İhracat rakamları bu kez üzdü

Abone ol

İhracattaki düşüşten olumsuz etkilenen Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Oğuz Satıcı: İhracatta 72 milyar doların aşılamamış olması beklentilerimizi zora soktu...

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı, ''Sene başında 6 milyar dolarlık ortalamanın yakalanacağı ve ihracatımızın 72 milyar doları aşacağına dair güçlü beklentilerin gerçekleşmesi zora girmiştir'' dedi. Satıcı, Trabzon Liman Bölgesi'nde düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin iktisadi sorunlar karşısındaki tutumunu, büyük bir masanın üzerindeki masaya küçük gelen örtüye benzeterek, ''Örtüyü açık kalan tarafa örtmek üzere çekince diğer taraf açıkta kalıyor. Ama kimse (daha büyük bir örtü olsun) demiyor. Bu yönde ortak bir çaba maalesef gözlenmiyor'' dedi. Devletin borçları nedeniyle halen uygulanmakta olan iktisat politikalarının, yüksek reel faizin döviz kurunun üzerinde baskı yapmasıyla kısa vadede baskı altına alınmış gibi görünerek üretici kesiminin desteklenmekten uzak kaldığını, bununla birlikte Türkiye'nin iç ve dış borcunun nominal anlamda büyümesinin durdurulamadığını kaydeden Satıcı, şöyle devam etti: ''Borç ödemek ancak üreterek ve satarak yapılabilir. Aynı zamanda iç talepte bir hareketlenme olmadığına göre ülkemiz ürettiği malları dış pazarlarda satmaya mecburdur. Bu gerçek apaçık bir şekilde önümüzde dururken ihracatın ülke ekonomisine yaptığı katkı nispetinde destek görememesinin, kısacası üvey evlat muamelesi yapılmasının sebebini anlayamıyoruz. Anlamamakla da kalmıyor buna isyan ediyoruz.'' Rakamsal olarak ihracat artışının ivmesini kaybettiğini savunan Satıcı, şunları kaydetti: ''İhracatımız 6 milyar dolar direncine takılmış ve artış oranı da önemli oranda durağanlaşmıştır. Bu sonucun 3 önemli sacayağı vardır; para, maliye ve bankacılık politikaları. İhracatın temel sorunlarının hep göz ardı edildiği, ihracata kaynak aktarılmadığı, maliyetlerimiz gittikçe arttığı için bu direnç noktasına takılıp kaldık. Sene başında 6 milyar dolarlık ortalamanın yakalanacağı ve ihracatımızın 72 milyar doları aşacağına dair güçlü beklentilerin gerçekleşmesi zora girmiştir.'' • Temmuz ayı ihracatı yüzde 1.1 arttı... • Tüzmen: Cari işlemleri tetikleyecek bir dış ticaret açığı görüyoruz TERÖRÜN ETKİSİ TURİZMLE SINIRLI DEĞİL Satıcı, terörün tek hedefinin turizm, etkisinin de turizmle sınırlı olmadığını söyledi. Terör nedeniyle tüm dünyanın refah ve huzurunun yanında uluslararası ticaretin güvenliğinin tehdit altında olduğunu ileri süren Satıcı, şöyle konuştu: ''Terörün yıkıcı etkisi kendisini her alanda hissettirmektedir. Eminiz ki toplumlar refaha ulaştıkça terör azalacak ve hatta ümit ederiz ki bir gün son bulacaktır. Şurası çok açıktır ki tüm dünyada refah ve huzuru bu kadar tehdit etmesine rağmen terörün bitmesini istemeyen belli gruplar da yok değildir. Ayrıca küresel terörün neden bitirilmek istenmediği değil, küresel terörü kimin bitirmek istemediği de önemli ve sorgulanması gereken bir gerçektir. Terörün ve kaynaklarının net bir şekilde görülebilmesi için bu konuda komplo teorilerinden farklı olarak bilimsel araştırmaların yapılması elzemdir.'' İHRACAT TABANA YAYILMALI Satıcı, Türkiye'nin hem uluslararası ve iktisadi arenada sağlam bir şekilde ayakta durabilmesi, hem de kendi ekonomisini istikrarlı ve sürdürülebilir bir biçimde ileriye taşıması için etkin bir ihracat stratejisi çerçevesinde