HÜSEYİN ÇELİK, GÜNDEMİ DEĞERLENDİRDİ (1)
Abone olAK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, çözüm sürecinde esas hedefin silahların susması değil, bırakılması olduğunu söyleyerek, "Pa...
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, çözüm sürecinde
esas hedefin silahların susması değil, bırakılması olduğunu
söyleyerek, "Parmakların tetikten çekilmiş olması, şu anda
silahların susmuş olması, bombaların patlamıyor olması, bu birinci
aşamasıdır ve bu önemlidir" dedi.
Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, AK Parti Genel Merkezi’nde bir basın
toplantısı düzenleyerek gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevaplandıran
Hüseyin Çelik, bir gazetecinin "Çözüm Süreci’nin başarıyla
sonuçlanması hangi aşamada olacak? Silahlar bıkarıldığında mı
Kandil boşaltıldığında mı süreç başarıya ulaşmış olacak?"
şeklindeki sorusunu cevapladı. Çelik şu değerlendirmelerde
bulundu:
"Esas hedef, silahların susması değil, silahların bırakılmasıdır.
Bu ülkede artık terör, şiddet, kaba kuvvet, can almak, kan dökmek
insanların kendini ifade etme biçimi olmamalıdır. İnsanların ne
talebi varsa bunu demokratik yollarla dile getirmesinin önü
Türkiye’de sonuna kadar açıktır. Terörü kutsamadan, teröre,
teröriste meşruiyet kazandırmadan insanlar bunu yapabilir. 20 yıl,
10 yıl önceki Türkiye değiliz. Bugüne kadar 40 bin insan bu
meseleden hayatını kaybetmiştir. ’Biz vurduk, can aldık, can
verdik, taviz kopardık’ derlerse bu hüsrandır. Eğer böyle birşey
olsaydı 90’lı yıllarda olurdu. 90’lı yıllarda yıllık ortalama 4
bin-5 bin PKK’lı etkisiz hale getiriliyor, 800-bin 1000 civarında
da güvenlik görevlimiz şehit oluyordu. Biz kimsenin öteki olmadığı
ve ötekileştirilmediği bir Türkiye için gayret gösteriyoruz.
Dolayısıyla parmakların tetikçen çekilmiş olması, şu anda
silahların susmuş olması, bombaların patlamıyor olması, bu birinci
aşamasıdır ve bu önemlidir. Adım adım gidilecekse, bundan sonraki
aşama bu silahların bırakılmasıdır."
"SİLAHLARIN SUSTUĞU ORTAM HERKES İÇİN FIRSATTIR"
Hüseyin Çelik, reformlarla ilgili bir soru üzerine AK Parti’nin 63
maddeden oluşan reform paketini hatırlattı. Çelik, "Birilerinin
reform diye aklından geçirebileceği ne varsa o kitapçıkta var"
diyerek, "Sıkılı yumrukla tokalaşılmaz ama kimse de şöyle bir
değerlendirme yapmasın; ’masanın bir tarafına PKK-BDP diğer
tarafına AK Parti ve devlet oturacak, pazarlık yapılacak’. Yok
böyle bir şey" dedi.
"Bu ülkede yaşayan, nefes alan herkes bu işin tarafıdır" diyen
Çelik, "Türkiye’de demokratikleşme çabasının herkesi ilgilendiren
tarafı var. Bu süreç, aklın duyguların önüne çıkması için bir
fırsattır. Şehit cenazelerinin geldiği, bombaların patladığı bir
ortamda reformdan bahsedemezsiniz. Söz ettiğiniz zaman da tepki
toplarsınız. Bu açıdan bu huzur ortamı, özellikle silahların
sustuğu bu ortam herkes için bir fırsattır. Bu fırsatı iyi
değerlendirmek gerekir" şeklinde konuştu.
