İftar sofrası cep yakıyor

Beş yıldızlı otellerde iftar sofraları kişi başına 25-30 milyon liradan başlarken, geçimini asgari ücretle karşılamaya çalışanlar, 4 kişi için kuracakları mütevazı bir iftar sofrası için en az 7 milyon lira harcama yapmak zorundalar. Yaklaşık 225 milyon lira aylık net ücret elde eden asgari ücretli bir aile reisi, bu para ile ancak iftar sofrasının masraflarını karşılayabiliyor. Bu ailenin kira, giyecek, eğitim gibi masrafları da düşünüldüğünde Ramazan, dargelirliler için fazladan masraf kalemlerini de beraberinde getiriyor. Semt pazarları ya da mahalle bakkallarından satın alınan malzemelerle hazırlanan, kişi başına birer hurma ya da zeytinle açılan ve mercimek çorbası, kuru fasulye, pirinç pilavı ve tulumba tatlısından oluşan iftar sofrasının maliyeti yaklaşık 7 milyon lirayı buluyor. Yarım kilo mercimekle hazırlanan ve içinde baharatları, yağı, salçası eklenen çorba 1 milyon 350 bin, normal et yerine piyasada ucuza satılan kemikle pişirilen kuru fasulye 3 milyon 700 bin, pilav 700 bin liraya mal ediliyor. Düşük kalitede 4 adet hurma ile birer adet tulumba tatlısı toplam 1 milyon 200 bin lira, 2 adet belediye ekmeği ise 500 bin lira harcama yapmayı gerektiriyor. Yemek sonrasında sofranızı meyve ile renklendirmek isterseniz bu rakam 7.5 milyon liraya ulaşıyor. Ramazanların özlemle beklenen sahur yemekleri ise dargelirli için maliyetin biraz daha artması anlamına geliyor. Domates, salatalık, peynir, zeytin, yumurta, ev yapımı reçel ve ekmekle yapılacak kahvaltı sofrasını andıran sahur yemeğinin maliyeti ise 2.5-3 milyon lira arasında değişiyor. İftarı ve sahuru ile sofrasını bir günde yaklaşık 10 milyon liraya mal eden dargelirli vatandaşın 30 gün sonunda Ramazan için bütçesinden harcadığı miktar bir aylık asgari ücretin üzerine çıkıyor.