dış ticarette fazla veren, yabancı yatırımları teşvik eden bir yapılanmanın teşvik edilmesi gerektiğini savundu. İhracatçıların başarılarını desteklemek, ülkedeki ihracat iştahını artırmak gerektiğini dile getiren Satıcı, ''İhracatımızı artırmamız ülkemizin zenginliği anlamına gelmektedir. Bu alanda Türkiye'nin ihracatını tabana yayması, daha fazla sayıda ve daha yüksek oranda ihracat gerçekleştiren firmalarımızın ortaya çıkması oldukça önemlidir. Aynı zamanda başarı ihracatçı firmalarımızın tespiti ve bu tespitin envanterinin çıkarılması bir mecburiyet halini almıştır'' diye konuştu. İhracat sektörünün dinamik bir sektör olduğunu, boş bırakılan pazarların başkaları tarafından çabucak doldurulduğunu ve bu pazarların tekrar elde edilmesinin oldukça güç olduğunu kaydeden Satıcı, ilerde böyle problemlerle karşılaşmamak için Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, ihracatçı birlikleri ve konunun taraflarının işbirliği ve koordinasyon içinde çalışmaları gerektiğine işaret etti. AB ÜYELİĞİNDE SÖYLEM DEĞİŞİKLİĞİ Satıcı, Türkiye'nin AB üyelik müzakerelerine başlaması açısından önümüzdeki dönemin son derece hassas olduğunu belirterek, şöyle konuştu: ''Çok yakın bir zamanda masaya oturacağımız AB üyelik süreci Fransa ve Hollanda halklarının vetosuyla başlayan ciddi bir krizden geçmektedir. Bu krizi fırsat bilen ve siyasi sahnede kendine yer açmak isteyen Türkiye karşıtı grupların referandum sonuçlarını kendi siyasi projeleri için malzeme yapmalarını şaşkınlıkla karşılıyor, bugüne kadar genişleme politikasını ve Türkiye'nin üyeliğini destekleyenlerin söylem değişikliğini hayretle izliyoruz. Gözümüz, verdiği sözlerin arkasında duracak, dünya meselelerini sağlam şekilde değerlendirecek soğukkanlı ve akılcı liderler arıyor. Avrupa'da dengesini kaybeden ekonomik ve sosyal istikrarın faturasının AB'ye aday bir ülkeye çıkarılması rasyonel bir yaklaşım olmadığı gibi tamamen gerçek dışıdır.'' Türkiye'nin AB üyeliğinin her iki taraf için de kaçırılmaması gereken tarihi bir fırsat olduğunu kaydeden Satıcı, ''Türkiye'nin genç, dinamik ve çok nüfusu Avrupa'nın ve Avrupa ekonomisinin ateşleyicisi olmaya adaydır. Diğer yandan AB üyeliği Türkiye'ye uzun zamandır tüm kurumları, özel sektörü, insanıyla topyekün hazırlandığı kalkınma hamlesini gerçekleştirmesi için büyük bir şans verecektir'' diye konuştu. RUSYA FEDERASYONU'NA İHRACAT YASAĞI Satıcı, Karadeniz Bölgesi ve özellikle Trabzon'un, ihracatta 9., ithalatta ise 2. olmak üzere Türkiye dış ticaretinde önemli bir noktada bulunan Rusya Federasyonu'na ihracatta oldukça önemli bir geçiş yolu olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: ''Rusya Federasyonu'na Türkiye'nin yaş sebze ve meyve ihracatına konan yasaktan en fazla etkilenen illerin başında Trabzon gelmektedir. Yasağın, özellikle Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Başkanı Ahmet Hamdi Gürdoğan'ın da Türkiye Cumhuriyeti hükümeti nezdinde yaptığı yoğun ve etkin girişimlerin neticesinde Sayın Başbakanımız, Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanımız ve Tarım ve Köyişleri Bakanımızın da devreye girmesiyle çok da büyümeden kaldırılması sağlanmıştır.'' Bölge ülkeleriyle ticaretin artırılabilmesi için demiryolu bağlantısının şart olduğunu da kaydeden Satıcı, anlaşmaya varılması halinde Batum-Hopa arasındaki 20 kilometrelik bölüme demiryolunun kendileri tarafından yapılabileceğini söyledi.

Günün Önemli Haberleri