İhsanoğlu: Ben İsrail’den madalya almadım
Abone olCumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, “Ben İsrail lobisinden cesaret madalyası almadım. Filistin cumhurbaşkanından Filistin davasına hiz...
Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, “Ben İsrail lobisinden
cesaret madalyası almadım. Filistin cumhurbaşkanından Filistin
davasına hizmet ettiğim için Kudüs Yıldızı Madalyası aldım. Beni
onlar takdir etti, başkası değil” dedi.
Cumhurbaşkanı adayı İhsanoğlu, Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği’ni ziyaret etti. TOBB İkiz Kulelerde bir konuşma yapan
İhsanoğlu, TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu’nun TOBB’dan çatı kuruluş
olarak bahsettiğini hatırlatarak, “Ben de bu yolculuğa çatı aday
olarak başladım. İki çatının arasında da böyle bir rezonansın
olması güzel bir şey, güzel bir tesadüf” diye konuştu.
Türkiye’de her şeyden önce iş hayatının ve ekonominin durumunun iyi
olması için huzur ve hukukun üstünlüğünün, kanun hakimiyetinin
tesis edilmesini gerektiğini belirten İhsanoğlu, huzurun yerine
korku ve gerginlik olduğunu anlattı.
“HERKES BÖLÜNME VE ÇATIŞMA KORKUSU İÇİNDE”
Irak’ta, Suriye’de, Azerbaycan’da sorunlar hakkında, sıkıntılar ve
bölünmelerin yaşandığına değinen İhsanoğlu, şunları söyledi:
“Irak’ta etnik ve mezhebe dayalı, Suriye’de de aynı şekilde
çarpışmalar ve iç savaş yürürken bunların bize etkisi görülürken
toplumda huzur yok. Herkes bölünme ve çatışma korkusu içinde. Ben
bunu Hatay’da gördüğüm gibi Karadeniz’de Ordu’da , Samsun’da da
gördüm. İnsanlar, gelecekten endişe etmeye başladı. Anneler
geliyorlar ağlıyor. ”Biz, nereye gidiyoruz. Türkiye iç savaşa
sürükleniyor mu” diyorlar. Biz onları teskin etmeye çalışıyoruz.
Diyoruz ki Türkiye’ye aklı selim hakim olacak. Onun için etrafımızı
sarıyorlar. Böyle bir huzursuz bir ortamda etrafımız ateş çemberi
ile çevrilmişken bu ateşlerin ülkemize düşmesini istemiyoruz. Bu
ateşlerin üzerine benzinle mi gideceğiz, yoksa su serpip mi
gideceğiz. Kömürle mi gideceğiz, yoksa yatıştırarak mı gideceğiz.
Bunun cevabı çok basittir ama görmüyoruz. Bugün Irak’ta harekât
başladı. ABD’liler bir takım şeyler yapıyor. Bu bizi tehdit ediyor.
Irak’taki harita yeniden şekilleniyor. Irak Türkmenlerinin
bulunduğu bölge, Suriye Türkmenlerinin bulunduğu bölge
boşaltılıyor. Bu bölgeyi boşaltmak, başka birinin hazırlığını
yapmaktır. Bizim çocuklarımız, memurlarımız terör örgütü
diyemediğimiz IŞID’in elinde Bizim diplomatlarımız, ailelerimiz,
memurlarımız terör örgütü diyemediğimiz IŞİD’in elinde. Böyle bir
ortamda ekonomi ticaretimiz gelişir mi?”
“HANİ BOYKOT YAPACAKLARDI, NEREDE BOYKOT”
Suriye ve Irak’a yaptığımız ticaretin durduğunu bildiren İhsanoğlu,
“Mısırla da kavgalı olduğumuz için, oradan gitmiyor. İsrail
üzerinden gidiyor mallarımız daha pahalı. İsrail’i dövüyoruz,
kınıyoruz devlet olarak ama İsrail ile ticaretimizi arttırıyoruz.
Bizim piyasada da İsrail malları var. Esnafın biri geldi dün, “Hani
boykot yapacaklardı. Nerede boykot” dedi. Mallar artıyor. Bu mallar
Türk malları ile rekabet ediyoruz, oradan da bir gol yiyoruz. Bir
yetkili çıkıyor, ‘boykot edelim’ diye. Milletin heyecanını bir iki
gün idare ediyorlar. İş yine bildiğin gibi. Bu 2009 yılında da aynı
şekilde yapıldı ama öbür taraftan bakanlar boykotun durdurulması
için resmi yazılar yazıyor. Bizim elimizde bu yazılar var. Böyle,
dış politika olur mu, ticaret olur mu, böyle ekonomi yönetimi olur
mu?” ifadelerini kullandı.
