İhracatta artış sürüyor

Abone ol

Türkiye’nin Aralık ayında ihracatı, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 9,8 artışla 12 milyar 996 milyon dolar oldu. 2013 yılının tamamında is...

Türkiye’nin Aralık ayında ihracatı, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 9,8 artışla 12 milyar 996 milyon dolar oldu. 2013 yılının tamamında ise toplam 151.7 milyar dolarlık ihracat yapıldı.
Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin Ankara’da açıkladığı ihracat verilerine göre Türkiye’nin Aralık ayında ihracatı, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 9,8 artışla 12 milyar 996 milyon dolar, 2013 yılının tamamında ise yüzde 0,01 artışla 151 milyar 707 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Birlik kaydından muaf ihraç kalemleri hariç, net mal ihracatının 12 aydaki kümüle artış performansı yüzde 5,8 oldu.
Aralık ayında en fazla ihracatı, 1 milyar 764 milyon dolar ile otomotiv sektörü yaparken, kimyevi maddeler sektörü 1 milyar 603 milyon dolar ihracat ile ikinci sırada, hazırgiyim ve konfeksiyon sektörü ise 1 milyar 424 milyon dolar ihracat ile üçüncü sırada yer aldı. Aralık ayında en fazla ihracat artışını yüzde 36 ile tütün sektörü, yüzde 30 ile hububat-bakliyat sektörü ve yüzde 26 ile makine sektörü yakaladı.

2013’ÜN İHRACAT ŞAMPİYONU OTOMOTİV
2013 yılında otomotiv sektörü ihracat şampiyonu oldu. Sektörün ihracatı yüzde 12 artarak 21,3 milyar dolar oldu. İkinci sırayı 17 milyar 441 milyon dolarla kimyevi maddeler sektörü, üçüncü sırayı ise 17 milyar 327 milyon dolarla hazırgiyim ve konfeksiyon sektörü aldı.

EN FAZLA İHRACAT ALMANYA’YA
2013 yılında en fazla ihracat yapılan 3 ülke sırasıyla Almanya, Irak ve İngiltere oldu. Almanya’ya ihracatımız geçen yıla göre yüzde 3 artarak 13,3 milyar dolar olarak gerçekleşti. Irak’a ihracatımız geçtiğimiz yıla göre yüzde 10 artış göstererek 11,8 milyar dolara yükseldi. İngiltere’ye ihracatımız yüzde 8 artış göstererek 8,5 milyar dolara yükseldi. Bu üç ülkeyi sırasıyla Rusya, İtalya, Fransa, ABD, İspanya, Çin, Hollanda takip etti.

2013 yılında ihracatımızın önemli oranda arttığı ülkeler arasında yüzde 137 artış ile Gine, yüzde 82 artış ile Suriye, yüzde 79 ile Gabon, yüzde 67 artış ile Benin ve yüzde 66 ile Malezya ön sıralarda yer aldı.

’AB’ EN FAZLA İHRACAT YAPILAN BÖLGE OLDU
Bölgesel olarak bakıldığında AB yine en fazla ihracat yaptığımız bölge oldu. AB’ye ihracatımız yüzde 7 artarak 61,9 milyar dolara yükseldi. Ortadoğu’ya ihracatımız 2013 yılında yüzde 2 artarak 27,5 milyar dolara yükseldi. 2013 yılında BDT ülkelerine ihracatımız yüzde 11 artarak 18,2 milyar dolara, Afrika’ya ihracatımız yüzde 5 artarak 14 milyar dolara yükseldi.

EN FAZLA İHRACAT İSTANBUL’DAN
2013 yılında en fazla ihracat yapan ilimiz İstanbul oldu. İstanbul, ihracatını yüzde 5 artırdı ve toplam 63,8 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi. İstanbul’u 12,8 milyar dolar ihracat ile Bursa ve 12,7 milyar dolar ihracat ile Kocaeli takip etti. Bursa ilimiz geçen sene 3. sırada yer alıyordu. Bu sene 1 basamak yukarı çıkarak 2.sıraya çıktı. Bu illerimizi İzmir, Ankara, Gaziantep, Manisa, Denizli, Sakarya, Hatay takip etti.
2013 yılında en fazla ihracat yapan ilk 10 ilimiz arasında ihracatını en fazla artıran ilimiz Sakarya oldu. Sakarya ilimiz 2013 yılında ihracatını geçtiğimiz yıla göre yüzde 26 artırdı. Sakarya ilimizi yüzde 13 ihracat artışı ile Denizli, yüzde 11 ihracat artışı ile Ankara takip etti. Gaziantep’in ihracatı yüzde 10, Bursa’nın yüzde 8, İzmir’in ve İstanbul’un yüzde 5 arttı. Hatay’ın ihracatı değişmezken, Kocaeli’nin ihracatı yüzde 3, Manisa’nın ihracatı yüzde 6 geriledi.
TİM Başkanı Büyükekşi konuşmasında Türkiye aşkıyla ihracat yapan tüm ihracatçılara teşekkür etti. Konuşmasına yeni Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’ye yeni görevinde başarılar dileyerek başlayan Büyükekşi, sanayi ve ihracat camiasından bir bakanın görevi devralmasından ötürü büyük mutluluk duyduğunu belirtti. 2013’ün ihracat değerlendirmesini yapmadan önce ülkenin son günlerde hareketlenen gündemi ile ilgili görüşlerini paylaşan Büyükekşi konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "Türkiye, sorunlarının üstesinden gele gele büyür. Çünkü Türkiye demokrasisi, sorunlarını çöze çöze olgunlaşır. Çünkü Türkiye ekonomisi, sıkıntılarını aşa aşa, orta ve uzun vadeli rekabet gücü kazanır. Türkiye bunları aşar. Türkiye’nin birikimi; siyasi ve hukuki sorunlarını çözecek, özgürlükçü demokrasisini yükseltecek, piyasa ekonomisini derinleştirecek olgunluktadır. Ufka bakalım. İstikrar ve güven ortamına sahip çıkan ve büyüyen bir Türkiye var. Gelecek bizimdir."

