Hyundai'nin 'şehirli' yıldızı
Abone olKoreli üreticinin çıkarttığı üçüncü arazi aracı olan Tucson, adını Amerika'daki bir kentten alıyor. Kendisiyse şehirli bir arazi aracı zaten
"Çıktı, çıkıyor" filan derken, ilk kez 2004'ün ilk aylarında
Amerika'daki Chicago Motor Show'da tanıtılan, ardından da Cenevre
Otomobil Fuarı'nda "gösterime giren" Tucson (Tu-son diye
okunuyormuş, yanlış olmasın!), Koreli üreticinin piyasaya sürdüğü
üçüncü arazi aracı. Santa Fe'yi zaten biliyorsunuz. Terracan'ı ise
hiç görmediniz. Zira, ülkemize hiç getirilmedi. Galloper ise artık
yaşamıyor bile! İşte bu serinin içinde, Tucson, "en küçük boy"
olarak yerini almış durumda. Amerika'da bir kent adı olan Tucson,
aynı zamanda kızılderili dilinde "siyah dağların ardından çıkan
kaynak" demekmiş! Tabii söyleyene kadar insanda hal kalmıyor...
Türkiye'ye 2.0 lt (140 HP) benzinli ve 2.0 lt. (125 HP) dizel motor
seçenekleriyle getirilen Tucson'un, benzinlisiyle müşerref olacağız
bu kez. Abisine benziyor Tasarım, Amerika olduğu kadar Avrupa
pazarının da beğenilerini karşılayacak türden çizgiler taşırken,
önden abisi Santa Fe'ye benzerliğiyle dikkat çekiyor. İç mekanda
Santa Fe'den daha geniş yer sunabilen Tucson'da, lüksten çok
işlevselliğe önem verilmiş. Nitekim gösterişli yerine kolay
ulaşılabilen, çok da karmaşık olmayan bir orta konsol tasarlanmış.
Göstergeler de rahat okunabilir şekilde. Araç içindeki fileler,
kapı içi cepleri ve minik kancalar, kullanışlılığı artırıyor.
Oturma pozisyonu rahat olan araçta, koltukların alanı da gayet iyi.
Sadece motor, yüksek devirlerde sesiyle bazen 'Ben buradayım'
diyor. Plastik malzemeler, bozuk yolda pek fazla ses vermiyor.
Şehir içinde, boyutlarının uygun oluşu nedeniyle rahat bir kullanım
sunan Tucson'ın, arka camının da açılarak bagaja ulaşılabiliyor
olması, dar park yerlerinde işe yarıyor. Yeterli performans
Normalde sürekli önden çekişli olan Tucson, direksiyonun solundaki
bir düğmeyle dört tekerlekten çekişli hale getiriliyor. Bu, biraz
da yakıt tüketimi için avantaj sağlıyor. 2.0 litrelik motor, aracın
ağırlığı da hesaba katıldığında, çok atay bir yapı sergilemese de,
yeterli performans sağlıyor. Zira ağırlığı neredeyse 1.7 ton. 175
km/s hıza ulaşabilen araç, 0'dan 100 km/s sürate ise fabrika
verisine göre 11 saniyenin üzerinde bir zamanda çıkıyor.
Kullandığımız araç, manuel vitesliydi. Vites yolları birbirine
yakın olmakla birlikte, geçişlerin bir miktar sert olduğunu gördük.
Tüketim ise 100 km.'de ortalama 10 litrenin biraz üzerinde. Çekiş
Kontrol Sistemi, ABS+EBD gibi sistemlere sahip Tucson, serte yakın
süspansiyonuyla virajlarda çok fazla yana yatmasa da, arazi
araçlarının büyük çoğunluğunda olduğu gibi limitler içinde
davranılmasını istiyor. Aracın bir miktar yere yakın oluşu, ağır
arazi koşullarında onu zorlayabiliyor. Zaten bu sınıf araçlar da,
öyle ağır koşullarda hemen hemen hiç kullanılmıyor. Bununla
birlikte frenler kusursuz çalışıyor. Haber: Levent Köprülü Kaynak:
Milliyet