İHH’dan İsrail’e gözdağı
Abone olFilistin Âlimler Birliği Genel Sekreteri Dr. Navvaf Tekruri, İnsani Yardım Vakfı (İHH) Genel Başkanı Bülent Yıldırım’la İsrail’in Filistin’e...
Filistin Âlimler Birliği Genel Sekreteri Dr. Navvaf Tekruri,
İnsani Yardım Vakfı (İHH) Genel Başkanı Bülent Yıldırım’la
İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarıyla ilgili ortak basın
açıklaması yaptı.
Tekruri, “Filistin’in mukaddes topraklar bizim için çok önemlidir”
derken, “İHH Başkanı Bülent Yıldırım ise "Gerekirse Suriye’deki
bütün grupları İsrail’in üzerine yönlendiririz. Artık yeter”
dedi.
Filistin Âlimler Birliği Genel Sekreteri ve Hamas’ın eski Dış
İlişkiler Sözcüsü Dr. Navvaf Tekruri, İsrail’in Gazze’de yaptığı
katliamına karşı İnsani Yardım Vakfı’nda basın açıklaması
düzenledi. Açıklamaya İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım başta olmak
üzere Irak Alimler Birliği, İslam Alimler Birliği, Müslüman
Düşünürler Platformu ve Ehli Sünnet Alimler Biriliği temsilcileri
de destek verdi.
“İSLAM BİRLİĞİ YAKIN BİR ZAMANDA KURULACAK”
Toplantıda ev sahibi olarak ilk sözü alan İnsani Yardım Vakfı(İHH)
Genel Başkanı Bülent Yıldırım, “Gazze’ye yapılan saldırının
ardından bütün vicdan sahipleri birleşti. Bizim yapamadığımızı
İsrail yaptı. İsrail Gazze’ye saldırarak İslam Birliği temelini
attı. İnanıyorum ki kısa bir zaman diliminde bütün Müslüman
ülkelerin içinde yer aldığı ‘‘İslam Birliği’’ yakın bir zamanda
kurulacaktır” dedi.
“Canlı kalkan projesini İHH olarak biz başlattık” diyen Yıldırım,
‘‘Bütün siyasilerin buna katılmasını bekliyoruz. Canlı kalkanların
Suriye’den geçirilmesi için Suriye ile görüşüyoruz. Mavi
Marmara’nın Gazze’ye gitmesi ile ilgili de çalışmamız var. Bu
konuda görüşmelerimiz devam ediyor. Biz bu canlı kalkanları
Suriye’deki bütün taraflarla anlaşarak götüreceğiz ya da denizden
götüreceğiz. Ancak Suriye’den götürmemiz durumunda buradaki bütün
grupların namluları İsrail’e dönebilir. İsrail, Ortadoğu’daki bu
savaşın büyümesini istemiyorsa biran önce geri çekilmelidir’’
dedi.
“KATİLLERİ BESLEYEN İSLAM DÜNYASIDIR”
Filistin’in bağımsız bir devlet olduğunu belirten Yıldırım,
“Müslüman ülkeler Filistin ile ikili anlaşmalar yapmalıdır ve
kendini koruması için silah desteği de vermelidir. Filistin’e
saldırı İslam ülkelerine saldırı kabul edilmelidir. İslam ülkeleri
en azından Şili kadar şerefli davranmalıdır. Katilleri besleyen
İslam dünyasıdır. İsrail de bilsin bütün dünya da bilsin eğer bu
savaşı durdurmazsanız biz canlı kalkan olarak ya Suriye’den gideriz
ya da denizden gideriz. O zaman biz de Türkiye’ye bizi korumak
zorundasınız deriz. Denizden giderken bizi koruyan Türk gemilerine
de İsrail ateş ettiği taktirde Türkiye birlikleri ile karşı karşıya
kalacaktır. Bu savaş nasıl sürecek ona bakıyoruz. Biz hazırız. Bu
geminin yola çıkmaması için bir neden yok. Eğer bu savaş durmazsa
halkı limanlara yığar yine gideriz. Gerekirse Suriye’deki bütün
grupları İsrail üzerine yönlendiririz. Artık yeter” diye
konuştu.
