İçişleri Bakanı gündemi değerlendirdi
Abone olİçişleri Bakanı Muammer Güler, çözüm süreciyle ilgili olarak, “Herkesi sorumluluğa davet ediyoruz. Bu süreç kendi dar ajandalarına mahkum et...
İçişleri Bakanı Muammer Güler, çözüm süreciyle ilgili olarak,
“Herkesi sorumluluğa davet ediyoruz. Bu süreç kendi dar
ajandalarına mahkum etmek isteyenlerin süreci değildir. Böylesine
bir davranış tarih önünde bölge insanın önünde büyük bir vebal
altında kalacaklardır” dedi.
DİYARBAKIR VE SOMALİ’DE ÖLENLERE BAŞSAĞLIĞI
Bir otelde düzenlenen iftara İçişleri Bakanı Muammer Güler, AK
Parti Mardin Milletvekilleri Gönül Bekin Şahkulubey ve Abdürrahim
Akdağ, Belediye Başkanı Mehmet Beşir Ayanoğlu, AK Parti İl Başkanı
İbrahim Fide, Diyarbakır Mardin Metropoliti Saliba Özmen, sivil
toplum kuruluşlarının temsilcileri ile davetliler katıldı. Bakan
Güler, Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde arazi kavgası yüzünden
hayatını kaybeden 8 kişi ve Somali’nin başkenti Mogadişu’da Türk
Büyükelçiliği ek binasına bombalı araçla düzenlenen intihar
saldırısında şehit olan özel hareket polisi Sinan Yılmaz’a
Allah’tah rahmet dileyerek, yaralılara geçmiş olsun dileklerini
ileterek konuşmasına başladı. Ülke olarak zorlu ve bir o kadar da
mutlu bir yolculuk için hep beraber hareket ettiklerini belirten
Güler, bir taraftan büyük Türkiye inşası için gece gündüz
çalıştıklarını diğer taraftan da yılların birikimi olan sorunları
millet ile teker teker çözmenin gayretini yaşadıklarını
kaydetti.
’’TERÖR GEÇMİŞTEN BERİ AYAK BAĞI OLDU’’
Bu sürecin riskli ve zorlu olduğunu bilerek yola çıktıklarını
belirten Güler, “Geçmişten beri kalkınmamızda ayak bağı olan
özellikle bu bölge insanını çok yakından ilgilendiren terör
sorununu çözmek içinde büyük bir gayretin içindeyiz. Biz bu sürecin
riskli ve zorlu olduğunu biliyoruz. Ama hükümetimiz devletimiz ve
halkımız bu süreçte samimi bir şekilde ve sorumluluk bilinci ile
hareket ediyor. Bölge insanı barışın kardeşliğin huzur ortamının ne
anlama geldiğini çok iyi biliyor. Bunu da dalga dalga ülkenin her
tarafına yansıtıyor. Elbette bu çözüm sürecini içine
sindiremeyenler Türkiye’nin önünde her zaman bir ayak bağının
bulunmasını, gelişmesinin ve kalkınmasının önünde mutlaka setler
olmasını isteyenler var. Bu sürecin bir tarafındayız diyerek bir
yandan demokratik hak taleplerini öne süren ama bir yandan da
terörün argümanlarını tehdidin ve şiddetin bütün argümanlarını
kullanmaya çalışanlar da var. Herkesi sorumluluğa davet ediyoruz.
Bu süreç kendi dar ajandalarına mahkum etmek isteyenlerin süreci
değildir. Böylesine bir davranış tarih önünde bölge insanın önünde
büyük bir vebal altında kalacaklardır” dedi.
’’TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜ OLAN SURİYE’DEN YANAYIZ’’
Güler, Suriye’deki olaylada değinerek, "Toprak bütünlüğü olan bir
Suriye’den yanayız. Suriye’de halkın demokratik iradesini yansıtan
bir yönetimden yanayız. Suriye’deki çatışmalardan kaçan
kardeşlerimize tüm Türkiye olarak kucak açtık. Onları bu zor
zamanlarında yalnız bırakmadık ve tabii ki yalnız bırakmayacağız.
