Hutbelerde Atatürk adı neden hiç geçmiyor? Diyanet İşleri Başkanı Erbaş belge paylaştı
Abone olDiyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, hutbelerde isim okunmayacağını belirten Atatürk imzalı 1926 tarihli kararnameyi, "Neden hutbelerde ismi okunmuyor?" diye soran Sözcü gazetesi yazarı Saygı Öztürk'e gönderdi.
Hutbelerde Atatürk adının geçmemesiyle ilgili
eleştirilere Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş cevap verdi.
Sözcü gazetesi yazarı Saygı Öztürk, "Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’ın “Atatürk” soruma cevabı" başlıklı yazısında kimi kesimlerce eleştiri konusu yapılan hutbe tartışmasını olayın muhatabı Erbaş’a sordu.
Kandil gecelerinde Atatürk'e dua ettiği
videolar
Öztürk'ün “Diyanet son yıllarda hep Çanakkale'de Atatürk'ü yok
sayması, hutbelerde adının geçirilmemesiyle gündeme geliyor. Belki
bu konuya açıklık getirirsiniz” sözlerine Erbaş, farklı tarihlerde
kandil günlerinde Atatürk adının geçtiği duaları içeren videoları
gönderdi. Öztürk, daha sonra yazısına şöyle devam etti:
Atatürk imzalı kararname
Eski Türkçe yazılı, Gazi Mustafa Kemal ve bakanların imzasını
taşıyan 5 Mart 1340 yani 1926 tarihli kararnamenin yanı sıra, günün
Türkçesine çevrilmiş halini de Başkan Erbaş gönderdi.
Kararnamede şunlar yazılı: “Bundan sonra Camilerde Hutbelerde
şahıs ismi söylemeksizin ‘Millet ve Cumhuriyetin Kurtuluşu için'
dua edilmesi karar kılınmış ve bu kararların bütün vilayetlere
İçişleri Bakanlığınca tebliğ edilmesi için havale edilmiştir.
05/03/1926”
İşte, Gazi Mustafa Kemal ve bakanların imzaladığı o
kararname:
"Darbe döneminde bir iki hutbe dışında Cumhuriyet tarihi
boyunca bu karara hep uyulmuş"
Başkan Prof. Dr. Ali Erbaş, Başbakanlık kararnamesiyle ilgili şu
yorumu yaptı:
“Gönderdiğim belge dolayısıyla hutbelerde isim anılmamasını merhumun kendisi istememiş. Daha sonraki süreçte de hiç hutbelerde yazılmamış. Ben 50 senedir Cuma'ya gidiyorum, pek hatırlamıyorum. Gazi hazretleri, hutbenin namazın bir parçası olduğunu bildiğinden dolayı böyle bir karar aldırmış olabilir. Cumhuriyet tarihi boyunca bu karara hep uyulmuş. Darbe dönemlerinde belki darbecilerin hazırlayıp gönderdiği bir iki hutbede olabilir, bilmemeleri sebebiyle. Bu Atatürk'ün kararına uygun hareket etmemek anlamına gelir. Biz her vesileyle anıp, duamızı yapıyoruz."
Atatürk'ün, hutbelerde adının geçmemesiyle ilgili kararnamesine uyulduğu kadar, laiklik. demokrasi, insan hakları, inanç özgürlüğü başta olmak üzere diğer uygulamaları ve kararları da ilgili makamlar tarafından dikkate alınsa…"