Hüseyin Çelik'ten dobra cevaplar
Abone olMilli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik TBMM'de soruları yanıtladı. 'ÖSS'yi düzeltemedik' itirafında bulunan Çelik, "10 bin öğretmeni nokta tayinle atayacağız" dedi.
Milli Eğitim Bakanı Çelik, TBMM Genel Kurulu'nda kendisine
yöneltilen soruların tamamını 1 saat 20 dakikada cevaplandırdı. 7
ilin milletvekilleri tarafından illerine üniversite kurulması
yönündeki soruları cevaplandıran Çelik, fakülte olan illerin mevcut
altyapısından faydalanılarak bu illere üniversite kurulacağını, bu
fakültelerin başka illerdeki üniversitelere bağımlı olmaktan
kurtarılıp, müstakil üniversite haline getirileceğini kaydetti.
ÖĞRETMEN ATAMALARI... 58 ve 59'uncu hükümetler döneminde 51 bin 419
öğretmen atandığını kaydeden Bakan Çelik, Ağustos ayında da 10 bin
öğretmen ataması daha yapılacağını anımsattı. Türkiye'nin hiçbir
tarafından öğretmen yetersizliği nedeniyle boş geçen ders
olmadığını kaydeden Çelik, şunları söyledi: ''Öğretmen atamalarımız
tamamen şeffaf bir şekilde yapılıyor. Basın huzurunda yapılan atama
ve kura çekimleri konusunda şimdiye kadar herhangi bir şikayet
dilekçesi olmadı. Buna rağmen Ağustos 2005'te yapacağımız 10 bin
öğretmenin ataması, nokta tayini ile yapılacak. Yani norm kadro
gözönünde bulundurulmak üzere tüm atamalar, bilgisayar ortamında
buradan yapılacak. İllerde kura çekimine gerek kalmayacak.'' Ülke
genelindeki 69 eğitim fakültesinden mezunların kamu kurumlarına
atanmasının zorunlu olmadığına dikkati çeken Çelik, buralardan
mezun olanların özel sektörde de çalışabileceğini anımsattı. ''ÖSS
SİSTEMİNİ DÜZELTEMEDİK'' Lise son sınıf öğrencilerinin başarılı
olmaları halinde yarı dönem okula gitmemeleri yönündeki önergeyi
cevaplandıran Bakan Çelik, bu uygulamanın ''ÖSS sistemindeki
çarpıklıktan'' kaynaklandığını söyledi. Lise son sınıftaki
öğrencilerin yarı dönem okula gitmeyerek fiili bir durum
oluşturduğunu belirten Çelik, ''Önce fiili durum oluşuyor, birileri
de bunu legalleştiriyor. Biz bu tür olumsuzlukları gidermek için
ÖSS sistemini düzeltmek istedik ama düzeltemedik. Muhalefet olarak
buna şiddetle karşı çıktınız. Bu parlamentoyla bu işin altından
çıkamadık'' diye konuştu. MİSYONERLİK FAALİYETLERİ... Misyonerlikle
ilgili tartışmalara da değinen Çelik, konuyla ilgisi bilgisi olan
ve olmayan herkesin televizyonlardaki programlara katıldığını, bu
programlarla gerçeği yansıtmayan bilgilerin kamuoyuna aktarıldığını
savundu. Türkiye'nin misyonerlerin kuşatması altında olduğunun
ileri sürüldüğünü ifade eden Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Misyonerlikten mağdur olunduğuna dair herhangi bir müracaat yok.
İnsanlar dinlerini başka kimselerle paylaşabilir. Bu kişilerin dini
İslam da olabilir Hıristiyan da... Kişilerin maddi durumundan veya
afetlerden faydalanılarak din ticareti yapılması son derece
yanlıştır. Eğer çocuklarınızı iyi eğitirseniz misyonerlik
faaliyetlerinden korkmanıza gerek kalmaz. Yani çocuğunuza koruyucu
aşı yaptırırsanız salgın hastalıklardan korkmazsınız. Kültür ve
ahlak bilgisi dersleri de birer aşı gibidir.'' Bakan Çelik'in
konuşmasını tamamlamasının ardından TBMM Başkanvekili Ali Dinçer,
birleşime ara verdi.