İbretlik HAYAT HİKAYESİ
Abone olMelis'in ölümü gözleri uyuşturucuya çevirdi. Eroinden kurtulan G.A. tehlikeye dikkat çekti.
16 yaşındaki liseli Melis'in ölümü, gözleri yeniden uyuşturucu
batağına çevirdi. SABAH, bu batağa saplanan gençlerle konuştu,
tüyler ürperten bilgilere ulaştı. Eroin yüzünden hayatı kararan
G.A.'ya göre, uyuşturucu bulmak çocuk oyuncağı.
16 yaşındaki Melis Akpınar'ın aşırı dozda eroinden ölümünden sonra
gözler gençlerin bağımlılığa itildiği mekânlara, özellikle de
Beyoğlu'na çevrildi. SABAH, uyuşturucu bataklığına saplanan ve bu
illetten kurtulmak isteyen gençlerle görüştü. Hepsinin fikri ise
ortak: "İstanbul'un pek çok eğlence mekânında uyuşturucu peynir
ekmek gibi satılıyor. Barların kapısında ve içerdeki torbacılardan
uyuşturucu temin etmek çok kolay. Gençler buralarda tuzağa
düşürülüyor." Yaygın deyimle 'ejderhayı yakalamak' için yola
çıkanların ilk durağı genellikle barlar ve gece kulüpleri. Bunların
içinde en bilinenleri ise Beyoğlu'nda. Uyuşturucunun son noktası
ise aşırı dozdan ölüm ya da 'altın vuruş' denilen bilerek alınan
aşırı dozla intihar. Aşırı dozdan ölüme giden hikâyelerin
başlangıcında hep Beyoğlu, Beyoğlu'nun izbe mekânları var. İçeride
'torbacı' denilen satıcıların cirit attığı barlarda, gece
kulüplerinde yıllardır gencecik hayatlar bir bir sönüyor.
Anne ve babası ayrı yaşayan zengin bir ailenin kızı 22 yaşındaki
G.A. Uyuşturucu yüzünden Bilgi Üniversitesi'ni 2. sınıfta yarım
bıraktı. İki dil biliyor. 8 aydır gördüğü tedavi sayesinde artık
uyuşturucu kullanmıyor. Lise yıllarında bu batağa düşen G.A.'nın
yaşadıkları pek çok genç için ibret verici bir hikâye. G.A. anne
babasının boşanmasından sonra 15 yaşında düştüğü bunalımdan
kurtulmak için arkadaşlarının önerisiyle Taksim'deki bir barda ilk
kez esrarla tanıştı. Bu sayede anne ve babasına duyduğu öfkeyi
bastırdığınısöyleyen G.A., liseyi bitirdikten sonra Bilgi
Üniversitesi'ni kazandı.
YAKIŞIKLIYA KANDI
Ancak uyuşturucudan vazgeçemedi. 2. sınıfta okulu yarım bırakmak
zorunda kaldı. Annesiyle kaldığı evi de terk etti. 15 yaşından beri
uyuşturucu kullanmasına rağmen, annesi ilgisizlikten dolayı bu
durumu fark etmiyordu bile. Hikâyenin gerisini G.A. anlatıyor: "Bir
kafede çok yakışıklı bir adamla tanıştım. Son model bir arabası ve
Beşiktaş'ta lüks bir evi vardı. Bana önce bir baba gibi davrandı
çünkü baba eksikliğim vardı. 'Senin mutlu olmanı, iyi olmanı
istiyorum' diyordu. Evine gittik. İlk kez orada eroinle tanıştım,
orada cinsel ilişkide bulunmuşuz. Ama ben ayılınca fark ettim.
Sonra bu adamdan aylarca kopamadım. Adam benimle sevişiyor, canı
sıkılınca dövüyor ama yine de birkaç gram eroinle mutlu
ediyordu."
Ancak artık vücudu titremeye, kriz geçirmeye başlayan G.A.
annesinin bu durumu fark etmesini istemediğinden izbe bir otele
yerleşti Tarlabaşı'nda: "Orada yaklaşık 2.5 sene kaldım. Param
olmadığı için uyuşturucu satıcılığı karşılığında uyuşturucu
ihtiyacımı gideriyordum. Daha önce tanıdığım satıcılar beni bu işin
başındakilerle tanıştırdılar. Onlardan mal alıp dağıtmaya
başladım." G.A. yaşadığı hayattan iğreniyor ama bir türlü çıkış
yolu bulamıyordu. Kaldığı izbe otelde bir gün intihara bile
teşebbüs etti ancak otel müdürü tarafından son anda kurtarıldı.
TORBACILARA DİKKAT!
G.A. artık İstanbul gece hayatında uyuşturucu satılmayan ve
içilmeyen yer kalmadığını belirterek şunları söylüyor: "Peynir
ekmek gibi satılıyor. Bu işlerde benim gibi güzel kızlar hep
kullanıldı. Etiler, Ulus, Ortaköy, Bebek gibi yerlerde evlerde
kokain partileri veriliyor. Beyoğlu, daha çok liseliler takıldığı
için dikkat çekiyor." G.A. yaşadıklarını ve gördüklerini anlatırken
özellikle torbacılara dikkat çekiyor. Ona göre bu torbacılarla, bar
ve gece kulübü gibi mekânların işletmecileri ortaklaşa
çalışıyor:
"Bilinen barlarda 'torbacı' denilen satıcılar vardır. Mekân
sahipleri bunları bilerek içeri sokuyor. Çünkü bara gelen müşteri
torbacı olmazsa başka bir mekâna doğru yol alır. Bu da bar
sahibinin daha az para kazanması demektir. Yani torbacıyla
işletmeci bir anlamda ortak çalışıyor. Büyük konserlerin yapıldığı
ormanlık bir alan, gençler arasında çok popüler olan ve her yıl
yapılan büyük bir rock festivali ile Taksim'deki hemen her mekânda
uyuşturucu var."
Haber: Yavuz Rençberler
Kaynak: