Tevrat'ta 950 yıl yaşadığı söylenen Hz. Nuh'un Cizre'de bulunan türbesi ziyaretçi akınına uğruyor. Nuh tufanının ardından Cizre'ye yerleşen ve orada vefat ettiğine inanılan Hz. Nuh (a.s.)'ı ziyaret etmek isteyen yüzlerce kişi her gün Dağkapı Mahallesi'ndeki türbeye gelip dua ediyor. Ünlü tarihçiler Cizreli İbnülesin, Firuzabadi, Evliya Çelebi, Katip Çelebi, Ebubekir Helevi ve Babilli Berassus'un (Bersis) da Hz. Nuh'a ait olduğunu yazdığı mezarı şerif, Nuh Camii'nin güneyindeki bodrum kısmında bulunuyor. Merdivenle inilen, uzun ve dar bir namazg'hı geçtikten sonra varılan türbenin üzerinde bir sanduka bulunuyor. Ünlü tarihçiler Cizreli İbnülesin, Firuzabadi, Evliya Çelebi, Katip Çelebi, Ebubekir Helevi ve Babilli Berassus'un (Bersis) da Hz. Nuh'a ait olduğunu yazdığı mezarı şerif, Nuh Camii'nin güneyindeki bodrum kısmında bulunuyor. Merdivenle inilen, uzun ve dar bir namazg'hı geçtikten sonra varılan türbenin üzerinde bir sanduka bulunuyor. Nuh'un Gemisi, Tevrat'ın Tekvin (Yaratılış) bölümünde anlatılan Tanrı'nın insan ve diğer canlıların ırkının devam etmesi için büyük tufandan önce Nuh'a yapmasını emrettiği büyük gemidir. Gemi Nuh'un ailesi ve dünyada bulunan diğer çekirdek hayvanların korumaya alınması amacıyla hazırlanmıştır. Bu hikâye Tevrat'ın Tekvin bölümü ve Kur'an'da anlatılmaktadır. 27 Nisan 2010 günü Ağrı Dağı'nda bulunduğu iddia edildi. Tanrı, insanoğlunun sapkınlığına bir ceza vermek adına, yeryüzündeki tüm canlıları yok edeceğini söyler. Rab baktı, yeryüzünde insanın yaptığı kötülük çok, aklı fikri hep kötülükte. İnsanı yarattığına pişman oldu. Yüreği sızladı. "Yarattığım insanları, hayvanları, sürüngenleri, kuşları yeryüzünden silip atacağım" dedi, "Çünkü onları yarattığıma pişman oldum." Ama Nuh Rab'bin gözünde lütuf buldu. Ancak Nuh Peygamber, O'na inanmış biridir ve Tanrı'nın ona bir şans vermesine sebep olur. Tanrı, Nuh'a bir gemi yapmasını, yaşayan bütün hayvanlardan birer (ve bazılarından yedişer) çift almasını emreder. Kendine gofer ağacından bir gemi yap. İçini dışını ziftle, içeriye kamaralar yap. Gemiyi şöyle yapacaksın: Uzunluğu üç yüz, genişliği elli, yüksekliği otuz arşın olacak. Pencere de yap, boyu yukarıya doğru bir arşını bulsun. Kapıyı geminin yan tarafına koy. Alt, orta ve üst güverteler yap. Yeryüzüne tufan göndereceğim. Göklerin altında soluk alan bütün canlıları yok edeceğim. Yeryüzündeki her canlı ölecek. Ama seninle bir antlaşma yapacağım. Oğulların, karın, gelinlerinle birlikte gemiye bin. Sağ kalabilmeleri için her canlı türünden bir erkek, bir dişi olmak üzere birer çifti gemiye al. Çeşit çeşit kuşlar, hayvanlar, sürüngenler sağ kalmak için çifter çifter sana gelecekler.Yanına hem kendin, hem onlar için yenebilecek ne varsa al, ilerde yemek üzere depola." Yaradılış 6:14-21(Adğe dilinde "Khuafe" suda yüzen araçlara verilen isim.)Adını bu "Gofer" ağacından almış olabilir. Yeryüzünde soyları tükenmesin diye, yanına temiz sayılan hayvanlardan erkek ve dişi olmak üzere yedişer çift, kirli sayılan hayvanlardan birer çift, kuşlardan yedişer çift al. Nuh altı yüz yaşındayken, o yılın ikinci ayının on yedinci günü enginlerin bütün kaynakları fışkırdı, göklerin kapakları açıldı. Yeryüzüne kırk gün kırk gece yağmur yağdı. Bu da Tanrının Nuh'a bir lütfudur. Büyük Tufan'dan sonra, geminin Ağrı Dağı'na oturduğuna dair Tevrat'ta geçen bölüm şudur: Gemi yedinci ayın on yedinci günü Ağrı dağına oturdu. İslamî inanışlara göre, Tufan'dan sonra Nuh'un Gemisi Cudi Dağının üzerine oturmuştur. Sözü geçen geminin Ağrı'da bulunduğu konusunda söylentiler vardır. Austen Henry Layard ve L. King, bu dağın dolaylarında çivi yazısıyla hazırlanmış Asur yazıtlarına rastladılar. Kur'an'da geminin Cudi dağına oturduğu söylenmektedir. Hud Sûresi'nde "Ey yeryüzü! Yut suyunu. Ey gök! Tut suyunu" denildi. Su çekildi, iş bitirildi. Gemi de Cûdî'ye oturdu ve "Zalimler topluluğu Allah'ın rahmetinden uzak olsun!" denildi. şeklinde anlatılır. Kur'an tefsirlerinde Cudi'nin Musul'a yakın bir yerde olduğundan bahsedilir.[1] Bahsedilen dağ, bugün Cizre sınırları içinde bulunan dağ, günümüzde Türkiye Cumhuriyeti'nin Şırnak ili sınırları içine düşmektedir. Şırnak ismi, "Şehr-i Nuh" anlamında çok eski bir isimdir. Cudi Dağı'nın eteğinde ismi "seksenler" anlamına gelen Heştan Köyü bulunmaktadır. Heştan köyünün Nuh tarafından kurulduğuna inanılır, ve köyün ismi Nuh'un Gemisi'nde bulunduğuna inanılan seksen kişiye atfen böyle anılmaktadır.