İBB'den korkutan açıklama: Bir saniye bile bekleyecek zamanımız yok
Abone olYEREBATAN SARNICI'nın restorasyonu sırasında sütun başlarında gergi boşlukları belirlenirken çökme riski tespit edildi. İBB Kültür Varlıkları Daire Başkanı Oktay Özel, "Bizim şu an itibarıyla bir saniye bile bekleyecek zamanımız yok" dedi.
Yerebatan Sarnıcı'nın ziyarete kapalı bölümünde yaklaşık 4
yıldır devam eden restorasyon çalışmaları sırasında, Cumhuriyet geç
dönem restorasyonunda yapılan gergi elamanlarının, sütün başlarında
son bulduğu ve devamlılık oluşturmadığı tespit edildi. Bu durum,
olası depremde Sarnıç'ta ciddi hasarların oluşabileceğini, hatta
göçmelerin bile yaşanabileceğini gösteriyor. Sadece sarnıç değil
çevresindeki yapılar da tehdit alında.
"Restorasyon çalışmaları sırasında belli tespitlerimiz oldu " diyen
İBB Kültür Varlıkları Daire Başkanı Oktay Özel, "Bin 500 yıl
önce yapılmış bir Bizans sarnıcındayız. Çok özel bir yapı. Tarihi
Yarımadanın merkezinde bulunan turistik bir merkez aynı zamanda
burası. Uzun zamandır restorasyonda. Biz de titizlikle
restorasyon çalışmalarını sürdürüyoruz. Restorasyon çalışmaları
sırasında belli tespitlerimiz oldu. Sütunların hemen sütun başı
dediğimiz kısmında gergi boşlukları mevcuttu. Bu gergi boşluklarını
incelediğimiz zaman, gördüğümüz gergilerin süreklilik arz
etmediğini ve sütun başlarından, diğer sütuna doğru devam
etmediğini tespit ettik. Bu son derece sıkıntılı bir durum. Çünkü
taşıyıcı kagir ayakların, deprem davranışları son derece
sıkıntılıdır. Bu deprem davranışlarını iyileştiren elemanlar gergi
demirleridir. Tabii yapıldığı dönemde İstanbul, deprem açısından
son derece tecrübeli bir şehir. " diye konuştu.
"Cumhuriyet döneminde demir gergiler
yenilenmiş"
Sözlerinin devamında Oktay Özel "Tarih boyunca, sıklıkla depremlere
uğradığı için Roma ve Bizans ustaları tarafından bu deprem
tecrübesi ile, bazı yapı taşıyıcı sistemleri geliştirilmiş.
Bunlardan bir tanesi de, sütun başlarına yerleştirilen ahşap
gergiler. Bu ahşap gergiler zamanla yerini demir gergiye bırakmış.
Cumhuriyet döneminde demir gergiler yenilenmiş. Bu yenilenme
sırasında süreklilik arz etmeyecek şekilde bir müdahale yapılmış ve
bu gergilerin özellikle sütun başlarında devamlılığı söz konusu
değildi" şeklinde ifade etti.
"Güçlendirme projesi hazırlandı"
Yapılan tespitler üzerine, alanında uzman inşaat mühendisleri
tarafından, yapının modellendiğini ifade eden Özel, "Bizim
tabii bir bilim kurulumuz var. Bilim kurulumuzun statik danışmanı
da Prof. Dr. Feridun Çılı. Çılı yapılan çalışmaları inceledi ve bu
gergi demirlerinin yenilenmesi yönünde bir karar ortaya çıktı.
İdaremiz tarafından ve alanında uzman mühendisler tarafından bir
güçlendirme projesi hazırlandı. Bu güçlendirme projesinin kapsamı,
sütun başlarındaki boşlukları, demirlerin süreklilik sağlayacak
şekilde yenilenmesi şeklindeydi. Hasar riski olan sütunların da
paslanmaz kelepçeler ile sağlamlaştırılması yönündeydi. Projeler
idaremiz tarafından hazırlandı. İlgili koruma kuruluna hızla
iletildi. Koruma kurulu konuyu ilgiliyle takip etti ve yerinde
incelemelerde bulundu. Proje onaylanır onaylanmaz, biz yüklenicimiz
ile birlikte hızla Yerebatan Sarnıcı'nın deprem güvenliğini
sağlamayı arzuluyoruz" dedi.
"Yapılacak restorasyonların belli sınırları
var"
Olası bir depremde sarnıçta yaşanabilecek göçme riskinden bahseden
Özel, Yerüstündeki yapılar ve Yerebatan çevresinin de bundan
olumsuz etkilenebileceğinin altını çizerek, "Tabii tarihi
yapılara özellikle deprem güçlendirme açısından yaklaşmak son
derece zor bir konu. Müdahaleler sınırlı. Bin 500 yıllık bir yapı.
Yapılacak restorasyonların belli sınırları var. Bu kapsamda biz
yapısal modellerimizi tamamladığımız zaman özellikle sütun
başlarında deprem sırasında yoğun bir gerilme yığılmaları olacağı
tespitini yaptık. Bu gerilme yığılması şu demek, deprem sırasında
oradaki elemanların yoğun hasar alması. Bu, göçme gibi tehlikeli
durumları doğurabileceği anlamına geliyor. O nedenle acilen bir
önlem alınması durumu söz konusu." ifadelerini kullandı.
"Bin 500 yıllık bir insanlık mirasından
bahsediyoruz"
Özel konuşmasını "Bu sadece Yerebatan Sarnıcı için bir tehlike de
değil. Yukarıda yoğun kullanımda, turistik bir alan söz konusu.
Bunun dışında kamusal kullanımda olan, özel mülkiyette olan bazı
binalar var. Bunların hasar alması gibi tehlikeli, hayal bile etmek
istemediğimiz durumlarla karşı karşıya kalma ihtimalimiz var. Bu şu
demek oluyor, Bizim şu an itibarıyla bir saniye bile bekleyecek
zamanımız yok. Hızla Yerebatan Sarnıcı'ndaki deprem güvenliğini
sağlamak gibi bir zorunluluğumuz var. Yetkili kurum ve kuruluşlar
ile işbirliği içinde hızla önlemlerimiz alacağız. Bin 500 yıllık
bir insanlık mirasından bahsediyoruz. Bu mirası koruma hepimizin
borcu" sözleriyle tamamladı.