İhsanoğlu: 18 milyon pusula ne manaya geliyor ?
Abone olCumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Eskişehir’de büyük bir coşkuyla karşılandığı için memnun olduğunu belirterek, “18 milyon seçim pus...
Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Eskişehir’de büyük bir
coşkuyla karşılandığı için memnun olduğunu belirterek, “18 milyon
seçim pusulası fazla basılmış. Yağmur olur, çamur olur şu olur bu
olur. Ama 18 milyonu basmak ne manaya geliyor?” dedi.
Eskişehir’de düzenlenen basın toplantısında konuşan İhsanoğlu,
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) seçimle ilgili
raporunda 18 milyon fazla oy pusulası basıldığı bilgisinin yer
aldığını söyledi. İhsanoğlu, “Özellikle sandık emniyeti bakımından
dün biliyorsunuz Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT)
seçimle ilgili raporunu yayınladı. Orada şu gerçekle karşı karşıya
geldik. Biz bunu duyuyorduk ama emin değildik. Şimdi uluslar arası
bir teşkilat, Yüksek Seçim Kurulu mensuplarıyla konuştuktan sonra
raporuna aldığı bir gerçek var. 18 milyon seçim pusulası fazla
basılmış. Yani 50 milyona karşılık 18 milyon. Şimdi tabii elbette
pusulaların bir kısmı zarar görebilir. Yağmur olur, çamur olur şu
olur bu olur. Ama bu kadar 18 milyonu basmak ne manaya geliyor?
Bunun bir orantısı yok mu kanunda? Bu 18 milyon pusula kimin
emrinde ve nasıl kullanılacak? Ve bu nasıl yanlış yerlere
gitmeyecek? Biz bunu soruyoruz. Sorumluluk kime aittir? Bunun
sayımı yapıldı mı? Nasıl yapılacak? Ve bu AGİT raporunun sorduğu
bir soruyu ben tekrarlamak istiyorum. Kendi sorularımıza ilave
olarak. Bu miktardaki oy pusulaların basılması hangi kanuni
gerekçelere yapılmıştır? Hukuki temeli nedir? Kimin talimatıyla
yapılmıştır? Tüm vatandaşlar bunu bilme hakkına sahiptir. Biz bu
cevabı bekliyoruz. Bu cevabı vermeyenler vazifelerini ve
sorumluluklarını suistimal ediyorlar demek ve kanuna, millete
muhatap olacaklar” diye konuştu.
“KİMSE SEÇİMLERDE TEZVİRATA GİTMESİN”
“Kimse seçimlerde tezvirata gitmesin” diyen İhsanoğlu, “Bu millet
böyle bir şeyi kabul edemez. Eğer Türkiye’de hür seçim olacaksa,
eğer millet kendi Cumhurbaşkanını seçecekse her şeyin şeffaf olması
lazım. Zaten seçim programı biçilmiş kaftan. 1 ay içerisinde 76
milyon insan Cumhurbaşkanını seçecek ve alacağı, toplayacağı bağış
miktarı 9 bin liradan fazla olamayacak. Böyle saçma kanun olur mu?
7 sene önce birileri bu gün için hazırlamış, kendi ölçülerine göre
biçilmiş kaftan. Bu kadar haksızlık, bu kadar adaletsizlik ve kamu
imkanlarını kullanmak ondan sonra mağduriyetten… Esas mağdur olan
biziz. Millet mağdurdur. Çünkü millet; devletin imkanlarını,
milletin verdiği vergilerden alınan paralarıyla bir kampanya
yürütülüyor. Onun karşısındaki insanlara 9 bin lira toplama hakkı
veriliyor. Ve devlet yardım vermiyor. Dünyanın hiçbir yerinde
böyle, yani 3’üncü dünyada bile böyle şey olmaz. Belki Kuzey
Kore’de falan varsa orasını ben gezmemiştim, görmemiştim biliyorum.
Orada belki olabilir. Ama araştırmaya değer. O bakımdan ben bu notu
Eskişehir’den bütün Türkiye’yle paylaşmak istiyorum” şeklinde
konuştu.
“MİLLET, BU NEFRET SÖYLEMİNİ, BU CEPHELEŞMEYİ, BU ZITLAŞMAYI
İSTEMİYOR”
Gezileri sırasında halkın kendisine söylediklerinden de bahseden
İhsanoğlu, şöyle devam etti:
“Dün Ankara’da, Ankara’nın çok farklı semtlerinde, çok farklı
kesimlerinde görüşmeler yaptık. Orada şunu görüyorum; halk bu şiir
miir falan böyle şeylerle uğraşmak istemiyor. Halk, ciddi
meselelerin tartışılmasını istiyor. Halk böyle pespaye lakap
takmalarından falan bıkmış. Böyle çok ayıp oluyor falan diyor.
Bizim neslimizde böyle bir şey hiç görmedik. Böyle bir saçma,
hakaretvai şeyler dinimize de aykırı, yasak. Bunlar kültürümüze de,
Türk milletine de yakışmaz. Biz büyük bir milletiz. Büyük devlet
geleneğine sahip insanlarız. Böyle şey olur mu? Onun için millet
bunu istemiyor. Milletin istemediği başka bir şey daha; bu nefret
söylemini istemiyor. Bu cepheleşmeyi, bu zıtlaşmayı istemiyor.”
“TÜRKİYE PAZAR GÜNÜ BÜYÜK BİR NEFES ALACAK”
“Türkiye gerçekten pazar günü büyük bir nefes alacak ve huzura
doğru büyük bir adım atmış olacak” diyen İhsanoğlu, şunları
kaydetti:
“Millet korku içerisinde. İki türlü korku var. Birinci korku
bölünme korkusu, çatışma korkusu. Çünkü bu pompalanıyor. Ve
dışarıdan gelen kötü örnekler, etrafımızdan sıçrayan alevler
milleti daha da tedirgin ediyor. İkinci korku ise fikrini
söyleyememe korkusu. Bazı vatandaşlarımız fikrini rahat
söyleyemiyor. Geliyorlar, böyle fırsatını kolluyorlar, kimsenin
görmeyeceği falan ve fikrini böylelikle söylüyor. Bu bana hayatımda
ilk defa Sovyetler Birliği’ne 1979’da genç bir öğretim üyesi olarak
gitmiştim. Orada bu halde. Demek ki biz o noktaya geldik. İnsanlar
fikirlerini söylemekten çekiniyorlar. Türkiye bu noktaya nasıl
geldi? Türkiye hür, demokrat bir devlet. Türkiye 3’üncü dünya
ülkesi değil. Burada bizi destekleyen başta iki parti CHP ve
MHP’nin başlattığı bu tarihi uzlaşma çok büyüdü 12 parti falan
onların dışında. Ve AK Parti içerisinden çok sayıda insan bize
destek veriyor. Bunu her yerde görüyorum. Türkiye gerçekten pazar
günü büyük bir nefes alacak ve huzura doğru büyük bir adım atmış
olacak. Ben bundan eminim.”
İHSANOĞLU’DAN YAŞAR NURİ ÖZTÜRK’E CEVAP
İhsanoğlu, Yaşar Nuri Öztürk’ün kendisiyle ilgili sarf ettiği
sözler konusunda da konuşarak, “Nuri Bey İslam kültürünü bilen bir
insan. Ben ona mecelleden bir hüküm okuyacağım. İddia eden delili
ortaya koysun” ifadelerini kullandı.
(İHA)