İclal Aydın sonunda içini döktü
Abone olEski eşi Tuna Kiremitçi ile yaşadığı ‘çellist Jacqueline du Pre’ tartışmasıyla gündeme gelen İclal Aydın içini döktü.
Eski eşi Tuna Kiremitçi ile yaşadığı ‘çellist Jacqueline du Pre’
tartışmasıyla gündeme gelen iclal Aydın, Hürriyet'in Kelebek
ekinden 'a hem iş hem de özel hayatıyla ilgili samimi açıklamalarda
bulundu.
İşte İclal Aydın'ın "bana tahammül etmeyi öğrenecekler" dediği röportajın en çarpıcı bölümü:
Sende neye “gıcık” oluyorlar?
Hayatla olan bağıma belki de. şunu söyleyeyim ama, biri beni incitebileceği ya da sınırlayarak dalga geçebileceğini düşünüp “Hayat güzeldir, ehe ehe” deyince gerçek bir zeka sorunuyla karşı karşıya olduğumu görüyorum.
Bunun bir espri olduğunu ve beni yaralayabileceğini düşünen az
gelişmişler var elbette. Öte yandan ben iki ayaklı bir masada
varlık gösteriyorum. Üstünde bir sürü hünerim var. Birini
kaldırırsam, birini oynatırsam hepsi düşer. Zor ama pişman da
değilim.
Fakat bana yapılan yanlışlara neden kimse dur demedi diye de düşünüyorum. Ben hiçbir hakarete dava açmadım. Beni çok zengin edebilecek kadar yazı vardı hakkımda. Zekam, becerim, mesleğim, fiziğimle yargılandım vaktiyle.
Bugün bana reaksiyon gösterenler, benimle ilgili daha önce söz konusu kişilerin yazdıklarına da bakmalı.
Neden “bir kısım medya”nın bana gıcık olduğuna gelince:
Bana benzer bir model daha yok çünkü. Oyunculuk yapıyor, iyi iş yapıyor; köşe yazıyor, çok okunuyor; kitap yazıyor, çok basıyor... Hayat, siyaset ve sanatta varlık gösterince karar verilemiyor hakkımda bir türlü. Bana kalırsa bu yorumların sebebi sadece hızla yükselen başarı grafiğidir. Ben her fikre herkese tahammül gösteriyorum. Göstermeye çaba harcıyorum ez azından. Onlar da öğrenecekler. Nasıl çatal bıçakla yemek yemeği öğrendilerse, bunu da öğrenecekler!
KıMSE BENıM YAZMA İSTEĞİME ENGEL OLAMAZ
Yazarlığın ve kitap satışlarını hâlâ tartışanlara
söyleyecek bir sözün var mı?
Hâlâ var mıymış? Türleri hızla tükeniyor. Bu tür insanların çocuk
gibi ilgi istediklerini düşünüyorum aslında. Benimle ilgili
düşünceleri, gerçek olanı değiştirmez. Kimse benim içimdeki yazma
isteğine engel olamaz ki. Yazmak, dağdan fışkıran su pınarı
gibidir. O su bir vadiden akar ve yolunu bulur. O su birilerinin
bildiği yolda akmıyorsa, başka vadilerde yolunu buluyorsa, o suyun
geçmediği yerdeki insanlar yüzünden doğanın dengesi değişmez.