İbrahim Kalın: FETÖ mücadelesi sonrası başarı arttı
Abone olCumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, katıldığı canlı yayında Türkiye ve bölgedeki gelişmeleri değerlendirirken terör örgütü DEAŞ hakkında ''Bu sapkın ideolojinin İslam ile alakası yok'' diyerek tepkisini dile getirdi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, FETÖ ile yapılan
mücadeleyle birlikte teröre karşı yürütülen operasyonlarda da
başarının arttığını söyledi. Referandum kararının Irak'ın toprak
bütünlüğünü tehlikeye atacağını ifade eden Kalın, ABD'nin Suriye
politikasını da eleştirerek, PYD/YPG'nin bölge insanına
baskı uyguladığını kaydetti.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, TVNET ekranlarında Türkiye ve bölgedeki gelişmeleri değerlendirdi. DEAŞ'ın bugüne kadar çok sayıda Müslüman'ı öldürdüğünü söyleyen Kalın, sapkın bir ideoloji sahibi olan örgütün İslam ile alakası olmadığını ifade etti. İşte Kalın'ın açıklamalarından bazı satır başları:
"Şimdi DEAŞ'la mücadele özel temsilcisi kişi de o dönemden kalma devam eden bir görevli ve zaman zaman onun PYD'lilerle, YPG'lilerle görüşmeleri, çektiği fotoğraflar, ziyaretler vesaireler basına da yansıyor. Resmi görüşmeler çerçevesinde Türkiye'ye de geliyor, heyet çerçevesinde. Bu son Middle East Institute'de yaptığı açıklama bizim için tabii ki kabul edilebilir bir şey değil. İdlib'teki bu terör örgütü yapılanmasının Türkiye ile ilişkilendirilmeye çalışılması, böyle bir imada bulunulması kabul edilebilir bir şey değil.
"TÜRKİYE'YE FATURA ETMEK İYİ NİYETLİ DEĞİL"
Şimdi bu kadar geniş bir alanda bu kadar çok yoğun insanın
olduğu bir yerde ve sahada bu kadar farklı dinamiklerin hareketli
olduğu bir alanda kalkıp bir tane gelişmeyi hem de en olmayacak
şey, Türkiye'nin hiç ilgisinin, alakasının olmadığı bir şeyi
Türkiye'ye fatura etmeye çalışmak iyi niyetle bağdaştırılacak bir
şey değil. Biz bunu müttefiklerimizle sahada her gün konuşuyoruz.
Bunun üzerine biz evvelsi gün Sayın Başbakanımızla, Müsteşarımızla,
Dışişleri Müsteşarımızla istişare ettik ve Müsteşar Yardımcısı
Sedat Bey'in aramasının uygun olacağını kararlaştırdık ve kendisi
de aradı tepkimizi dile getirdi dün de zannediyorum basına da
verildi bununla ilgili. Çünkü kayda da geçirilmesini istedik. Bu
tür imalar, suçlamalar kabul edilebilir şeyler değil.
"İŞLER KÖTÜ GİDİNCE SUÇLU TÜRKİYE OLUYOR"
Suriye'de kötü gittiğinde işte hemen Türkiye öne çıkıyor. Hatırlayın 1- 1,5 yıl önce sürekli Türkiye'nin yabancı terörist savaşçılara izin verdiği hatta hatta DEAŞ'tan petrol aldığı, şu yaptığı bu yaptığı, DEAŞ teröristlerinin Türkiye'ye getirilip tedavi edildiği gibi iler tutar hiçbir tarafı olmayan, hiçbir delile dayanmayan iddialar ortaya atıldı. Bunların hiçbirisini de ispatlayamadılar. Yani Amerika'nın önde gelen basın kuruluşları New York Times, Washington Post gibi ciddi olduğu var sayılan gazeteler bunları yazdılar. Netice olarak bir tane delil ortaya koyabildiler mi ortaya? Petrolü kim almış, nereden almış, hangi yabancı terörist savaşçıya izin verilmiş? Halbuki biz o dönemde ısrarla şunu söyledik: 'Terörle mücadele küresel anlamda tam işbirliği gerektiren bir alandır.' Yabancı terörist savaşçılar sadece Türkiye'den ya da bir ülkeden gitmiyorlar Suriye'ye. Irak'tan, Lübnan'dan her yerden gittiler, gidiyorlar değil mi? Biz o zaman dedik ki bu konuda tam bir istihbarat işbirliği içinde olmamız lazım.
