İdris Naim Şahin'in o belgeyi nereden biliyordu?

Radikal gazetesinin haberi meğer yeni değilmiş. 21 Haziran'da Zaman gazetesinde İdris Naim Şahin, soru önergesiyle gündeme getirmiş.

17 Aralık sürecinde AK Parti'den istifa eden ve yerel seçimlerde CHP'ye oy isteyen eski İçişleri Bakanı Şahin, talimatın yayınlandığı tarihten 4 gün önce konuyla ilgili soru önergesi Zaman gazetesine haber olmuş.

Peki İdris Naim Şahin Emniyet'in 'cemaati araştırın' talimatını nereden biliyordu?

Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Dairesi Başkanı Turgut Aslan'ın savcılık talimatı üzerine 30 ilin emniyet müdürlüğüne 'paralel yapıyı bulun' talimatını içeren talimat gönderdiği ortaya çıktı.

25 Haziran 2014 tarihli ‘Gizli’ ibareli talimat yazısında Fethullah Gülen ve Cemaati'nin elinde silahlı bir güç bulunup bulunmadığı üzerine araştırma yapılmasını isteniyordu.

Radikal’in haberine göre; 23 maddelik bu talimat yazısında “Cemaat üyelerinin Türkiye’nin son 10 yılında işlenen önemli olaylara azmettiren, yardım eden ya da doğrudan suç işleyen sıfatıyla katılıp katılmadıklarının belirlenmesi, cemaat üyelerinin rolleri bulunduğu iddia edilen Aziz Santoro cinayeti, Hrant Dink’in öldürülmesi, Danıştay saldırısı, Zirve Kitabevi Katliamı, Necip Hablemitoğlu ve Üzeyir Garih’in öldürülmesi gibi olaylar ile irtibatlarının araştırılması…” isteniyordu.

RESMİ BELGEDEN 4 GÜN ÖNCE ZAMAN'DA ÇIKTI

Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Dairesi Başkanı Turgut Aslan tarafından 30 ilin Emniyet Müdürüne gönderilmek üzere henüz böyle bir yazılmamışken eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin Efkan Ala’ya verdiği soru önergesinde bakın neler diyor… Zaman gazetesinden aktaralım:

“Şahin, 11 maddelik önergede Cemaat’in otomatik olarak suçlu ilan edilerek, delil oluşturulup operasyonlar yapılacağına dikkat çekiyor. Eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, İçişleri Bakanlığı tarafından çok gizli yürütülen bir eylem planını gözler önüne serdi. Şahin’in deşifre ettiği 'Cemaati Bitirme Planı' 23 maddeden oluşuyor. 'Çok gizli eylem planı'ndan Hizmet Hareketi’ne ‘silahlı örgüt’ isnadında bulunabilmek için devletin bütün imkanlarının seferber edildiği anlaşılıyor. Bu kapsamda Üzeyir Garih, Necip Hablemitoğlu, Aziz Santoro, Hrant Dink, Danıştay ve Zirve Kitapevi cinayetlerinin Camia’nın üzerine yıkılması için çalışma yürütülüyor”