İç borca neşter

MÜSİAD Genel Başkanı Ali Bayramoğlu, rakamlardaki iyileşmenin önümüzdeki süreç içerisinde rakamların kötüleşmesine hiçbir zaman mani olmadığına dikkat çekerek, ''Bu, bizim iş alemi olarak hükümete (kulağınıza küpe yapmanız gerekiyor) dediğimiz bir konudur'' dedi. Bayramoğlu, ''Hükümetin Karnesi'' anketi ve hükümetin bir yıllık çalışmalarını değerlendirmek üzere MÜSİAD İzleme Komisyonu'nun hazırladığı raporu değerlendirdi. Hükümetin acil eylem planında yer alan hedefin 17'sinde başarıya ulaştığını belirten Bayramoğlu, 15 hedefte çalışmaların devam ettiğini, 20 hedefte ise hiçbir çalışma yapılmadığını kaydetti. Ekonomik göstergelerdeki bir yıllık değişimin yorumunu yapan Bayramoğlu, GSMH'deki büyümeye işaret ederek, ''Bu seneki kur politikaları, karşımıza bela olarak çıkacak bir konudur. Fiktif bir artışla, öbürgün (Eyvah GSMH düştü) demeyelim'' diye konuştu. EKONOMİDE REEL BÜYÜME Bir ekonominin reel büyüme trendine girmesinin önemli olduğunu vurgulayan Bayramoğlu, şöyle dedi: ''Rakamlardaki iyileşme, önümüzdeki süreç içerisinde rakamların kötüleşmesine hiçbir zaman mani olmamıştır. Bu bizim iş alemi olarak hükümete (Kulağınıza küpe yapmanız gerekiyor) dediğimiz bir konudur. Kalıcı olabilmesi de reel piyasa şartlarının gelişmesiyle olur. Rant piyasasının gelişmesi değildir.'' IMF politikaları konusunda da hükümetin mevcut statükoyu devam ettireceği yönünde gözlemleri olduğunu anlatan Bayramoğlu, ''Bunun yerine bir şeylerin ikame edilmesi kaçınılmazdır'' görüşünü dile getirdi. TERÖR OLAYLARI İstanbul'da art arda yaşanan bombalı terör olaylarına da değinen Bayramoğlu, şunları söyledi: ''Bunlar daha önce daha fazla etki bırakırdı. Borsa'da dünkü hareketi kastetmiyorum. Vatandaşlarımız böyle fiktif ani büyümelere prim vermesinler. Türkiye (Eyvah bir şeyler mi oluyor?) konumunu çok kısa sürede üstünden atabilecek kadar... Eskisi kadar moralsiz değil. Bu, Türkiye'de ciddi problemlere rağmen, çok güzel motivasyon havası oluştuğunu, moral havasının oluştuğunu bize gösteriyor.'' ''ERDOĞAN'IN TAVRI ŞAMAR OLMUŞTUR'' Türk toplumunun ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın terör konusunda ortaya koyduğu tavrın da çok önemli olduğunu belirten Bayramoğlu, ''Başbakanın ulusa seslenişi, bu hadiselere hükümet olarak yaklaşım tarzları, olayı başka yönlere çekmeye çalışanlara çok güzel bir şamar olmuştur'' dedi. Bayramoğlu, Türkiye'nin mali sektörler açısından radikal tedbirler almak zorunluluğu bulunduğunu vurgulayarak, Türkiye'nin iç borca kesinlikle neşter vurmak zorunda olduğunu söyledi. Türkiye'nin dış ticaret hacminin büyümesiyle kendi kendisini aldatmaması ve cari açığı göz ardı etmemesi gerektiğini dile getiren Bayramoğlu, ''Bir hükümet yetkilisinin çıkıp (7.5 milyar dolar cari açık bizim açımızdan sıkıntı değildir) demesi, ekonomiyi bilmemesi anlamına gelir'' diye konuştu. Bayramoğlu, terör olaylarını kastederek, ''Her ne kadar birileri bunu istemese de Türkiye eğer reformist politikaları uygulayabilirse 2004'ün 2003'den, 2005'in 2004'den daha iyi olacağı kanaatindeyiz'' değerlendirmesinde bulundu. SORULARI YANITLADI Soruları da yanıtlayan Bayramoğlu, hükümete verilen geçer notun rakam olarak karşılığı sorusuna, ''Öyle bir spekülatif rakamımız yok. Biz öğretmen değiliz'' yanıtını verdi. Bayramoğlu, Merkez Bankası kanununun değiştirilerek, kısa vadeli avans kullanım yetkisinin Merkez Bankası'na tekrar kazandırılmasını istediklerini dile getirerek, para basılarak piyasaya giren dövizin satın alınmasını önerdi. Bayramoğlu, ''Ama mühim olan bunun risklerine sebebiyet vermeyecek politikaları belirlemek'' diye konuştu. Tasarruf sahiplerini zarara uğratmadan iç borcun zamana yayılması gerektiğine de işaret eden Bayramoğlu, şunları kaydetti: ''Dış borca gelince yapıyorsunuz kriz olmuyor da iç borca gelince, yapınca niye kaos oluyor bunu anlamıyorum. Efendim (Mali piyasalar çöker, patlar) Bunlar hep hikaye işler. Çok güzel olur ve Türkiye bu borç yükünün altından kurtulursa büyümesi, patlaması, ekonomik gelişmesi o zaman olur.'' Bayramoğlu, Türkiye'nin yatırımlarını planlayabilmesi için vergi mevzuatı ve reformu konusuna acilen bir çözüm bulması gerektiğini de söyledi.