İhmalkarlık kör etti

Diyarbakır'da kanepeden düşerek hastaneye kaldırılan ve beyin kanaması geçirdiği belirlenen çocuğun, hastanedeki ihmal ve ilgisizlik nedeniyle gözlerini kaybettiği ileri sürüldü.

Feride Gönülalan, 3 yaşındaki oğlu Recep'i, yaklaşık bir yıl önce kanepeden düşerek fenalaşması üzerine Dicle Üniversitesi (DÜ) Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırdıklarını söyledi.

Acil Servisteki doktorların önce çocuğun iyi olduğunu, ardından beyin kanaması geçirdiğini söylediğini, bunun üzerine oğlunun Beyin Cerrahi Servisinde yoğun bakıma alındığını belirten Gönülalan, şöyle dedi:
“Çocuğumla ilgili bize bilgi vermedikleri gibi, birkaç gün yoğun bakımda kaldıktan sonra başka hastaya yer açmak için oğlumu koğuşa bıraktılar. Çocuk havale geçirip sürekli kilitlenmeye başladı. Sol tarafına felç geldi, ayrıca her iki gözü de görmez oldu.”

İlgisizlik nedeniyle olaydan 12 gün sonra oğlunu Ankara'ya götürmeye karar verdiğini ifade eden Feride Gönülalan, şöyle konuştu:
“DÜ Tıp Fakültesinde kaldığı 12 gün boyunca yaşanan ilgisizlik ve ihmal üzerine, oğlumu Ankara'ya götürdük. Orada insanca muamele gördük. Götürdüğümüz gibi çocuğumu yoğun bakıma aldılar ve oğlumun Diyarbakır'da yoğun bakımda tutulmadığını öğrenince çok şaşırdılar. Recep'in her iki gözünü kaybettiğini ve artık göremeyeceğini söyleyen Ankara'daki doktorlar, beynindeki sorun için tedaviye devam edilmesi gerektiğini, ancak ameliyat edilmesinin doğru olmadığını anlattılar. Uzun süreli tedavi için Ankara'da kalamazdık. Diyarbakır'a dönüp tekrar Dicle Üniversitesi Hastanesine gittiğimizde doktorlar, 'çocuğun 6 ay içinde görecek' dediler. Ancak nafile 1 yıl bekledim.”

Gözleri görmeyen oğlunun ayrıca sol tarafının da felçli kaldığını ve yürüyemediğini,a sürekli kustuğunu bildiren Gönülalan, şöyle devam etti:
“Şimdi Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde yine ilgilenmiyorlar. Sadece bir kez 'ameliyat edeceğiz' dediler. 'Görebilecek mi' diye sorduğumda doktor 'bilemem' dedi. 'Bilmiyorsan oğlum deneme tahtası mı' dedim. Ankara'da doktorlar bana 'Ameliyat ettirme. Mümkün olsa zaten biz yapardık. Ameliyat olursa çocuk ya masadan kalkmaz ya da beyin kanaması ve bütün felç yaşanır' demişlerdi. Başhekimliğe dilekçemi verdim. Soruşturma başlatılsın, ardından dava açacağım. Çocuğumun hakkını sonuna kadar arayacağım. Gözlerimle gördüğüm ilgisizlik ve sorumsuzluk sonucunda oğlumu kör ve felçli olarak bana geri verdiler. Hakkımı sonuna kadar arayacağım, ayrıca da Allah'a havale ediyorum.”

Hüsnü Gönülalan da Ankara'da kaldıkları 22 gün boyunca aradaki farkı gördüklerini belirterek, “Diyarbakır'da yaşadıklarımızı söyleyince çok şaşırdılar. 'Çocuğun ölüm riski var, nasıl onu yoğun bakımdan çıkarırlar. İnanılmaz bir vurdumduymazlık' dediler. Ankara'daki ilgiyi ve insanlığı görünce buradaki doktorlara dava açmaya karar verdim” dedi.