"YENİ ANAYASA YAPMA KONUSUNDA BÜTÜN PARTİLERE EŞİT MESAFEDEYİZ"
Hüseyin Çelik, bir gazetecinin BDP’li Altan Tan, yeni Anayasa’nın
CHP ve MHP ile yapılamayacağı şeklindeki sözlerini hatırlatarak,
"İktidar sorumluluk yüklenmeli" şeklindeki sözlerini hatırlattı. AK
Parti ile BDP arasında yeni anayasa konusunda bir uzlaşma olup
olmayacağı sorulması üzerine Çelik şöyle konuştu:
"TBMM’de grubu bulunan bütün siyasi partiler biliyorsunuz uzlaşma
komisyonunda eşit temsil ediliyor. Dolayısıyla bu işi yapma
konusunda hepsine eşit mesafedeyiz. Bu memleketin bir anayasaya
ihtiyacı vardır. Bizi ’A’ partisini tercih edip ’B’ partisinden
kaçmak, ’C’ partisini tercih edip ’D’ partisine vurmak gibi bir
tarzımız olmadı, tavrımız olmadı bugün de olmayacak.
Hatırlayın, biz 26 maddelik, o zaman 28 maddeydi Meclis’e
götürdüğümüzde anayasa değişikliğini bütün siyasi partilerin
kapısını çaldık, hepsi kaçtı o zaman. Referandumda ittifak ettiler,
millete karşı durdular. BDP’de boykot etti biliyorsunuz. Biz
TBMM’de AK Partinin inandığı, halk adına, millet adına inandığı
ilkelere, prensiplere kim destek verirse öpüp başımıza koyarız.
Onun için yani onu tercih etmek, ondan kaçma, buna yanaşmak biz bu
iş peşinde değiliz. Siyaset yapıyoruz biz. Biraz önce söylediğim
işte 7 sefer sandık yenilgisi içinde 2 referandum da var
biliyorsunuz. 5’i seçimdir, 2’si referandumdur. Yani CHP’nin ve
MHP’nin kendisini kaybederez ’zai’ ilanı vermesine yol açan 7
sandıktan 2’si de referandumdur biliyorsunuz."
"BÜTÜN TÜRKİYE’Yİ TARADIK"
Hüseyin Çelik, başka bir gazetecinin ise "Çözüm sürecinin başında
sürece olan desteğin yüzde 7-8 oranında olduğundan bahsedilmişti.
Başbakan bu desteğin yüzde 70’e yükseldiğini açıkladı. Şuan çözüm
sürecine olan desteği gösteren yeni bir araştırma var mı?"
şeklindeki sorusu üzerine, "Bu borsa yüz endeksi gibi falan değil.
Yani her gün sabah şununla başladı, akşam şuraya kadar çıktı, hafif
ok aşağıya doğru, biraz yukarı... Böyle bir şey yok arkadaşlar. Bu
Sayın Başbakan’ın Kızılcahamam’da açıkladığı son yapılan anketlerin
ortalamasıdır" diye konuştu.
Çözüm sürecinin başlamasından itibaren Türkiye’de 5-6 anket
yapıldığını kaydeden Çelik, "Bu aşamada anketi farklı farklı
gruplar yapıyor. Yani birisine yaptırsanız dersiniz ki, ’acaba
taraflı olabilir mi, acaba işin içerisinde başka şeyler var mı?’
Ama hepsinin ortalaması olunca buna tesadüfi diyemezsiniz" şeklinde
konuştu. Kendilerinin çözüm süreci kapsamında bütün Türkiye’yi
taradıklarını ifade eden Çelik, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Elbette biz bütün Türkiye’yi taradık bu arada arkadaşlar. Başta
bakanlarımız, genel başkan yardımcılarımız olmak üzere; bendenizin
de içinde bulunduğu arkadaşlarımız, illere gittiler, kendi
partililerimizle toplantılar yapıldı, sivil toplum örgütleriyle
görüşmeler yapıldı, kanaat önderleri ziyaret edildi. Basınla
saatler süren yeri geldiği zaman sorulu cevaplı basın toplantıları
yapıldı ve bunun çok önemli geri dönüşümleri oldu. Bir; parti
olarak bizim yaptıklarımız var. İki; 63 kişiden oluşan Akil
İnsanlar Heyeti’nin yurt sathında çabaları var."
MHP VE İŞÇİ PARTİSİ’NE ’İKİZLER’ BENZETMESİ
Hüseyin Çelik, bir soru üzerine ise Akil İnsanlar Heyeti’nin
çalışmalarına ve heyete yönelik gerçekleşen protestolara da
değindi. Gazetelerde yer alan ’Akil insanlara şok’ şeklindeki
haberleri hatırlatan Çelik, bu protestoları gerçekleştirenlerin ise
aynı kişiler olduklarını anlattı. Kocaeli’nden örnek veren Çelik
konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bakıyorsunuz bir gazetede ’akil insanlara şok’. Ne olmuş şok?