"BEKLENTİLER İYİMSER"
Konuşmasında 2013 yılı hem Dünya hem de ülke ekonomisi için oldukça hareketli ve zorlu bir yıl olduğunu söyleyen Büyükekşi, "Neredeyse tüm ülkelerin ihracatı ve genel olarak dış ticaret performansı durgundu. Bu yılın başında dünya ekonomisinde büyümenin yüzde 2,8 olacağı öngörülüyordu. Küresel büyüme ne yazık ki bu düşük öngörünün de gerisinde kaldı. Ancak yılın son çeyreğinde gelişmiş ülkelerden belirgin toparlanma ve büyüme sinyalleri geldi. Bunun sonucunda da, dünya ekonomisi 2013 yılını yavaş ve kademeli toparlanmayla bitirdi. Bu gelişmelerden sonra, 2014 yılında sadece ABD’de değil, AB ve Euro Bölgesi dâhil tüm gelişmiş ülkelerde büyümenin daha yüksek oranda gerçekleşmesi bekleniyor. 2007 yılından beri ilk defa bütün gelişmiş ülkelerde büyüme bekleniyor. 2014 yılında dünya ekonomisinde yüzde 3, dünya ticaretinde yüzde 4’lük büyüme bekliyoruz. Dünya ticaretinin 2014 yılında 19,1 trilyon dolara yükseleceğini tahmin ediyoruz. Bu büyüme trendi, ihracatımıza olumlu yansıyacak. Dolayısıyla hem Türkiye hem dünya ekonomisi için 2014 beklentilerimiz göreceli olarak daha iyimser."

TÜRKİYE KÜRESEL EKONOMİK KRİZDEN EN HIZLI ÇIKAN ÜLKELER ARASINDA
Türkiye ekonomisindeki gelişmeleri değerlendiren TİM Başkanı şunları kaydetti:
"Dünya ekonomisi için zorlu geçen 2013’te Türkiye geçen seneden daha hızlı büyümeyi başardı. Türkiye, küresel ekonomik krizden en hızlı çıkan ve ekonomik belirsizlikten nispeten daha az etkilenen ülkeler arasında yer aldı. İhracatımız ise 2013 yılında 151,7 milyar doları aştı. Adım atmadık, mal satmadık ülke bırakmadık. 1 senede düzenlediğimiz ticari heyetlerle Dünyanın etrafında 6 tur attık. Diğer bir ifadeyle 240 bin kilometre yol kat ettik. Düzenlediğimiz 29 ticari heyette 19 bin ikili ticari görüşme gerçekleştirdik. Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Başbakanımız ve Sayın Bakanımız bizlere her kulvarda destek verdiler. Birçok yurtdışı heyetimizi onların liderliğinde yaptık. 2014 yılında da durmayacağız. Sayın Cumhurbaşkanımızla, Sayın Başbakanımızla ve Sayın Bakanımızla birlikte yine dünyanın dört bir yanına ulaşacağız."

DİKKATLİ OLAMAZSAK BÜYÜMEDE SORUNLAR YAŞAYABİLİRİZ
Merkez Bankası’nın yeni yılda temel olarak tüketici kredilerindeki büyümenin yavaşlatılmasına odaklanacağını vurgulayan Mehmet Büyükekşi, "Burada hassas bir denge var. Dikkatli olmazsak büyümede sorunlar yaşayabiliriz. Aynı gelir seviyesinde vatandaşa, daha fazla tasarruf ettirmek bir dönem sonraki milli geliri düşürebilir. Hem tüketim üzerinde baskı kurup hem de vergiler konusunda rasyonel adımlar atılmazsa, Cumhuriyetin 100. yılı için hedeflenen rakamlara ulaşmak zorlaşabilir. Tüm beklentimiz 2014 yılında bugüne kadar geciktirdiğimiz hamlelerin atılmasıdır. Eğer bu adımlar atılırsa, para ve sermaye piyasaları da pozitif ayrışmaya başlayacaktır.

