İhanet etmemek için neyi reddetti?
Abone olAlparslan Türkeş'in yaptığı savunma ile tahliye olmasını sağlayan Av. Zeki Hacı İbrahimoğlu, o dönemle ilgili ilginç anılarını anlattı.
Zaman gazetesinin haberine göre İbrahimoğlu, Türkeş'in
Türkçülük davasında yargılanırken GATA'da başına gelen olayın
onun davasına sadakatini ifadesi bakımından ayrı bir önem ifade
ettiğini söylüyor.
1944 yılında Nihal Atsız gibi ünlü isimlerle birlikte Türkeş de
Türkçülük-Turancılık suçlamasıyla yargılanmıştı. O tarihlerde
üsteğmen olan Türkeş, rahatsızlanınca tedavisi için tutuklu
bulunduğu Tophane Askerî Hapishanesi'nden GATA'ya sevk edilir.
Türkeş, kendisine refakat eden iki asker ile hastanede muayene
sırasını beklerken bir tabip tuğgeneralin dikkatini çeker. Doktor
suçunun ne olduğunu sorduğunda Türkeş, "Efendim, ben Türk
milliyetçisi olduğum için yargılanıyorum." cevabını verir. Bunun
üzerine tuğgeneral, askerlere Türkeş'i odasına götürmeleri için
talimat verir.
Avukat İbrahimoğlu'nun anlattıklarına göre, Türkeş'i karşısına alan
tuğgeneral, "Senin ileride çocuklarına bırakacağın tek miras bu
davadır. Ben senin tedavini burada yapacağım. Bir daha cezaevine
göndermeyeceğim ve sadece duruşmalara gidip geleceksin." der. Ancak
Türkeş bu teklifi kabul etmez: "Benim tedavimi yapın ve tekrar
cezaevine geri gönderin. Aksi takdirde arkadaşlarım 'Türkeş de bizi
sattı' diyebilirler. Ben bu sözü kendime söyletmem." GATA'nın
yargılamalardaki rolü bugün de tartışma konusu. Silivri'de devam
etmekte olan Ergenekon davasında ise emekli Orgeneral Hurşit Tolon,
emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, emekli Albay Arif Doğan, emekli
Orgeneral Şener Eruygur GATA'ya gönderilmişti. Levent Ersöz'ün
sevkinin usulsüz olduğu ortaya çıkmıştı