İhsanoğlu, Hisarcıklıoğlu ile Türkiye’nin ticaretinin gelişmesi
için işbirlikleri olduğunu belirterek, Türkiye’nin öncü rol
oynaması için bir takım çalışmalar yaptıklarından anlattı.
Çalışmalar kapsamında İslam dünyasına ticaretin üç misli arttığını
kaydeden İhsanoğlu, Kıbrıs ile olanla da iki misli arttırdıklarını
ifade etti.
“BÜYÜK RAKAMLARIN TÜRKİYE’YE GELMESİ GEREKİYOR”
İhsanoğlu, şunları kaydetti:
“Büyük fırsatlar var. Yatırımlar finansman yatırımları. Büyük
rakamların Türkiye’ye gelmesi gerekiyor. Orada büyük paralar var.
Bunlar yer arıyor, pazar arıyordu. Bunlar bize geliyordu. Bizim dış
politikadaki hamaset dış politikaya alet ederek dolayı yatırımlar
kaçtı. Bizim onlara karşı geliştirdiğimiz hakaretamiz sözler. Arap
kavgalarında taraf tutmuyorduk. ‘Siz o tarafı mı tutuyorsanız diye
ben paramı çektim’ Siz biliyorsunuz. Böyle devam ederse Türk
ekonomisinin hali ne olacak. Libya’da ayrı politikamız oldu.
Borçlarımız alınmıyor. Suriye, Irak gitti, Körfez elini çekti. Batı
ile olan münasebetlerimiz bu sebeplerden farklı sebeplerden dolayı
etkileniyor. Böyle devam ettiği sürece ekonomimiz iyi gitmez.”
İhsanoğlu, esnaf, memur işçilerin faizlerden dolayı ezildiğini ve
çarşı pazarı gezerken milletin ağladığını anlatarak, “Taşeron
sistemden ağlıyor. İnsanların sosyal hakları eziliyor. Borç yüzde
5,5 iken bu sene yüzde 55. 10 misli arttı. Bir orta halli vatandaş,
kazandığı 10 liradan fazlasını borca veriyor. Bu insanlar ne
yapacaklar? Türkiye’de büyük sıkıntılar var. Bütün güzel
gelişmelere rağmen, hükümetin dürüst ekonomi kurmaylarının
ifadeleri var. Bu ifadelerde Türk sanayisinin nereye gittiği
konusunda açık açık tehditler var. Bunların başında Türk ekonomisin
yapısal hastalığa düştüğü, sanayinin payının azaldığı ve inşaatın
balonlaştığı bu balonun arızaya dönüşeceği ifade ediliyor. Bu
balonlaşma karşısında hangi koşullara geleceğimizi biliyorsunuz”
diye konuştu.
“ORTA GELİR TUZAĞINDAN NEDEN ÇIKAMIYORUZ”
Türkiye’nin dünyadaki sıralamada 19’uncu büyük ekonomiye düştüğünü
ifade eden İhsanoğlu, bu gidişle G20’in dışına çıkılacağının altını
çizdi. GSMH’da 3 bin dolardan 11 bin dolara çıkarılırken, 5 sene
içinde bu oranının üzerine çıkılamadığına değinen İhsanoğlu,
şunları söyledi:
“Bu orta gelir tuzağından neden çıkamıyoruz. Neden sorgulamıyoruz.
Bizimle beraber aynı yarışta olan ülkeler, Güney Kore, Brezilya,
İspanya bu ülkelere baktığınız zaman nereden nereye geldiler. Kimi
20 bin, kimi 30 bin dolara geldi. Koreyi 1980’lerden bilirim. Şimdi
20 binin üzerinde GSMH sahip. Japonya’ya yaklaştı. Ve gelir
dağılımında adaletsizlikler var. Çünkü, ekonomide hür rekabet
yerine rant hakim oldu ve bu ekonomideki bu tekelci zihniyet
siyasette de paralelleşmeye gitti.”