İhracat cephesinden, özellikle döviz piyasalarındaki oynaklığın asgari olmasına büyük önem veriyoruz. Merkez Bankası’nın politikaları 2014 için hayati öneme sahip. Çünkü parasal genişlemeden çıkış ihtimali, küresel koşulları daha da zorlaştırıyor. Daha değerli dolar, daha yüksek faiz oranları ve daha sıkı finansman koşulları oluşuyor. Gelişen ülkelerden olası sermaye çıkışları ile cari açık, kurlar üzerinde baskı oluşturuyor. Nitekim bunun paralelinde, yeni dönemde daha yüksek faiz oranları ile karşı karşıyayız. Bol ve ucuz likidite dönemi artık sona eriyor" dedi.

ÖNÜMÜZDEKİ 10 YIL BAŞKA BİR 10 YIL OLACAK
Önümüzdeki 10 yıllık sürecin Türkiye için çok daha farklı olacağını belirten Büyükekşi, "Kriz sonrasında basılan paraların geri çekildiği bir dönem olacak. Mevcut durumda Asya piyasalardaki fonların, ABD ve gelişmekte olan ülkelere dönüşü paralelinde gelişmekte olan ülkelerden fon çıkışı devam edecek. Fakat Türkiye bu noktada daha dirençli duruyor.

Türkiye’yi Kırılgan Beşli arasında telaffuz edenler var. Biz Türkiye’nin böyle bir listede yer almaması gerektiğine inanıyoruz. Çünkü bizim diğer ülkelerdeki gibi ciddi kamu bütçe açıklarımız yok. Kamunun borçluluk oranı birçok gelişmiş ülkeden bile iyi durumda. Ancak ekonomimizin yumuşak karnı cari açık.Ekonomimizin daha güçlü yapılanması için, bir diğer deyişle, yeni bir sıçrayış için; yeni bir hikâye, bir nevi yeni bir zihniyet devrimi gerekiyor. Tam da bu noktada, ihracatı öne çıkaran politikalara ve araçlara ihtiyacımız var. 2023’te belirli sektörlerde dünya liderliği hedefliyoruz. Artık sektörel önceliklerde mutabık kalmamız gerekiyor" diye konuştu.

CARİ AÇIK DEĞİL, İNOVASYON AÇIĞIMIZ VAR
Türkiye’nin cari açık sorunu değil, aslında inovasyon açığı sorunu olduğunu belirten TİM Başkanı "İşte bu yüzden katma değerli ihracat artışı bizim en büyük çıkış noktamız. Bunun yolu da inovasyon, Ar-Ge, tasarım ve markalaşmadan geçiyor” ifadesini kullandı.

Büyükekşi şöyle konuştu, "İnovasyon konusunda çok güzel bir ivme yakaladık. Her yıl yaptığımız Türkiye İnovasyon Haftası etkinlikleri ülkemize inovasyon konusunda yeni bir soluk getiriyor. Biz bu yılki İnovasyon Haftası ile şu gerçeğin farkına bir kez daha vardık. Türkiye’nin büyük bir inovasyon potansiyeli var. Bunu neden söylüyorum? Çünkü bu yıl 28-30 Kasım tarihleri arasında düzenlediğimiz etkinliklerimize tam 26 bin kişi katıldı. Etkinliğe katılamayan yaklaşık 20 bine yakın kişi ise online platformlar aracılığıyla etkinliklerimizi takip etti.

Yani kelebek etkisi misali? Biz bir başlangıç yaptık. Kanat çırptık. Sonrasında inovasyonla fırtına yarattık. Sanayicinin alın teri ile akademinin akıl terini buluşturduk. 7’den 70’e Türkiye’ye inovasyon iklimini aşıladık. İnovasyon bilincini yaymaya yönelik çabalarımız bu yıl da artarak devam edecek."

2014 YILINDA YENİ TİM PROJELERİ
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi yeni yılda TİM’in yeni projelerini de değerlendirdi; "İlk kez Türkiye İnovasyon Haftası’nda açıkladık. Bu yıl İnovasyon Endeksi projesinin startını verdik. Türkiye’nin en inovatif şirketlerini İnovasyon Liginde yarıştıracağız. İnovasyonla rekabet gücümüzü artıracağız, katma değere odaklanacağız. Türkiye’den daha fazla küresel marka yaratılması konusunda öncülük yapmaya devam edeceğiz. Türkiye markasını çalıştık. Tüm paydaşlarımızın üzerinde mutabık kaldığı kavramsal çerçeve, logo ve sloganı belirledik. İnovasyonda bayrak taşıyıcı rolünü üstlendik, markalaşmada da aynı rolü üstleneceğiz".
(İHA)

Günün Önemli Haberleri