Hüseyin Çelik'ten Cumhuriyet tarifi
Abone olAK Parti'nin sivri dilli Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'ten yine gündem yaratacak açıklamalar...
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Süleyman
Demirel Üniversitesi (SDÜ) tarafından Prof. Dr. M. Lütfü Çakmakçı
Kültür Merkezi'nde düzenlenen ''Küreselleşme Sürecinde Türkiye''
konferansında yaptığı konuşmada, Kayseri Pınarbaşı İlçe Emniyet
Müdürlüğü önünde meydana gelen patlamadan büyük üzüntü duyduğunu
belirterek, şehitlere Allah'tan rahmet, Türk Milleti, yakınları ve
sevenlerinine baş sağlığı diledi.
"DARBEYE YILLARCA İHTİLAL DEDİK"
Türkiye'nin hep iç ve dış düşman üreterek yoluna devam ettiğini
savunan Çelik, ''27 Mayıs darbesini yapanlar, darbenin
adını 'ihtilal' koydular. Bunu bize de söyletiyorlar. Bizimkiler
kirli darbedir. Silahlı Kuvvetler içinde 69'da çete çıkıyor, darbe
yapıyor, ülkenin başbakanını asıyor, bu yaptığı haltı da bize
yıllarca 'bayram' diye kutlatıyor. Ben de buna ihtilal diyeceğim
öyle mi...'' diye konuştu.
Türkiye'nin iç meselesini düzeltip düşman paranoyasından kurtulmak
zorunda olduğunu vurgulayan Çelik, şöyle devam etti:
''Efendim, devleti ele geçiriyorlar. Solcular, Kürtler, Aleviler
devleti ele geçiriyor. Peki bu saydıklarımız zaten bize ait değil
mi- Hiçbirimiz aynı değiliz. Bu farklılaşma birbirimizin gırtlağını
sıkmayı gerektirmiyor. Toplumları bir orkestra olarak düşünmemiz
lazım. Orkestrada taban tabana birbirine zıt enstrümanlar var.
Hepsinin sesleri birbirinden farklıdır. Orkestra şefi becerikli
olursa o farklı seslerden güzel bir armoni çıkarır. Devlet,
orkestra şefi gibidir. Bireysel farklılıklarımız nasılki kavga
sebebi değilse, kitlesel farklılıklarımız da kavga sebebimiz değil.
Kürt olmak, Türk olmak, Hristiyan olmak, Müslümanlıkla kavga etmeyi
gerektirmiyor.''
"TÜRKİYE, ARTIK YÖNLENDİRİLEN BİR ÜLKE DEĞİL"
Türkiye'nin artık gündemi belirlenen, yönetilen ve yönlendirilen
bir ülke olmadığına dikkat çeken Çelik, ''Biz Arap baharıyla
ilgilendiğimizde, bazıları bunu aklına sığdıramıyordu. Biz bu
coğrafyada 75 milyon nüfusuyla küresel yöneten ve yönlendiren
idarenin aktif ve etkin bir üyesi olma yolunda gayret gösteriyoruz.
Bugünkü dünyada haklı kuvvetli değil, kuvvetli haklı kabul
ediliyor. Onun için biz güçlü olmak zorundayız'' diye konuştu.
"CUMHURİYETİ 'DEMOKRASİ' DİYE ANLATTILAR"
''Bir taraftan kendimiz olacağız bir taraftan dünyadan
kopmayacağız'' diyen Çelik, şöyle konuştu:
''Ağaçtan kopan yaprağın akıbetini rüzgar tayin eder. Sıkı sıkıya
ağacın unsuru olacağız, ama kendimiz olarak kalacağız. Yıllarca
bize yanlışları doğrular olarak ezberlettiler. Cumhuriyeti
'demokrasi' diye anlattılar. Cumhuriyet ile demokrasi aynı şey mi-
İngiltere, Belçika, Norveç, İspanya krallıktır ve Cumhuriyettir. O
zaman Cumhuriyet tek başına derdimize deva olmaz. Onun için bize
demokratik cumhuriyet lazım.
Zihniyet devrimi yapmak zorundayız. Bu, kanunla değil eğitimle
olabilir. Yıllar yılı bizi 'çaresizlik' denen bir yanılgının içine
ittiler. 'Öğrenilmiş çaresizlik' denen bir yanılgı bu. Bizim için
darbelere boyun eğme, kendimizi hakir görme, öz güvensizlik, hep
öğrenilmiş çaresizlik olarak bizde mevcuttur. Sizin pasaportunuzun
gördüğü saygı, ülkenizin gördüğü saygıdır.''
"KENDİMİZİ KÜÇÜMSEMEYELİM"
Birilerinin karamsarlık pompaladığını, ''Türkiye batıyor''
dediklerini öne süren Çelik, ''Bunlar kesinlikle doğru değil. 2002
yılında asgari ücret 184 liraydı, yani 120 dolardı. Şimdi 700 küsur
lira, yani 420 dolardır. Bizim milli gelirimiz yüzde 200 artmış ve
bu, memura ve herkese yansımıştır. Biz Ankara'dan buraya geldik. 2
araba yan yana geçemezdi. Türkiye'nin bir başından bir başına uçak
pisti gibi yollardan gidiyorsunuz. Bunlar kendiliğinden olmadı. 21.
yüzyıl bizim yüzyılımız olacak. Dostumuzu, düşmanımızı, eğriyi,
doğruyu, bindiğimiz dalı iyi bileceğiz'' diye konuştu.
Hüseyin Çelik, 2002 yılında her 100 lira milli gelirin 75 lirasının
borç olduğuna işaret ederek, ''Bugün ise her 100 lira milli
gelirimizin 39 lirası borç. Bugün avro bölgesinin borcunun milli
gelire oranı yüzde 120'dir. Türkiye'nin yüzde 39'dur. Kendi
ülkemizin güzelliklerinin de farkında olalım, kendimizi
küçümsemeyelim. Kimse bu manada karamsarlığa kapılmasın. En büyük
avantajımız ise bizim 75 milyon nüfusumuzun 50 milyonu 'taşı sıksa
suyunu çıkaracak' genç, kadın ve erkekten oluşuyor. Biz, bu
nüfusumuzu 'nüfuz' haline getirdiğimiz zaman hakikaten 21. yüzyıl
bizim yüzyılımız olacak'' dedi.
Öte yandan konferansın ardından Çelik'i protesto etmek isteyen bir
grup üniversite öğrencisi ile üniversite güvenlik görevlileri
arasında arbede yaşandı. Öğrenciler, daha sonra alandan
uzaklaştırıldı.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, konferansın
ardından AK Parti İl Başkanlığını ziyaret ederek partililerle
sohbet etti.