Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, partisinin Batman İl
Kongresi’nde...
1930-1940’lı yıllarda CHP’nin tek parti olarak iktidarda
bulunduğu yıllarda uyguladığı” katı laiklik anlayışının” bu dönemde
"Din ve Vicdan Özgürlüğünün" çok ağır baskı altına alındığı,
Dinin ve dince kutsal sayılanların öğrenilmesi ve yaşanması
konusunda ciddi sıkıntıların olduğu,
Camilerin kapatıldığı, çok önemli miktarda caminin satıldığını,
bazılarının ahır, samanlık, içkili lokanta, pavyon, halkevi, CHP
binası haline getirildiği,
Ezanın Türkçe olarak okutulduğu,
Kur'an-ı Kerim eğitiminin yasaklandığı veya çok sıkı jandarma
baskısı ile adeta okutulmasının/öğrenilmesinin imkânsız hale
getirildiği, insanlara zulüm boyutuna varan haksızlıkların
yapıldığı bilinmektedir.
CHP'nin tek parti olarak iktidarda bulunduğu 1923-1950 döneminde
çok sayıda cami, mescit, medrese, tekke, türbe, mezarlık vs haraç
mezat satılmıştır. Bununla ilgili olarak Vakıflar Genel
Müdürlüğünün ve Başbakanlık Devlet Arşivlerinde önemli bilgi ve
belgeler mevcuttur.
Bunları merak edenler zaten biliyorlar.
Bunların her biri alabildiğince tartışmaya açık
konular.
Bunların her biri çetrefilli, bitmeyen tartışmaları
içinde barındıran mevzular.
Son zamanlarda sürekli olarak ifade edilen “iç cepheyi sağlam
tutmak” üzerine uyarılar yapılan, hatta terör bitsin diye terörist
başı Apo’nun bile gündeme geldiği şu günlerde böyle bir çıkış
yapmanın gündeme getirmenin kime ne faydası oldu?
Daha yakın zamanda yaşanan 28 Şubat süreci sindirilmeye
çalışılırken, daha da eski ve bir o kadar da tartışmalı konularını
gündeme taşımak sadece ayrışmayı körükleyenleri besler,
palazlandırır. Bu bakış açısıyla iç cephe sağlam tutulamaz. Daha
yapıcı bir dil, daha birleştirici bir üsluptur beklenen.
Teğmenler Tabi ki Mustafa Kemal’in Askerleri
Teğmenler...
Andı okumak için pek çok kez komutanlarından izin
istemişler. Fakat her defasında “uygun değildir” cevabını almışlar.
Bunun üzerine de yemini izinsiz okumaya karar vermişler. Tören günü
kılıç çekip izinsiz gösteriyi gerçekleştirmişler.
Böyle izinsiz bir gösteriye hiçbir okul onaylamaz. Hele de bir
askeri okul, hele de Harbiye.
Askeri okullar emir komuta zinciri, ast-üst ilişkisiyle
disipline edilir. “Komutandan izin isterim, komutan izin vermezse
bile kendi kafama göre yaparım, kimse de beni ırgalamaz”
diyemezsiniz.
Hele de Harbiyeliyseniz.
Evet ortada bir yanlış var. Ama bu yanlış o genç teğmenlerin
ihracını gerektirmez. Disiplin suçu verirsiniz, yetkilerinizi
kontrollü ve vicdanlı kullanırsınız. Toplumun beklentisi bu
yöndedir. Aksi halde bir nesil zaten FETÖ’nün kucağına bırakıldı,
kurban edildi. Bir nesil daha harcanmasın, bir nesil devlet babanın
şefkat tokadıyla kaldığı yerden devam etsin derim ben…
Türk Silahlı Kuvvetlerine mensup olanlar zaten Mustafa
Kemal’in askerleridir. Bu askerler milli mücadele bilinciyle
yetişmiş, teröre ve teröriste geçit vermeyecek zihinsel kodlara ve
donanıma sahip, vatan toprağını müdafaa etme kararlılığından bir an
olsun geri durmayanları temsil eder.
“Mustafa Kemal’in askeriyiz” dedikleri için değil askeri nizama
aykırı hareket ettikleri için yanlış yaptılar. Çünkü disiplin
askeriyenin olmazsa olmazıdır.
CHP Ülkeye Verdiği Zararın Farkında mı?
İçişleri Bakanlığı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve
Bütçe Komisyonu’nda başta Esenyurt Belediyesi olmak üzere dört
belediyeye kayyum atanmasını protesto etmek isteyen CHP’li
milletvekilleri ile AKP milletvekilleri arasında kavga ve arbede
yaşandı.
CHP'liler girişi engelleme tutumu olmadığını, Esenyurt
belediyesini kastederek kısa süreliğine de olsa Bakan Yerlikaya'nın
"bir kamu kurumuna girememe duygusunu" yaşamasını istediklerini
ifade ettiler.
CHP'li Komisyon üyesi ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba,
Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atandığını anımsatarak, "AK Partili,
MHP'li belediyelere farklı uygulama CHP'li belediyelere farklı
uygulama. Biz de bugün kayyumun ne anlama geldiğini İçişleri
Bakanı'na anlatacağız. Bu milletin iradesine bir darbedir. Millete
karşı yapılmış bir darbedir. 2019'da denediler başarılı olamadılar,
bunda da başarılı olamayacaklar. Hodri meydan diyoruz" diye tepki
gösterdi.
CHP milletvekillerinin engelleme ve protestoları nedeniyle
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya bir süre salona giremedi.
CHP'li Başarır ile Bakan Yerlikaya arasında tartışma
yaşandı.
Bu yapılanlar çirkindir…
Demokrasi dışı müdahaledir.
Siyasi nezaketsizliktir.
Zorbaca bir engellemedir.
Terör sevicilerine destek vermektir.
CHP muhalefet etmek isterken, acaba bu güzel ülkeme verdiği
zararın farkında mı?