“FİLİSTİN’DE İŞLENEN CİNAYETLERE KARŞI ÜMMETİN SUSKUN KALMASI
HARAMDIR”
Türkiye Ehli Sünnet Âlimler Birliği Başkanı Abdulvahap Ekinci ise
‘‘Ümmet olarak yaşadığımız barbarlık ve zulme karşı, Siyonizm’in
Filistin topraklarında işlediği barbarlığa karşı buradayız. Bu
cinayete karşı fikirlerimizi ortaya koymak istiyorum. Siyonizm’in
işlediği bu barbarlığı çok fazla garipsemiyorum. Çünkü Siyonizm
denilen kişi ve kuruluşlar ne kadar cinayet işleyip barbarlık
yaparlarsa o kadar kendi inanışlarını gereğini yerine getirdiğini
düşünüyorlar. Filistin’de işlenen cinayetlere karşı ümmetin suskun
kalması haramdır. Aynı zamanda bu cinayetler karşısında susmak
dinsiz şeytanlıktır. Bize düşen görev Filistin’de işlenen
cinayetleri anlatmak ve mercileri hareketleri geçirmektir. Sözden
çok faaliyet göstermek ve kardeşlerimizin yanında maddi manevi
olmamız gerekiyor. O kutsal toprakların Siyonizm’den kurtulması
için sözden çok hareket gerektiriyor” şeklinde konuştu.
“HEDEFİMİZ, KUDÜS’Ü SİYONİZM’DEN KURTARMAK”
Ekinci, “Dünya İslam Âlimler Birliği temsilcisi Ahmet Ağırakça,
Müslümanlar olarak en büyük hedefimiz Kudüs’ü Siyonizm’in elinden
kurtarmaktır. Almanya yıllar önce Yahudileri katlederken bugün
günah çıkarmak adına zulmü destekliyor. Biz hayat iman ve cihandan
ibarettir. Kesinlikle Gazze savaşımız, Kudüs’ü kurtarana kadar
devam edecek” dedi.
Irak Âlimler Birliği temsilcisi Dr. Hüseyin Semirai, Gazze’de
yaşananlardan dolayı üzgün olduklarını ifade ederek, “Müslüman
ümmetin bir buçuk milyarına böyle davranıyor. Ümmet uykusuna devam
ediyor. İnsanlar bu katliamlar karsında susuyorsa biz de mi
susalım. Ben Ümmetin sessiz kalışına mı yoksa Müslüman
kardeşlerimizin ölümüne mi üzüleyim bilemiyorum. Ey Gazze halkı
size teşekkür ediyorum. Müslüman birliğin ve insanların suskunluğu
karşısında bizim yüzümüzü korudunuz. İslamiyet bir hocanın
duasından ibaret değildir. Aynı zamanda bir ateştir bizi yok etmeye
çalışanlara. Bizim dinimiz bizi yok etmeye çalışanlara karşı
savaşmaktır. Gazze’deki duruşumuz çok net bir şekilde olmalıdır.
Bizim ulemalar olarak birlik oluşturup İslam Birliği altında
hareket etmemiz gerekiyor. Bu göz yummanın karşısında ses
çıkarmamız gerekiyor. Dünyaya bu katliamları açık bir şekilde
göstermeliyiz. Din düşmanlarına karşı insanları cihat için
toplamalılar. Çünkü onlar çocukları, kadınları öldürerek hadlerini
fazlasıyla aştılar. Bu şiddetli saldırılara karşı kararlıca karşı
durmalıyız” diye konuştu.
NAVVAF TEKRURİ, İSLAM ÜLKELERİNE SESLENDİ
Filistin Âlimler Birliği Genel Sekreteri Dr. Navvaf Tekruri,
savaşın çıkmasındaki bütün suçun İsraillilere ait olduğunu
vurgulayarak şunları söyledi: “İsrail Filistin topraklarına
saldırarak insanları katlediyor. Gazze’de bütün grupların
birleşerek İsrail’e karşı hareket etmelerini istiyoruz. Filistin
halkının direnmeye devam etmesini istiyoruz. Filistin’in mukaddes
topraklar bizim için çok önemlidir. Ulemalardan kesinlikle İsrail
ile bir anlaşma yapılmalarını istemiyoruz. Ancak eğer bir anlaşma
yapılacaksa, bu noktada kesinlikle Gazze halkının talepleri ön
planda tutulmalıdır. Gazze halkının hakkı verilmelidir. Mısır’dan
sınır kapılarının açılmasını yaralı vatandaşların ülkeye
girişlerine ve tedavi olmalarına müsaade etmelerini rica ediyoruz.
İslam ümmeti daha fazla sessiz kalmamalıdır. İslam aleminin bu
zulüm karşında sessiz kalması bizleri derinden yaralıyor.
Türkiye’ye, Türkiye halkına ve devletine gösterdikleri ilgi ve
sessiz kalmadıkları için minnet borçluyuz. Sizden dualarını
esirgememenizi istiyorum.’’
(İHA)