Hüseyin Gülerce'den bomba Ekrem Dumanlı açıklaması
Abone olHakkında gözaltı kararı bulunan Hüseyin Gülerce İstanbul Emniyeti’nde ifade vermesinin ardından yaptığı açıklamada 'Delilleri gördüm, durum vahim' dedi.
14 Aralık Operasyonu kapsamında hakkında gözaltı kararı bulunan Hüseyin Gülerce, İstanbul Emniyeti'nde ifade verdi. Gülerce, ifadesinin ardından yaptığı açıklamalarda savcının kendisine sordukları ve operasyonun genel durumuyla ilgili çok kritik açıklamalarda bulundu; 'Dellileri gördüm, durum çok vahim' dedi.
İfadesinin ardından serbest bırakılan Gülerce, Yeni Şafak'a yaptığı açıklamada savcı İrfan Fidan tarafından kendisine 35-40'a yakın soru sorulduğunu; kendisinin 10 Nisan 2009'da Zaman Gazetesi'ndeki köşesinde yazdığı yazı ile ilgili ifade verdiğini ifade etti. İşte gülerce'nin o açıklaması: "6 Nisan 2009'da sayın Fethullah Gülen, herkul.org sitesinde bir sohbet yapmış. Bu sohbetin dört gün sonrasında da ben zaman gazetesindeki köşemde, 'Gülen neden uyarıyor' başlıklı bir yazı yazmışım. Nuh Gönültaş ve Ahmet Şahin de yazmış. Bunların hepsi bir araya getirildiğinde, sanki bir tezgah kurulmuş gibi bir şey var."
"MESELE BAŞKA YERE ÇEKİLMESİN"
Gülerce ayrıca, Ekrem Dumanlı'ya çok sivri bir gönderme yaparak; "Yani işin içerisine basın özgürlüğünü katarak veyahut da gösteri yaparak veyahut da Türkiye çok ciddi bir dönemin içinden geçerken şov yaparak kimse meseleyi başka yere çekmesin. Hakikatin ortaya çıkması önemli. Bunu da şunun için ısrarla vurguluyorum. Ben de o hatayı yaptım maalesef. Ergenekon ve balyoz davalarında böyle bir havaya girildi. Şimdi bakın kendileri de o arkadaşların Ahmet Şık'tan özür diliyorlar. Bir havaya girip de meseleyi başka tarafa çekip de hakikatin ortaya çıkmasını kimse engellememeli. Yazmış ama duymamış!" dedi.
"HÜKÜMETİN DARBE TEŞEBBÜSÜYLE KARŞI KARŞIYA OLDUĞUNU SÖYLÜYORUM BEN..."
Gülerce ifadesiyle ilgili olarak da ayrıca şunları anlattı: "Gülen'in sohbetinde Tahşiye kelimesi geçiyor. Bu sohbetin bir paragrafını almışım. Yoksa kendim tahşiye kelimesini kullanmadım. Kendimi böyle savundum. Onlar da inandırıcı buldular. Böyle bir kumpasın içerisinde yer alamayacağımı da söyledim. Hükümetin darbe teşebbüsüyle karşı karşıya olduğunu söylüyorum ben. Ortada ciddi bir mevzu var ve ben bana gösterilen delillerle bir tezgah olabileceğini düşünüyorum. Tezgahtır diyemem, bu yargılamanın sonucunda çıkacak. Yargıya müdahale edemem. Başkaları da yargıya müdahale etmesinler."
İşte Gülerce'nin çarpıcı açıklamaları:
"SAYIN GÜLEN BAŞTA OLMAK ÜZERE, CEMAATTE BİR İRAN TAKINTISI VAR"
"Hakikaten bende İranla ilgili mevzuda cemaatin yaklaşımını eleştirmek istiyorum. Fırsat oldu ifademde onu da söyledim. Bir takıntı görüyorum ben cemaatte sayın Gülen başta olmak üzere bir İran takıntısı var öyleki bazı insanları bazı hükümet üyeleri hatta bakanları hatta başbakanı sayın cumhurbaşkanını zan altında bırakmak için bir muta nikahı İran yönlendirmesi gündeme getiriliyor. Ben bunu hazmedemiyorum gücüme gidiyor."
"TÜRKİYE BAKANLARINA VE VEKİLLERİNE BİR MUTA NİKAHI KIYDIRILARAK ÜLKEYİ İRAN MI YÖNETİYOR?"
Türkiye 5 bin yıllık bir devlete sahip yani Türkiye, İran'ın oyuncağımı Bakanlarına, Milletvekilerine ve Genel Müdürlerine bürokratlarına bir muta nikahı kıydırılarak Türkiye'yi İran mı yönetiyor. Bu kadar olmaz Türkiye'de başka her ülkenin İran da dahil hesabı vardır istihbaratı vardır. Amerikası İngilteresi de vardır. İsrali'nde Suriye'nin de Almaya'sının da ama bunların hepsini bir kenara bırakıp sadece Türkiye'yi İran şu şu şu numaralarla yollarla yönetiyor demek ve Türkiye'yi yöneten insanları Türkiye'yi küçümsemek Türk devletini böyle başkasının oyuncağı olacakmış devletmiş gibi göstermek, beni Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak rahatsız ediyor Bunu da ifademde söylemiş oldum."
14 ARALIK OPERASYONUNDA SON DURUM: GÖZALTINDA SADECE HİDAYET KARACA, EKREM DUMANLI VE SADECE POLİSLER KALDI
İstanbul merkezli "Tahşiye" operasyonunda gözaltına alınanların işlemleri dün de devam etti. İfadeleri alınan Zaman Gazetesi yazarları Hüseyin Gülerce ve Ahmet Şahin'in de aralarında bulunduğu Çok sayıda sivil şüpheli İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hasan Yılmaz tarafından serbest bırakıldı. Van'da gözaltına alınan Makbule Çam Elamdağ ise "yaşı küçük çocuğu olduğu" gerekçesiyle salıverildi. Gözaltında sadece Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı ve STV Genel Yayın Yönetmeni Hidayet Karaca ile Tahşiye Operasyonu'na katılan şüpheli polislerin kaldığı öğrenildi. Gözaltına alınan tüm zanlılara, akşam yemeği, sabah kahvaltısı ve öğle yemeği, emniyet kantininden tedarik edildi.