İç Güvenlik Paketi görüşmelerinde flaş gelişme!
Abone olTBMM'de çok sert tartışmalara sahne olan iç güvenlik paketine ilişkin tasarının ilk 10 maddesi kabul edildi.
TBMM Genel Kurulu'nda, kamuoyunda "iç güvenlik paketi"
olarak bilinen tasarının ilk 10 maddesi kabul edildi.
Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu, Jandarma Teşkilat, Görev ve
Yetkileri Kanunu, Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun
Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı'nın kabul edilen maddelerine göre, elle dıştan kontrol
hariç kişinin üstü ve eşyası ile aracının dışarıdan bakıldığında
içerisi görünmeyen bölümlerinin aranması; İçişleri Bakanlığı'nca
belirlenecek esaslar dahilinde mülki amirin görevlendireceği kolluk
amirinin yazılı, acele hallerde sonradan yazıyla teyit edilmek
üzere sözlü emriyle yapılabilecek. Kolluk amirinin kararı 24 saat
içinde görevli hakimin onayına sunulacak. Bu kapsamda yapılacak
aramalarda, kişiye, arama gerekçesini de içeren belge
verilecek.
Polis, başkalarının can güvenliğini tehlikeye düşürenleri, fiilleri
ayrı bir suç oluşturmadığı takdirde, kişinin can güvenliğinin
sağlanması bakımından koruma altına alabilecek ya da olay yerinden
uzaklaştırabilecek.
Polis sadece, "müşteki, mağdur ve tanıkların istemesi halinde" evde
veya iş yerinde ifadelerini alabilecek.
Polis, kendisine veya başkalarına, iş yerlerine, konutlara, kamu
binalarına, okullara, yurtlara, ibadethanelere, araçlara, kişilerin
tek tek veya toplu halde bulunduğu açık veya kapalı alanlara
molotof, patlayıcı, yanıcı, yakıcı, boğucu, yaralayıcı ve benzeri
silahlarla saldıran veya saldırıya teşebbüs edenlere karşı,
saldırıyı etkisiz kılmak amacıyla ve etkisiz kılacak ölçüde silah
kullanabilecek.
Yasa dışı toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin dağıtılmasında,
gerektiğinde boyalı su da kullanılabilecek.
Hakim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Emniyet
Genel Müdürü veya İstihbarat Dairesi Başkanının yazılı emriyle,
telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin tespit edilip,
dinlenip, sinyal bilgileri değerlendirilirken; gecikmesinde sakınca
bulunan hallerde verilen yazılı emir, artık 24 saat yerine 48 saat
içinde yetkili ve görevli hakimin onayına sunulacak.
Faaliyetler denetlenecek
Tasarı, yetkili ve görevli hakimin Ankara Ağır Ceza Mahkemesi üyesi
olarak belirlenerek, istihbarat faaliyetlerindeki gizliliğin
korunması ve karar mekanizması ile denetimde etkinliğin
sağlanmasını da amaçlıyor.
Tasarı, kanuna aykırı ve keyfi uygulamalara yol açılmaması için
denetimi de getiriyor. Faaliyetlerin denetimi; sıralı kurum
amirleri, mülki idare amirleri, Jandarma Genel Komutanlığı ve
ilgili bakanlığın teftiş elemanlarınca yılda en az bir defa
yapılacak. Bu faaliyetler Başbakanlık Teftiş Kurulu'nca da
denetlenebilecek. Denetimlerin sonuçları, rapor halinde TBMM
Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu'na sunulacak.
Polis tarafından yapılan önleme dinlemelerine ilişkin Polis Vazife
ve Salahiyet Kanunu'nda yapılan bu değişikliklerle uyumlu olacak
şekilde Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu'nda da
değişikliğe gidiliyor. Bu tasarıda da gecikmesinde sakınca bulunan
hallerde verilen yazılı emrin yine 48 saat içinde yetkili ve
görevli hakimin onayına sunulması; yetkili ve görevli hakimin
Ankara Ağır Ceza Mahkemesi üyesi olması ve denetim mekanizması
getirilmesi yer alıyor.
Molotof ile demir bilye de suç kapsamında
sayılacak
Toplantı veya gösteri yürüyüşlerinde, "havai fişek, molotof ve
benzeri el yapımı patlayıcılar, demir bilye ve sapan"
bulundurulması ve taşınması yasak olan maddeler kapsamında ele
alınacak.
Toplumsal olaylarda bulundurulması ve taşınması yasak olan suç
aletlerini taşıyanlara verilecek cezalar artırılacak. Bunları
taşıyanlar, 2 yıl 6 aydan 4 yıla kadar hapis cezasına
çarptırılacak.
Yasa dışı örgüt ve topluluklara ait amblem, işaret taşıyarak veya
bunları üzerinde bulunduran üniformayı andırır giysiler giyerek
katılanlar; kanunların suç saydığı afiş, pankart, döviz, resim,
levha, araç, gereçler taşıyarak, bu nitelikte sloganlar söyleyerek
veya ses cihazlarıyla yayınlayarak katılanlar 6 aydan 3 yıla kadar
hapis cezası alacak.
Tasarı, kimliklerini gizlemek için yüzlerini tamamen veya kısmen
bez vesaire unsurlarla örterek toplantı ve gösteri yürüyüşüne
katılmayı suç kapsamına alıyor.
Şiddet olaylarının yaygınlaşarak kamu düzeninin ciddi şekilde
bozulmasına yol açabilecek toplumsal olaylarda, kamu mallarına
verilen zararlar ile gerçek ve tüzel kişilerin mallarına verilen
zararların devletçe karşılanması halinde, ilgili idare bunu
sorumlulara rücu edecek.
Terör örgütünün propagandasına dönüştürülen toplantı ve gösteri
yürüyüşlerinde, kimliklerini gizlemek amacıyla yüzünü tamamen veya
kısmen kapatanlara, 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası uygulanacak.
Bu suçu işleyenlerin cebir ve şiddete başvurmaları ya da her türlü
silah, molotof ve benzeri patlayıcı, yakıcı ya da yaralayıcı
maddeler bulundurmaları veya kullanmaları halinde verilecek cezanın
alt sınırı 4 yıldan az olamayacak.
TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, tasarının 10 maddesinin kabul
edilmesinin ardından birleşime ara verdi. Aradan sonra komisyonun
yerini almaması üzerine Yakut, birleşimi saat 14.00'te toplanmak
üzere kapattı.