İfadeler birbiriyle çelişiyor
Abone olTCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman "Tren hız yapmıyordu" diye açıklama yaparken trenin şefi tam aksini söyledi: "Yaklaşık 130 km. hız yapmıştık."
TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman ve Genel Müdürvekili Ali
Kemal Ergüleç, tren kazasının hızdan kaynaklanmadığını öne sürdü.
Birleşik Taşımacılık Sendikası İstanbul Şube Başkanı Mithat Ercan
ise kazayı yapan trenin makinistlerinin kendisine 130 kilometre
hızla gittiklerini söylediğini açıkladı. Trenin şefi Köksal Coşkun
da 130 kilometre hız yaptıklarını açıkladı. Kazayı İzmir'de öğrenen
TCDD Genel Müdürü Karaman, hızlı trenin, Sakarya bölgesindeki
virajlı yol nedeniyle normal trenlerle aynı hızla gittiğini
söyledi. Kazanın asıl nedenini henüz bilmediklerini kaydeden
Karaman, bugüne kadar hızlandırılmış 200 tren seferi yapıldığını
söyledi. Süleyman Karaman, hızlı tren seferlerini durdurmayı
düşünüp düşünmediklerinin sorulması üzerine "İnceleyeceğiz. Ama
Ankara-İstanbul arasında tek hızlandırılmış tren gidiyordu. O
yüzden ne yapacağımızı bilmiyoruz" dedi. TCDD Genel Müdürvekili
Ergüleç de kazanın hızdan kaynaklanmadığını savundu. Kazanın
meydana geldiği bölgede, trende hız artırımı olmadığını savunan Ali
Kemal Ergüleç, "Her şey Allah'tan. Bu bölgede eski trenlerin hızı
neyse, bu trenin hızı da odur. Kazanın hızdan kaynaklanmış olduğunu
sanmıyorum" diye konuştu. Radikal'e konuşan kaza yapan trenin şefi
Köksal Coşkun ise TCDD yöneticilerini yalanladı. Coşkun "Bu
bölgenin hız limiti, saatte 130 kilometre. Biz hatta hızımızı biraz
düşürmüştük. O bölgedeki Normal tren sürati ise 80-90 kilometredir"
dedi. Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu'na
(BASK) bağlı Bağımsız UlaşımSen (BUS) Genel Başkanı Çetin Özmen:
Trenin hızı ile ilgili olarak yanlış bilgi verildi. TCDD
yöneticilerinin açıklamalarını dehşetle izliyoruz. 'Tren hızlı
değildi, trenin 70-80 km hızı ancak vardı' diyorlardı. Bizim
tespitlerimize göre facia İstanbul-Ankara arasında 183. km'de
meydana gelmiştir. Facianın yaşandığı bölgede hızlandırılmış trenin
hızı 130 km'dir. Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları'nda
örgütlü bulunan Birleşik Taşımacılık Sendikası İstanbul Şube
Başkanı ve 17 yıllık makinist Mithat Ercan: Sendika olarak hızlı
tren seferleri için erken olduğunu ifade etmiştik. Bölgedeki
çalışanlar ve trendeki makinst arkadaşlarımızdan edindiğimiz
bilgiye göre; kazanın gerçekleştiği bölgede saatte 130 kilometre
hıza izin veriliyor. Normal trenin sürati ise saate 90 kilometre.
Makinist arkadaşlarımız, kendilerine verilen hızla seyrettiklerini
söylediler. Trenlerde tıpkı uçaklarda olduğu gibi karakutuya benzer
bir araç bulunur. Karakutu açıldıktan sonra gerçek bilgiye
ulaşacağız. Ancak bizce bu kazanın sebebi makinist ya da makine
hatası değil. Asıl neden altyapı koşulları, çeken ve çekilen
araçların hazır olmamasına karşın seferlere başlatılması.
Sorumlular ise bu koşullar hazır olmadığı halde seferlerin
başlamasına izin veren irade, yani TCDD Genel Müdürlüğü'dür.
Birleşik Taşımacılık Sendikası Mali Sekreteri ve 25 yıllık makinist
Hasan Bektaş: İETT'den getirilmiş bir ekip demiryollarının başına
oturdu, herkes karşı olduğu halde baskıyla bu kararı aldı. AKP
hükümeti kendine bir şov arıyordu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
'Nasıl ki Süleyman Demirel barajlarla anılıyor. Ben de
demiryollarıyla anılmak istiyorum' diyordu. Ama demiryolları bilgi
birikimi gerektirir. Eksik iş yaparsanız, bir gün bedelini mutlaka
ödersiniz. İETT'ci ekibin masaya oturup bir günde, 'Trenin hızını
artırdım' demesiyle olmuyor. Bizim, sendika olarak adımız
'demiryolları karşıtı'na çıktı. Böyle bir olayı bekliyorduk. Bu
kaçınılmazdı. Bunun hesabını TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman ya
da Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım nasıl verecek? Yoksa suçu
makinistin üzerine mi atacaklar? Şimdi çıkıp 'Takdiri ilahi' mi
diyecekler? Bunun adı, hızlandırılmış cinayettir!" İstanbul Teknik
Üniversitesi Ulaşım Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haluk
Gerçek: Lokomotiflerin yapabileceği standart bir hız var. Bunun
üzerine çıkamazlar. Bu trenlerin maksimum limiti saatte 140
kilometre. Kazanın birçok nedeni olabilir. Bunlar arasında
üstyapıda arıza olması ve gerekli donanımın uygun olmaması öne
çıkıyor. Bu seferlerin risk taşıdığı ortadaydı. Demiryolu üstyapısı
yani ray, teravelt ve balasttan oluşan bölüm geometrik olarak hız
yapmaya elverişli değildi. Hız yapmanın facia getireceği ortadaydı.
Hız yapılabilecek yerler belli. Hız ancak yolun geometrisinin uygun
olduğu yerlerde yapılabilir. "Kazanın olduğu bölgede eski trenlerin
hızında gidiyoruz" denildi. Ancak hız yükseltildiğinde üstyapı
üzerindeki etkiler o kadar artar ki, üstyapının geometrisinin
bozulmasına neden olur. Bu durumda hızlı olmayan trenler dahi
raydan çıkabilir. Yine ray uygun koşullarda değilse hız nedeniyle
üstyapı bozulabilir. Hızlı gidilen yerler uygun yapıda değilse risk
daha fazladır. Şimdi böyle bir kazadan sonra yapılması gerekenler
şunlar: Öncelikle kazanın nedenleri araştırılmalı. Hızlı tren
seferleri durdurulmalı, demiryollarının hız limitlerini yeniden
gözden geçirmeli. Üstyapı ölçülerek gerekli bakım yapılmalı.
Demiryollarının geometrisi ve fiziksel koşulları sürekli ölçülmeli.
Bakımı ve ölçümlerinde yeterli teknik donanımlar rutin olarak
yapılmalı. Yıldız Teknik Üniversitesi Ulaştırma Anabilim Dalı
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aydın Erel: Lokomotiflerin titreşimleri
tren yolunu gevşetir. Bu tip kazalarda lokomotif rayda durur ve o
titreşimin etkisiyle arkasından gelen vagonlar raydan çıkar.
Aslında bir trenin raydan çıkmasında en küçük etken hızdır. Önemli
olan alt ve üstyapıdır. Ray ve tren kötüyse hız düşük de olsa tren
raydan çıkar. Kaynak: Radikal Gazetesi