AVRUPA'NIN DEAŞ YALANLARI
Avrupa'dan terör örgütlerine katılan çok sayıda kişiyle ilgili istihbarat bilgisi verilmedi ve sonra Türkiye teröristlerin geçişlerine engel olmuyor denildi. Avrupa basınındaki bu tavır bir algı manipülasyonu idi. Burada birileri eleştirilecekse, kendi vatandaşlarına sahip çıkamayan Avrupa ülkelerinin önce kendilerini muhasebe yapması lazım.
Suriye ile 911 kilometre sınırınız olacak. 6-7 yıldır savaş devam edecek ve sizin güvenlik tedbiri almayacaksınız. Bizim kendi tedbir ve güvenlik önlemlerimizi almamız gerekiyordu.
FIRAT KALKANI HAREKATI
Biz Fırat Kalkanı Harekatı'nı yaptıktan sonra Cerablus'a yüz bin
Suriyeli döndü. Çünkü orada güven tesis edildi. Terör örgütü
PYD/YPG bölgesine ise hiç kimse dönmüyor. Zira örgüt bölgede
kendisine muhalif olan herkese baskı uyguluyor. Arap, Türkmen, Kürt
olması fark etmiyor.
"SURİYELİ KÜRTLERİ AYIRIYORUZ"
Tel-Abyad bir Arap şehri ama terör örgütü PYD'nin elinde. Biz
Suriyeli Kürtler ile PYD/PKK'yı birbirinden ayırıyoruz. Bizim
YPG/PYD ile dile getirdiğimiz eleştirileri, dışarıda 'Türkiye
Kürtlerin kazançlarını engellemeye çalışıyor' diye yansıtılıyor.
Bunun hakikatle hiçbir ilgisi yok. Türkiye'nin son 40-50 yılında
Kürtlere nefes aldıran isim Recep Tayyip Erdoğan'dır.
"TERÖRLE MÜCADELEDE BAŞARI ARTIYOR"
FETÖ, kurumlardan temizlendikçe terörle mücadelede başarılarda
büyük başarılar kaydedildi. Fırat Kalkanı darbe girişiminden kısa
süre sonra yapılmasına rağmen, başarıyla tamamlandı.
"IRAK'IN KODLARI İLE OYNANDI"
Irak, Körfez ve Irak işgaliyle kodları oynandı, parçalara ayrıldı.
Irak'ın toprak bütünlüğü, refahı, istikrarı, bağımsızlığı bizim
için çok önemli. Iraklı bütün taraflarla eşit bir ilişki içerisinde
olmak için çaba sarf ettik. Sünnilerle, Şiilerle, Kürtlerle,
Türkmenlerle, Araplarla iyi ilişkiler kurduk. Türkmenlerle ise
akrabalık ilişkimiz var. Türkmen denince Irak'ta tek bir bölge
geliyor ancak öyle değil Irak'ın her yerinde varlar. Türkmenler,
Irak'ın en entegre olmuş topluluğu ancak tek bir noktada
olmadıkları için bu onlara handikap olarak geri dönüyor.
IRAK'IN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE TEHDİT
Irak Kürtleri ile bir sorunumuz yok ama referandum konusu, Irak'ın
toprak bütünlüğünü tehdit ediyor. Referandum kararını kimin
onaylayacağı belirsiz. Referandum yapıyorsanız, Irak Meclisi'nin
bunu onaylaması gerekiyor."