İdamlık gencin yürek yakan diyaloğu
Abone ol12 Eylül'de idam edilen solcu genç Necdet Adalı'nın infazdan çok az önce yaşadığı bir diyalog yürek dağlar cinsten...
İNTERNETHABER.COM/Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dün
bahsettiği 4 idamlık gençten biri olan solcu Necdet Adalı'nın
darağacına çıkmadan önce girdiği bir diyalog yürekleri dağlayan
cinsten...
İnfaz gecesi orada bulunan sıkıyönetim hakimi askeri yargıtay
onursal üyesi Ali Fahir Kayacan, TGRT'den Ekrem Çalkılıç'a bundan 3
sene önce anlattıkları sözler yeniden gündeme oturdu.
Hakim Kayacan, Necdet Adalı'nın darağacına gitmeden önce
yaşadığı son anları şöyle anlattı:
Son arzusu soruldu. Ailesine mektup yazmayı istedi. Cezaevi
müdürünün masasında mektubunu yazdı. Ben okumadım. Mektubu
bitirdikten sonra sanki savcı beye 'Bu mektup aileme
verilecek mi, garantisi ne ?' dedi. Savcı buna karşılık
olarak 'tabi evladım niye vermeyeyim?" dedi.
Sıra dini telkine geldi. Din görevlisi hazır bulundu ancak
Adalı,'dini telkin istemiyorum' dedi. Buna rağmen
görevli imam kenarda sessizce dua etti.
Hüküm vakti gelmişti. Hakim Ali Fahir Kayacan'ın görevi hüküm
özetini mahkuma sesli bir şekilde okumaktı. Kayacan'ı
dinliyoruz:
Yüzüne ismiyle hitap ederek "hakkınızda hükmü
okuyorum" diyerek kısa bölümü 'gereği düşünüldü' bölümünü
okudum. Bununla ilgili yerine getirmesine ilişkin kanunu ve Resmi
Gazete'de yayınlandığını okudum. Ondan sonra hemen cezaevi bu
işlemlerin olduğu oda ile infazın gerçekleştiği avlunun arası 10
metre kadardı. İki metrelik bir koridor geçirildikten sonra avluya
çıkılıyordu.
YÜREKLERİ DAĞLAYAN TALEP!
Artık infaza sadece saniyeeler kalmıştı, mahkumdan ilginç bir istek
geldi. Adalı, "Efendim şu kazağın iki düğmesini açabilir
miyiz?" dedi. Bu anı hiç unutamadığını söyleyen hakim Ali
Fahir Kayacan şöyle devam ediyor: Bunu hiç unutmuyorum. Garip bir
durum yaşanmıştı, ölüme tanıklığın birkaç saniye öncesinde. Boynuna
darağacı geçecekti ancak o boğazından iki düğme çözmek istedi.
SON DERECE İNSANİ BİR DURUM!
Hepsinde mutlaka bir korku ve bir endişe vardır. O anda belli etmek
istemeseler de. Kendimizi koyalım aynı şekilde onların yerine
koyalım. Pek farklı davranamayız. Benim katıldığım bütün infazlarda
slogan atmalar oldu. Onları da ben normal değerlendiriyorum.
Kayacan'ın final sözleri çok trajik: Cellat sandalyeyi çekti ve
zaten o anda boşlukta infaz işlemi gerçekleştirildi. Bir süre sonra
Adli Tıp doktoru yaklaşarak son sözü söyledi:
Öldü...