İçki, kumar ve israftan kaçının

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın her yıl çıkardığı Diyanet Takvimi'nde 'yılbaşı kutlamaları' başlıklı bir fetva da yer aldı. Yılbaşı kutlamalarından Allah ve peygamberinin razı olmayacağının vurgulandığı fetvada, 'İslam'da yılbaşı anlamında bir kutlama yoktur' denildi. Fetvada, Hz. İsa'nın doğum zamanı kesin olarak bilinmemekle beraber Miladi takvimde yılbaşı olarak kabul edildiği bildirildi.

İslam'da yok

Hz. İsa'nın peygamberliğine Müslümanlar'ın da inanıp, saygı duyduğunun vurgulandığı fetvada, şu ifadelere yer verildi: 'Peygamberlerin tümüne inanmak imanın şartlarındandır. Ancak toplumumuzda yılbaşı ve doğum günü kutlamaları adı altında düzenlenen eğlence toplantıları, hiçbir kültürel ve geleneksel temele sahip değildir. Bu nedenle, İslami ölçüler içerisinde olmayan ve Hıristiyanlar'ın örf ve geleneklerinden ibaret bulunan eğlencelerle kutlama yapmak İslam'a uygun değildir. İslam'da bu anlamda kutlama yoktur.'

Kendinizi sakının

Diyanet, Müslümanlar'ın içkili, kumarlı yılbaşı kutlamasından kendisinin sakınması gerektiğini de ifade etti. Yılbaşı fetvasında, 'Müslümanlar, aklını başından alan alkolden, sıhhatine ve kesesine zarar veren kumardan, her türlü israftan kendini uzak tutmalıdır. Bu kutlamalarla Allah ve peygamberinin razı olmayacağı hareketleri yapmak yerine bir yılın nerede ve nasıl geçtiğini düşünmek, yeni yılın muhasebesini yapmak en doğru yoldur' denildi.

İsteyen kutlar

Hıristiyan inanışında Aralık ayının 24'ünü 25'ine bağlayan gecede Hazreti İsa'nın doğduğuna inanılıyor. O gece bir Müslüman olarak O'nun için rahatlıkla dua edebiliriz. Ne İncil'de, ne Tevrat'ta ne de İslam'da yılbaşı gibi bir kavram yok. Yani en azından 31 Aralık gecesi kutlandığına dair bir işaret yok. Yılbaşı kutlaması, kültürel, sosyal ve tarihi bir gelenektir. O açıdan Hıristiyanlar kutlar, Müslümanlar kutlayamaz diyemezsiniz. İsteyen kutlar, isteyen kutlamaz. Bunun dinle alakası yok. Kutlamalardaki aşırılıklar konusunda ise bütün dinlerin ortak yasaklarına uyulduğu sürece kutlayıp kutlamamınızın sakıncası olmaz.

Kaynak : Akşam