Bu bizim insanı İslami görevimizdir. Suriye’deki çatışma ortamını
kendileri açısından tek taraflı bir oldu bittiye dönüştürmek
isteyenler eli kanlı rejimle ortaklık yapmış olurlar. Bu tür bir
yaklaşım her şeyden önce Suriye’de yaşayan insanlara en büyük
kötülüktür. Zaman zaman sınır güvenliğimizi tehdit eden
çatışmalarda yaşanmaktadır. Türkiye olarak biz sınır güvenliğimizi
tehdit edebilecek gelişmelere karşı her türlü tedbirleri
almaktayız” diye konuştu
GÜLER, MISIR’DAKİ SALDIRIYI LANETLEDİ
Mısır’da demokrasi yanlıları üzerine ateş açılmasına da değinen
Güler, saldırıyı lanetleyerek, dünyanın Mısır’daki insanların
sesine kulak vermesi gerektiğini kaydetti. Son zamanlarda Mısır’da
da çok acı olayların yaşandığını anlatan Güler,
"Mısır’da demokratik seçimle iktidar olan bir yönetim askeri
darbeyle sindirilmeye çalışılıyor. Bu kardeş ülkede maalesef çok
üzücü olaylar yaşandı, yaşanmaya da maalesef devam ediliyor.
Mısır’da yaşanan katliamı burada huzurlarınızda tekrar
lanetliyorum. Bu mübarek günde meydana gelen çatışmalarda hayatını
kaybeden o insanlara da mutlaka dünyanın ses vermesini kulak
tıkamamasını da buradan bekliyoruz. Mısırlı kardeşlerimizin maruz
kaldığı bu insanlık dışı saldırılar gerçekten de vahimdir. Mısır’da
yaşanan katliamlardan darbeye karşı ilkeli bir duruş sergileyemeyen
herkes sorumludur." ifadelerini kullandı.
’’MESELE ÇEVRE MESELESİ DEĞİL KARDEŞİM’’
Gezi parkı odaklı gelişmeleri de değerlendiren Güler, "Mesele Gezi
parkı meselesi değil kardeşim, mesele çevre meselesi değil
diyenlerin amaçlarının ne olduğunu bütün Türk milleti yakılan
otobüslerde yaralanan polislerde dağıtılan kamu mallarında ve
millet iradesinin kuşatılması için gösterilen gayretler ile açıkça
ortaya koydu. Evet biz de anlıyoruz mesele çevre meselesi değil.
Mesele çepeçevre bir kuşatma meselesi. Meseleyi biz çözmesini
bileceğiz. Zor oyunu bozar. O zor da sandıkta milletin iradesini
dayatarak ortaya koyduğu zordur. Ne varsa millette vardır. Milletin
istemediği bir şey olmaz. Biz de milletimizin başını öne eğdirecek
bölge insanını mahcup edecek hiçbir yaklaşımın hiçbir hareketin
içinde olmayız" şeklinde konuştu.
8 ÇOCUKLU BİR PTT MEMURUNUN OĞLUYUM
Bakan Güler, Türkiye’de her vatandaşın her makama gelebileceğini
bunun da fırsat eşitliği ile gerçekleştiğini bunun örneklerinden
birinin de kendisi olduğunu söyledi. Güler, "Birliğimiz
beraberliğimiz hepimizin menfaatinedir. Hangi etnik kökenden olursa
olsun bakın bu soframızı Metropolit Saliba Özmen de paylaştı.
Düşüncelerimiz dini anlayışlarımız farklı olabilir. Binlerce yıldır
bu topraklarda her etnik mensubu insan bir arada kardeşçe kendi
inancını yaşayabildi. Herkes kendi dili ile konuşabildi meramını
anlatabildi. Burada 8 çocuklu bir PTT memurunun oğlu olarak şu anda
size İçişleri Bakanı olarak hitap etmenin onurunu yaşıyorum. Bu
onur Türkiye Cumhuriyeti devletinin vatandaşlarına sağladığı imkan
ve fırsat eşitliğinin herkesin her yere gelebileceğinin işaretidir.
Yeter ki aramıza nifak girmesin" dedi.
(İHA)