İbrahim Karagül şok edici şeyler gördü
Abone olYeni Şafak'ın tepesindeki isim İbrahim Karagül, Selam Örgütü soruşturmasında kendisi hakkında hazırlanan dosyadan çarpıcı ayrıntılar aktardı.
Kod adı Hasan! İran ajanı ve vatan haini. Bu ithamlar
Yeni Şafak gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül için
yapılmış.
Bilindiği gibi geçtiğimiz aylarda paralel yapının Selam örgütü soruşturması kapsamında 7 bin kişiyi dinlediği iddiası gündeme bomba gibi düşmüştü.
Haberler üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, doğrudan veya dolaylı olarak 2280 kişinin herhangi bir silahlı terör eylemi ya da terör planlamasının olmadığının görülmesine rağmen 3 yıldan fazla dinlenildiğini açıklamıştı.
Paralel yapının Selam örgütü soruşturması dosyasında dinlediği isimlerden Karagül,"Çok vahim deliler var" başlıklı yazısında dinlemelere ilişkin ilginç notları köşesine taşıdı. İşte o yazıdan bi bölüm:
HAYAL KURSAM MÜMKÜN DEĞİL YAZAMAZDIM
"Kod adım Hasan'mış!
'İran ajanı'ymışım. Türkiye'deki İran ajanlarıyla görüşüyormuşum.
Dosyada; 'Mustafa Karagül isimli gazeteci İbrahim Karagül' diyor.
'Vatan haini'ymişim.
Anadolu'dan bir dernek ya da vakıf aramış. Konferansa davet etmiş.
'Gelemem' demişim. Dosyaya eklenmiş, 'örgüt konuşması'
yapılmış.
Yayın yönetmenliğini yaptığım Yeni Şafak ve TVNET'teki
arkadaşlarımla aramızdaki günlük iş görüşmelerini bile 'not'
etmişler, dosyaya eklemişler. 'Şu konuda falanca kişi iyi konuşur,
programa çıkarabiliriz' demişim, not etmişler. 'Filanca kişiye şu
konuda yazı yazdırabiliriz' demişim, not etmişler.
Telefon görüşmesi yaptığım söylenen bazı kişileri hiç tanımıyorum.
Öyle bir isim hatırlamıyorum. İlk defa duyuyorum. Beş senedir, bir
gazeteci olarak her hareketimi, görüşmemi, konuşmamı not
etmişler.
Beni terör örgütleriyle, bazı suikastlerle bağlantılı göstermek
için senaryolar üretmişler, kurgular yapmışlar, var güçleriyle
uğıraşmışlar. Bir nevi imha planı yapmışlar.
Yüzüme karşı gülerken, gelip benimle iş görüşmeleri yaparken
arkamdan dosyalar tutuyorlarmış, fişlemeler yapıyorlarmış.
Düşündüm.. 'Hayal kursam, fantastik bir hikaye yazsam böyle bir
kurgu yapabilir miyim' dedim. Mümkün değil yapamazdım. Zengin hayal
dünyam böyle bir senaryoya yetmezdi.
Şok edici şeyler gördüm. Kendimle ilgili, başkalarıyla ilgili.
Bazen örgüt mensubu olmuşuz, bazen ajan olmuşuz, hakkımızda
dosyalar hazırlanmış. Darbe başarılı olsaymış yıllarca hapis
yatacakmışız.
HER BİREY BÖYLE BİR KOMPLO KARŞISINDA ÇARESİZDİR
'Mümkün' dedim. Böyle dosyalar hazırlayanlar, mahkemeleri de kendilerine göre kurgulayınca bir bireyin kendini anlatması, savunması, imkansızdır. Hiçbir bireyin gücü buna yetmez, yetemez, her birey böyle bir komplo karşısında çaresizdir. Devlet gücünü bu şekilde kullananlara karşı savunmasızdır.
Bu ülkede yaşayan, bu ülkeyi her şeyin üstünde tutan, bu ülkeye aşık biri ancak olanlar karşısında derin derin bir acı hisseder. Çok can yakıcıdır bu.
Türkiye büyük şoklar yaşadı, travmalar atlattı. İktidar çatışmaları yüzünden çok acı çekti. Ama hiçbir dönemde bireyler üzerine böyle kurgular, senaryolar yazılmadı. İnsanlar doğrudan hedef alınmadı. Böylesine bir imha harekatı yaşanmadı.
İbrahim Karagül tüm yazıları