İHD'den Vakit yazarına protesto
Abone olÖztürk bir yazısında Athena Grnubu için "Ermeni asıllı kişiler, Türkiye'yi temsil eder oldu" diye yazmıştı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Üyeleri, Vakit
Gazetesi Yazarı Hüseyin Öztürk'ü kınamak için dernek merkezinde bir
basın toplantısı düzenledi. İHD, Öztürk'ü "basın yoluyla ırkçı
saldırı" yapmakla suçluyor. Öztürk bir yazısında Athena Grnubu ile
ilgili: "Zamandan beri Ermeni asıllı kişiler, Türkiye
Cumhuriyeti’ni temsil eder oldu." yazmıştı. İşte o yazı... Hüseyin
Öztürk Eurovision şarkı yarışması, bir Ermeni dayanışmasıydı Ben
bir Türk’üm ve Müslümanım. Bu toprakların gerçek sahibiyim,
muhafazakarım, devletimi ve milletimi çok seviyorum. Bu
sahiplenmelerimle Eurovision şarkı yarışmasını izledim. Tam bu
satırları yazarken Türkiye’yi temsil eden “Ermeni asıllı” şarkıcı
çıktı ve; “bütün Türklerden destek beklediğini” ifade eden
mesajıyla şarkıya girdi. Herhalde kendisini Türk kabul etmiyor.
Şarkıyı seslendiren “Athena grubunun”, Beyoğlu Tarlabaşı’nda yatıp
kalkan yabancı uyruklu esrarkeş ve eroinman tiplerden farkı yoktu.
İnsan gece onları sokakta görse korkudan herhalde altına eder. Bunu
söylerken o kişileri aşağılamak falan istemiyorum, zaten
şarkılarını Türkçe seslendirmemekle ülkemizi aşağılamışlardır.
Birinci gelen Ukrayna şarkısını İngilizce mi söyledi. Sırbistan
Karadağ İngilizce mi söyledi, üstelik Sırbistan bizim müzik
aletlerini kullandı. Burada akla şu soru geliyor. Athena Grubu
Türkiye’nin kaçta kaçını temsil ediyor? Ne zamandan beri Ermeni
asıllı kişiler, Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil eder oldu. Oysa
Ermeniler ABD’li askerlerin Iraklılara yaptığı işkencenin
milyonlarca fazlasını Müslüman Türklere yapmışlardır, ama biz hâlâ
Ermenilerin ayaklarını yalıyoruz. Oylamayı izleyenler pekala
hatırlayacaklardır, ülkeler birbirine oy verirken, hep bir Ermeni
işbirliği içerisindeydiler. Bunu anlamamak için kör ve sağır olmak
gerekirdi. ¥ Geçen yıl birinci olan Sertap Ereneri de bu vesileyle
izledim. Kadın korku filmlerinde tabuttan çıkan ceset gibiydi.
Bayan ya aynaya bakmasını bilmiyor ya da etrafındakiler kadını
rezil etmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Bu kadar çirkin bir
kadın ilk defa görüyorum, çirkinliğini gizlemek için soyunmuş falan
ama, o surata bakarak onun vücudunu kim ne yapsın? Sertap Erener’in
arkasında dönen adamlara da bir anlam veremedim. O kişilerin
yaptıkları işe saygıları olsaydı, sahneye çıkmazlardı. Ayrıca
Sertap Erener de “sabatayisttir.” O ruhtan yoksundur. O dönen
adamların yüzünden “Semazenlere” olan saygımı ve sevgimi yitirdim.
Artık hiçbir sema töreni ve hiçbir semazen beni ilgilendirmiyor,
sanırdım ki, bu işin manevi bir boyutu var, demek ki yokmuş.
Mevlana Hazretleri’ne olan sevgimi, saygımı ve bağlılığımı muhafaza
ederek sema mema işinden kopmuş bulunuyorum. Aşağılık kompleksinden
kurtulamayan ülkelerden biri de Bosna Hersek’ti. Bosnalılar 24 ülke
içerisindeki en rezil ülkelerden biriydi. Bosna’yı bir homoseksüel
temsil ediyordu. Bosna’daki savaş sırasında biz bunlar için mi
kendimizi parçaladık? Eğer öyleyse kendime bir kere daha acıdım ve
çok salak olduğumu peşinen kabul ediyorum. Sanki bizde durum çok mu
farklı, bizde de Türkiye’nin T’sine bile sahip olmayan belli
azınlıklar bu kişileri önümüze koyup; “Alın yerseniz; işte Türkiye
bunlardan ibarettir” demiyor mu?” Yarışmanın elle tutulur ve en
güzel tarafı, bu vesileyle bütün dünyaya şarkılar arasındaki
geçişlerde Türkiye’nin reklamının yapılmasıydı. TRT başka türlü
böyle bir reklam yapamazdı.