Husumet 2004 yılına dayanıyor
Abone olGünler öncesinden başlayan gerginlik yaralama olaylarıyla gün yüzüne çıktı. Geçmişe dönersek husumet 2004 yılında başlıyor. İşte hesaplaşmanın perde arkası:
İstanbul’da mafya grupları arasında son bir hafta içinde
düzenlenen 3 ayrı saldırıda, ülkücü mafya olarak tanınan Sedat
Şahin’e yakınlığı ile bilinen 2 kişi öldü, 4 kişi de yaralandı.
Polise göre, Hüseyin Saral ve Sedat Şahin grupları arasındaki
‘hesaplaşma’nın kökleri 2004 yılına dayanıyor. Önümüzdeki günlerde
çatışmanın yeni boyutlar kazanmasından endişe ediliyor. Şahin ve
Saral grupları arasında ilk çatışma, polis kayıtlarına göre şöyle
gelişti: Saral’ın adamı Mert Altan Sarıyıldız ile Şahin’in yeğeni
Zekeriya Kocaman aralarında anlık başlayan bir tartışma sonucu
silahlı çatışmaya girerler. Sarıyıldız’ın açtığı ateş sonucu
Kocaman felç olur. Şahin bundan Saral’ı sorumlu tutar. Aralarında
yapılan görüşmelerde Saral bunu kabul etmez, ancak tetikçi Mert
Altan Sarıyıldız ile birlikte İtalya’ya gider. Orada tutuklanır.
Tahliye olduktan sonra da Roma’da sokak ortasında Şahin’in
adamlarınca 31 Ocak 2005’te öldürülür. Şahin’in şifreli telefon
görüşmelerinde, Saral’ın öldürülmesi için “vatandaşın ciğeri lazım”
dediği, öldürüldüğünü duyunca da “sigarayı bıraktırdım” ifadesini
kullandığı öne sürülüyor. 3 KEZ AĞIRLAŞTIRILMIŞ ÖMÜR BOYU HAPİS
Sedat Şahin şu an cezaevinde Bu olayı soruşturan İstanbul
Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla başlatılan Sahra
operasyonunda, Sedat Şahin’in de aralarında bulunduğu 53 kişi
yakalandı. Bu kişilerden yirmisi tutuklandı. Telefon
dinlemelerindeki şifreler çözülünce Şahin’in talimatıyla Hüseyin
Saral’ın öldürüldüğü iddianamede yer aldı. Sedat Şahin için 3 kez
ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı. Bir
süredir soğumaya bırakılan hesaplaşma, 22 Eylül Perşembe günü
Fatih’te Muzaffer Dağdeviren’in öldürülmesiyle yeniden alevlendi.
Sedat Şahin’in eski sağ kolu olan Dağdeviren, aynı zamanda Uğur
Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Bahriye Üçok ve Muammer Aksoy’un da
aralarında bulunduğu çok sayıda faili meçhul cinayeti işleyen
‘Kudüs Savaşçıları’ örgütü davası hükümlüsüydü. EYLEM PLANLADIKLARI
AÇIKLANDI Hüseyin Saral Olaydan iki gün sonra, Saral grubuna
yönelik olarak İstanbul Organize Suçlar Şubesi’nce düzenlenen bir
operasyonda Ümit Saral’ın da aralarında bulunduğu 13 kişi çok
sayıda silahla yakalandı. Zanlılardan bazılarının Muzaffer
Dağdeviren’in Fatih Camii’ndeki cenaze töreni sırasında, Sedat
Şahin’in adamlarına yönelik olarak eylem planladıkları açıklandı.
ATALAY CEBESOY ÖLDÜRÜLDÜ Dağdeviren’in öldürülmesinden tam bir
hafta sonra Sedat Şahin’in avukatı Atalay Cebesoy da Fatih’teki
yazıhanesinde uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürüldü. Bu olaydan
bir kaç saat sonra da Beşiktaş’da bir nargile salonuna düzenlenen
baskında 3 kişi yaralandı. Yaralılardan birinin Sedat Şahin ile
aynı davada yargılanan adamlarından Talat Yavuz olması, gözleri
yeniden mafya hesaplaşmasına çevirdi. Organize suçlar şubesi
ekipleri, bir yandan bu olayların faillerini ele geçirmeye
çalışıyor, bir yandan da Sedat Şahin’in adamlarının olası
misillemelerine karşı önlem almaya çalışıyor. Polisin endişe ettiği
konulardan biri de, ‘hesaplaşmakta olan’ gruplara yakınlığıyla
bilinen diğer yeraltı örgütlerinin de çatışmalara dahil olması...
Örneğin, Sedat Şahin’in Sedat Peker’in akrabası olan Mecnun
Odyakmaz ile telefon görüşmeleri var. Aralarının iyi olduğu
söyleniyor. Öte yandan, Sedat Şahin’e bir zamanlar yakın olan
Alaattin Çakıcı’nın ise şimdilerde arasının kötü olduğu söyleniyor.
Cezeavinde Çakıcı’nın Şahin’e bir otomobil hediye ettiği, ancak
sonradan nedeni bilinmeyen bir anlaşmazlığın ortaya çıktığı, sitem
dolu mektuplaşmaların ardından Şahin’in hediye otomobili geri
gönderdiği de ortada dedikodular arasında... SEDAT ŞAHİN KİMDİR?
Sedat Şahin, ülkücü mafya lideri olarak tanınıyor. Kısmetim 1 ve
Luck S’deki uyuşturucunun sahiplerinden olduğu öne sürülen Osman
Ayanoğlu’nun korumalığını yaptığı iddia edilmişti. İsmi ilk olarak
1993 yılında, Çağlayan’da bir arabanın içinde vurulan yakın
adamları Cihan Kaplan ve Esabil Karataş’a yönelik suikastten
sorumlu tuttuğu Hacı Çapan’ın öldürülmesi ile ünlendi. Gerçek adı
Mehmet Nafi Çapan olan Hacı Çapan, 1996 yılından hastaneden taburcu
olduğunda vurularak öldürülmüştü. HÜSEYİN SARAL KİMDİR? Hüseyin
Saral ise silahlı soygun, akaryakıt kaçakçılığı ve çete lideri
olarak tanınıyor. Kamuoyunda, Türk ve Romen polisinin ortaklaşa
düzenlediği Meriç operasyonu ile Bükreş’te yakalanmasıyla tanındı.
Emniyet Müdürlüğü’nün üst düzey yöneticilerden birinin Hüseyin
Saral’ın akrabası olduğu da öne sürülmüştü. Akaryakıt kaçakçılığını
ortaya çıkaran Balina operasyonu kapsamında aranırken yurtdışına
kaçmış ve 26 Ekim 2001’de Türkiye’ye iade edilmişti. Bir süre
tutuklu kalan Saral sonra serbest bırakılmıştı. İddialara göre,
Sedat Şahin’in adamları tarafından Ocak 2005’te Roma’da öldürüldü.
Kaynak: Erdoğan Durna