsanoğlu, “Bu kadar değişim talebi
olduğun bilmiyordum, yani ben nazik ifadeler kullanıyorum tabii.
Meğer millet gerçekten değişim istiyormuş. O nedenle halkın büyük
sürpriz yapacağına inanıyorum” diyor. İhsanoğlu, siyasetteki “sert,
ayrıştırıcı, öfkeli” üslubun artık siyasi literatürden çıkması
gerektiğini belirtiyor.
''MEĞER MİLLET GERÇEKTEN DEĞİŞİM
İSTİYORMUŞ''
''Tempolu çalışmaktan hiçbir şikayetim yok. Ben tempolu çalışma
olmadığı zaman rahatsız olurum, dinamik hızlı dolu dolu yaşamaya
alışık bir insanım. 9 sene boyunca ben yerin etrafında 62 defa
devrialem yaptım, 100’ e yakın ülke ziyaret ettim. Bilakis bu
tempodan mutluyum. Çünkü, genel sekreterlik görevim yeni bitmiş,
Türkiye’ye yeni gelmiştik, biraz rehavete başlamıştık ki şimdi
tekrar aynı dinamizm kavuşmuş olmaktan mutluyum. Ama halkla sıcak
siyasetin içinde olmak büyük bir tecrübe benim için. İnsanların
size gösterdikleri ilgi sevgi, sizinle beraber olma, selamlamak,
elinizi sıkması, öpmek, kucaklaşmak, dokunmak resim çektirmek,
büyük bir şey. Ben bu ölçüde beklemiyordum. İkincisi şunu
beklemiyordum; bu kadar değişim talebi olduğun bilmiyordum, yani
ben nazik ifadeler kullanıyorum tabii. O kadar bilgim yoktu. Meğer
millet gerçekten değişim istiyormuş o nedenle ben bu seçimden çok
iyi netice alacağımıza inanıyorum. Çünkü halk gerilmekten,
kutuplaşmaktan, cepheleşmekten ve hor görülmekten çok sıkıldı."
''HALKIN BÜYÜK SÜRPRİZ YAPACAĞINA
İNANIYORUM''
Ancak kısıtlı bir kampanya süreci var, bir de seçim yarışının çok
eşit koşullarda olmadığı dikkate alınırsa sonuca ulaşmak zor
olmayacak mı sorusu üzerine İhsanoğlu;
''Çok adaletsiz bir seçim, fakat Türkiye ilk defa böyle adaletsiz
seçim görmüyor ki, bu halk neler gördü. Halkın büyük sürpriz
yapacağına inanıyorum, samimi kanaatim bu. Bilhassa kadınların
ilgisi müthiş. Biz elimizden gelen herşeyi yapıyoruz, takdir
milletindir, söz milletindir. Önümüzde yüzde 60 oy diye bir
ifademiz var. Biz iki partiyle başladık 12 partiyi buldu destek
olanlar. Bunların bir kısmı yüzde 10 barajını aşamadılar ama halk
arasında büyük oy potansiyeli var. Bunları göz önünde
bulundurduğumuz zaman, AKP’den gelecek oyları da hesaba
kattığımızda, başarılı olacağına inanıyorum. Bir de herşeyden
farklı olarak bu seçimin bir parti, milletvekili seçimi yarışı
olmaması. 3 aday var ve o 3 aday arasında bence millet rasyonel bir
tercih yapacak. Yani bu makama kim daha uygun gelir, kim daha iyi
hizmet eder, kim devletin bekasını, milletin bütünlüğünü muhafaza
eder o noktada tercih olacaktır. Ve bu tercihin bizim lehimize
olacağını düşünüyorum.'' diye konuştu.
"DİYARBAKIR TARİHİNDE BÖYLE BİR ŞEY
OLMAMIŞTIR"
"Ben herşeyden önce birinci turda kazanacağımdan eminim, size
halkımız büyük sürpriz yapacak dedim. Ben Diyarbakır’a giderken
herhangi bir siyasi pazarlık için gitmedim. Ben oradaki insanlara,
kanaat önderlerine, bu konularda ne düşünüyorum anlatmak, onlar ne
düşünüyor dinlemek için gittim. Sanıyorum yarım saat ben konuştum,
3 saat boyunca onları dinledim. Kendi ifadelerine göre,
Diyarbakır’ın tarihinde böyle bir şey olmamıştır. Yani
cumhurbaşkanı adayı olan birinin, halkın temsilcilerini bu şekilde
huzur, sabır saygı içinde, sözlerini kesmeden ve sinirlenmeden
dinlemesi. Ben onların sorularını, bir kısmı yanlış bilgiye dayalı
kanaatlerini sorularını tek tek cevaplandırdım.“Biz sizi yanlış
tanıyorduk şimdi doğru tanıdık, doğru kararı vereceğiz”
diyorlar."