“FİLİSTİN DAVASINA HİZMET ETTİĞİM İÇİN KUDÜS YILDIZI MADALYASI
ALDIM”
Almanya’nın cumhurbaşkanı bir din adamı, Avusturya cumhurbaşkanı
bir bilim adamı, Çekoslovakya’nın cumhurbaşkanı ülkeyi bağımsız
hale getiren bir yazar olduğunu, bu günkü İtalyan cumhurbaşkanının
yetkilerinin Türk cumhurbaşkanından daha az olduğunu kaydeden
İhsanoğlu, İtalya’nın düştüğü ekonomik ve siyasi krizden mevcut
İtalya cumhurbaşkanının serinkanlılıkla, bütün siyasi partilerle
eşit mesafede durarak ülkesini kurtardığını anlattı. Türkiye’nin
başka bir yere gittiğini söyleyen İhsanoğlu, "İlla bir tek kişi
olacak. Onun hakkı olacak. Onun düşündüğünden başkası haklı
olmayacak. Benim hakkımda yalan şeyler söyleyerek İsrail’in adamı
falan. Ben, İsrail’den madalya almadım, İsrail lobisinden cesaret
madalyası almadım. Filistin cumhurbaşkanından Filistin davasına
hizmet ettiğim için Kudüs Yıldızı Madalyası aldım. Beni onlar
takdir etti, başkası değil. Ben bütün ne söyledi isem onu yaptım”
şeklinde konuştu.
İş hayatından siyasetin ayrılmayacağını söyleyen İhsanoğlu,
“Türkiye’de huzur olursa hem içerideki ekonomik dinamikler rahat
bir şekilde işler, pasta büyür, ekmek büyür. Hem de dışarıdan
sermaye gelir, yeni pazarlar açılır ve Türkiye gelişir. Ben, bu
anlayışla geliyorum. Aydınların vereceğine de inanıyorum.
İnanıyorum ki Türkiye Pazar günü, 1983’teki gibi 1950’deki gibi
büyük sürprizle çıkacak. Allah devlet ve milletimize zeval
vermesin” ifadelerini kullandı.
"ZİRA KAT ETMEMİZ GEREKEN DAHA ÇOK YOL VAR, DAHA ÇOK MESAFE
VAR"
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise, TOBB’un, 1,5 milyon üyesiyle
Türk iş aleminin çatı örgütü olduğunu belirterek, oda ve borsa
camiasını 900 yıllık ahilik teşkilatının günümüze yansımış şekli
olarak ifade etti.
Göreve geldikleri günden bu yana problemlere değil fırsatlara,
içeriye değil dışarıya, çatışmalara değil uzlaşmaya, pastadan dilim
kapma yarışına değil pastayı büyütmeye odaklandıklarına kaydeden
Hisarcıklıoğlu, "Nereden nereye geldiğimizi, hangi zorluklara
rağmen neleri başardığımızı unutmayalım ama bunların daha da
iyisini yapacak potansiyele, inanç ve azme sahip olduğumuzu da
bilelim. Zira kat etmemiz gereken daha çok yol var, daha çok mesafe
var" dedi.
Mustafa Kemal Atatürk’ün hedef olarak gösterdiği muasır medeniyet
seviyesinin üstüne çıkmayı amaçladıklarını bildiren Hisarcıklıoğlu,
bunun için her yıl 700 binden fazla insana istihdam sağlanması ve
ekonomisinin her yıl yüzde 7’nin üzerinde büyümesi gerektiğini
kaydetti.
İhsanoğlu ile İslam İşbirliği Teşkilatının ilk Türk Genel Sekreteri
seçildiği dönemde birlikte çalışma fırsatı bulduklarını söyleyen
Hisarcıklıoğlu, o dönemde İslam ülkeleri için yatırım ortamının
iyileştirilmesi, organize sanayi bölgeleri, ulaştırma, ticaret
borsaları gibi alanlarda eğitim programları gerçekleştirdiklerini
anlattı.
"ÜLKEDEKİ TEK BİR FERDİ DAHİ DIŞLAMADAN REFAH VE HUZURU TESİS ETMEK
ZORUNDAYIZ"
Türkiye’nin en büyük sermayesinin petrol değil girişimci ruh
olduğuna değinen Hisarcıklıoğlu, "Avrupa’da devam eden finansal
kriz ve ekonomik durgunluk bizi hala olumsuz etkiliyor.
Ortadoğu’da, özellikle yakın bölgemizdeki karışık ortam ve
gerginlikler artarak sürüyor. İçinde bulunduğumuz coğrafya değişim
sancısı çekiyor. Böyle bir ortamda daha zengin, daha mutlu, daha
özgür bir Türkiye için reformlara mutlaka devam etmeliyiz. Ortak
hedefimiz zenginleşen ve özgürleşen bir Türkiye olmalıdır. Bu
hedefe ulaşmak için ülkedeki tek bir ferdi dahi dışlamadan refah ve
huzuru tesis etmek zorundayız" şeklinde konuştu.
Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin büyük hayallerinin peşinden koşmaya
devam edeceklerini de sözlerine ekleyerek, güçlü ekonomisi ve
kaliteli demokrasisiyle bütün dünyanın örnek aldığı bir Türkiye’nin
pusulaları olmayı sürdüreceklerini ifade etti.
(İHA)