İsmi lazım değil hatun kişilerden birisi; “yeni oyunumda iç
çamaşırı yok. Karakter ön plana çıkacak” demiş.
Artık siz işi gücü bırakıp, karakteri düşünün.
Hayır, karakterde çok zorlandıysanız; o zaman oyunda başrolü
oynayanı tahmin etmeye çalışın.
Tam aşağısı sakal, yukarısı bıyık oldu değil mi?
Bence de…
Ama her iki ihtimalde de bu oyun tutar. Tutar da artık nasıl
tutar orasını bilemedim.
Zaten iç çamaşırın olmadığı bir oyun neyi anlatıyor, nasıl
anlatıyor seyirci açısından pek bir önemi olmayacaktır.
Çünkü seyircinin motivasyonu doğrudan belli bir noktaya
odaklandığı için oyunun sonunda; bu oyun ne anlattı size diye
sorsalar; soranlar bir tane oyunla ilgili doğru cevap
alamayacaklardır.
Oyunun yazarı Shakespeare olsa kaç yazar…
Ama oyunun sonunda seyircilerin tamamının gözlerinin sanki sekiz
saat araba kullanmış gibi yorgun olacağına da şimdiden bahse
girerim.
Eee malum gözler pür dikkat olacaktır.
Odak noktasında…
Oyunun başrolünü kimin oynadığını; isterseniz davul çalarak
âleme duyurun bu saatten sonra hepsi hikâyedir.
Çünkü oyunun başrolünü kimin oynayacağını; “yeni oyunumda iç
çamaşırı yok. Karakter ön plana çıkacak” diyen zaten
söylemiştir.
Başrolde çamaşır olmadığı kesin.
Oyunda bile yok çünkü…