İBB'nin 8 milyon TL'ye aldığı Fatih'in tablosuyla ilgili Murat Bardakçı'dan bomba açıklamalar
Abone olTarihçi Murat Bardakçı, tablonun Bellini'ye ait olduğunun kesin bir delilinin bulunmadığını ve sahte olabileceğini belirterek "kimliği meçhul gence tabloda Fatih ile aynı seviyede yer verilmesinin eserin sarayın dışında, hayalî şekilde yapıldığını gösterdiği vurgulanmıştır." dedi.
Londra'daki müzayedede toplam 935 bin sterline İtalyan ressam Bellini'ye ait olduğu söylenen Fatih'in tablosunu İBB'nin satın almasıyla ilgili tartışmalar gündemdeki yerini koruyor.
Habertürk yazarı tarihçi Murat Bardakçı, Tablonun Bellini'ye ait olmadığını ve Fatih'in karşısındaki gencin Cem Sultan olmadığı ve resmin sahte olduğu iddiasını dile getirdi.
Prof. Dr. İlber Ortaylı, Fatih'in karşısındaki kişinin, oğlu Cem Sultan olduğunu belirtirken Bardakçı Cem Sultan iddialarına karşı çıktı.
Bardakçı'nın 'Fatih’in karşısındaki genç, Cem Sultan değildir!' başlıklı yazısında elde mevcut olan doğru bilgileri böyle aktardı:
"Bellini’ye ait bir eser milyonlarca, hattâ yüzmilyonlarca pounda satılır"
* Tablonun kimin eseri olduğu meçhuldür, Gentile Bellini’nin atölyesinde yapılıp yapılmadığı konusunda bile bilgi yoktur, kurulan bağlantılar sadece söylentilerden ibarettir. Kaldı ki, Bellini gibi tablolarının birçoğu asırlar önce bir yangında yokolan ve şu anda elde az sayıda eseri bulunan Rönesans döneminin önemli ressamına aidiyeti kesin şekilde bilinen bir tabloya birkaç yüz bin pound değer biçilmesi mümkün değildir; Bellini’ye ait bir eser milyonlarca, hattâ yüzmilyonlarca pounda satılır.
* Büyükşehir Belediyesi’nin aldığı tabloyu 1737 ile 1817 arasında yaşayan İsviçreli gravür ustası Christian von Mechel 1807’de satın almış, şarkiyatçı Rudolph Tschudi’nin eseri 1930’larda von Mechel’in kolleksiyonunda görüp tanıtmasından sonra da sanat tarihi kitaplarına girmişti…
"30 bin pound daha düşük fiyata müşteri buldu"
Gravürcünün soyundan gelenler iki asır boyunca muhafaza ettikleri tabloyu 300 bin pound başlangıç fiyatı ile Sotheby’s müzayede şirketinin Londra’da 8 Haziran 2015’e düzenlediği mezata koydular ve eser o gün vergiler dahil 965 bin pounda satıldı. Tablonun yeni sahibi aradan beş sene geçtikten sonra eseri elden çıkartmak ihtiyacı hissetmiş yahut daha yüksek meblâğlarla satabileceğini düşünmüş olacak ki aynı tabloyu beş sene sonra yine Londra’da ama Christie vasıtasıyla açık arttırmaya çıkardı ve bu defa yine vergiler dahil 935 bin 250 pounda İstanbul Büyükşehir Belediyesi aldı. Yani, eser ilk satıştan 30 bin pound daha düşük fiyata müşteri bulmuş oldu!
Cem Sultan iddiasının temeli yok
* Tabloda FatihSultan Mehmed ile beraber resmedilen gencin kimliği bilinmemektedir, bu konuda yapılan yorumlar, hattâ gencin Fatih’in en sevdiği oğlu Cem Sultan olduğu yolundaki açıklamaların temeli yoktur.
Fatih’in üç oğlu vardır; oğullarından Mustafa, Bellini’nin 1479’da İstanbul’a gelmesinden önce vefat etmiştir. Hükümdarın o sırada 32 yaşında olan büyük oğlu Bayezid babasının yanında değil, Amasya’dadır; üçüncü oğlu olan Cem de o tarihte Konya’dadır.
Protokole ters
Ressamı meçhul eserde Fatih’in karşısında görülen gencin Cem Sultan olmamasının imkânsızlığının sebepleri sadece Bellini’nin İstanbul’a gelişi sırasında Cem’in Osmanlı payitahtında bulunmaması değil, hükümdar babanın oğlu ile beraber resmedilmesinin Şark’ın geleneklerine ve protokollerine ters düşmesidir!
Fatih ile aynı seviyede
Avrupa resminde hükümdarların çoluk-çocuk birarada gösterilmesi âdeti bizde yoktur, üstelik bir padişahın oğlu bile olsa bir başkası ile aynı boyda resmedilmesi örfe ve edebe mugayirdir! Cem Sultan, Bellini’nin İstanbul’da bulunduğu günlerde payitahta gelmiş ve Bellini ile tesadüfen de karşılaşsa bile, bu şekilde, yani babası ile ve onunla aynı boyda beraberce resmedilmesine imkân yoktur! Zaten, tablo hakkında daha önce yapılan çalışmalarda da kimliği meçhul gence tabloda Fatih ile aynı seviyede yer verilmesinin eserin sarayın dışında, hayalî şekilde yapıldığını gösterdiği vurgulanmıştır.
Babinger'in görüşü
Üstelik, tablodaki gencin kim olduğu hakkında bugüne kadar değişik yorumlar yapılmış ama kesin bir hükme varılamamıştır. Meselâ, Fatih Sultan Mehmed hakkındaki en meşhur biyografi ile Bellini’yi anlatan çok önemli bir makale kaleme almış olan Franz Babinger gencin Bosna hükümdarının İstanbul’da rehin bulunan oğlu olabileceğini yazar ve tablonun Bellini’nin eseri gibi gösterilmesi iddiasını temelsiz gördüğünü söyler.
Satan bile Cem Sultan demiyor
Üstelik, ortalıkta iki günden buyana dolaşan Cem Sultan iddiaları tabloyu mezata koyan Christie müzayede şirketinin eserin tanıtımı için yayınladığı katologda bile geçmiyor. Christie tablonun saray dışında yapılmış olabileceğini, gencin giydiği ve kol kısmı görünen elbisede kullanılan altın işlemeli lüks kadifenin 15. asır sonlarında İtalya’da dokunduğunu hatırlatıyor, sonra tablodaki genç hakkında bambaşka bir görüş ile sürüyor, “Bu kişi bir Avrupalı, muhtemelen de Osmanlı sarayı ile bağlantısı bulunan ve İstanbul ile alâkasını bu şekilde yâdetmek isteyen Venedikli bir tüccar veya diplomat olmalıdır” diyor.
Hani şimdilerde devlet büyüklerinin yanına yaklaşıp selfi çekebilmek için takla üstüne takla atan bazı işadamları var ya, işte onlar gibi biri…
Unutulmaması gereken bir husus daha var: Osmanlı İmparatorluğu’nun o devrin süper gücü olmaya başladığı 15. asırdan itibaren Batı’da Osmanlı tarz giyim-kuşam modası başlamış; Avrupalı bazı asilzadeler, diplomatlar ve zenginler Türk giysileri giymişler ve zamanın meşhur ressamlarına kendilerini bu giysiler içerisinde gösteren tablolar yaptırmışlardır.