Bakıyorsunuz, bütün görevi x yerde, A yerde; ben diyorum ya bunlar
kadrolu protestocu, bunlar nöbetçi protestocu, biz bunların cemazül
evvelini de, ahirini de biliriz. Bir yerde, Kocaeli şimdi, 1 milyon
750 bin kişilik şehir. 30 kişi, İşçi Partisi artı MHP kolkola
girmiş, bunlar, bu ikizler her gittiği yerde bir bakıyorsunuz
ortaya çıkıyor. Ne oluyor bunun adı; ’Akil İnslar protesto edildi’.
’Yahu Akil İnsanları bağrına bastı’, ’Akil İnsanlarla fotoğraf
çektirmek için dakikalarca kuyruklar oluştu’ gibi bir haber
çıkmıyor. Bizim medyamız için bir şey olumsuzsa o haberdir. Hani
ben diyorum ya Ankara’da binlerce apartman inşa ediliyor, bu haber
konusu değil. Ama bir gecekondu yıkılsa Mamak’ta bütün ana haber
bültenlerinde yer alır. Olumsuzluklar daha çok cezbedici olduğu
için maalesef bunlar ön plana çıkıyor."
"AKİL İNSANLARIN YAPTIĞI İŞ SON DERECE SAYGIDEĞER BİR İŞ"
Hüseyin Çelik, akil insanlar için "Akil insanların bu ülkede
yaptığı için bana göre son derece saygıdeğer bir iştir" diyerek, 9
Mayıs’ta Başbakan Erdoğan’ın Akil İnsanlar Heyeti ile bir araya
geleceğini hatırlattı. Dolmabahçe Sarayı’nda gerçekleşecek olan bu
toplantının ise bir ’Ara değerlendirme toplantısı’ olacağını
kaydeden Hüseyin Çelik, "Bu insanlar bir maddi menfaat karşılığında
bu işi yapmıyorlar. Bu insanlar bunu gönüllü olarak yapıyorlar. Bu
insanların şöhret gibi bir derdi yok, zaten yeteri kadar şöhretli
insanlar. Ve onlar Türkiye’nin örneklemle alınmış bir kesitidir
arkadaşlar. Bütün akil insanlar, 63 kişiden ibaret değil elbette"
diye konuştu.
Muhalefet partisi liderlerinin akil insanlara yönelik hakaretlerini
hatırlatan Çelik, "Bu tavrınızla hakaretin büyüğünü siz hak
ediyorsunuz. Ama ben açık söyleyeyim, bu milletle büyük bir
olgunluk var, bu insanlara hala tahammül ediyorlar" dedi. Çelik
şunları söyledi:
"Herkese hakaret etmeyi meslek haline getiren muhalefet liderlerine
vatandaş diyor ki; bize dedikleri nedir biliyor musunuz? Sizi
samimiyetle temin ediyorum. Her gittiğim ilde bunu söylüyorlar;
’Sayın Başbakanımız lütfen bunlara cevap vermesin’ diyorlar. ’Sayın
Bakanım siz cevap verin yeter’ diyorlar. Sayın Başbakanımız hiç
bunlarla muhatap olmasın diyorlar.
Aslında Sayın Başbakan bu beyzadeleri çok önemsediği için değil,
Sayın Başbakan onlara gönül vermiş, onlara oy veren kendi halkını
çok önemsediği için onlara cevap veriyor. Yani biz CHP’ye oy veren
kitleyi de önemseriz, MHP’ye oy veren kitleyi de önemseriz. Onların
kafasındaki soru işaretlerinin giderilmesi adına, iktidar
sorumluluğu adına, iktidarın getirdiği nezaket adına bunlara cevap
veriyor. Hassasiyet adına bunlara cevap veriyor. Yoksa
Kılıçdaroğlu’nun çok dar çerçevede bir ikna kabiliyetinin olduğunu
hepimiz biliyoruz. Ben size geçen gün söyledim; yapılan anketlerde
CHP’ye oy veren 10 kişiden 3’ü Kılıçdaroğlu’nu başarılı buluyor.
CHP’ye oy verenleri söylüyorum; AK Parti’ye, MHP’ye, BDP’ye oy
verenlerden söz etmiyorum. CHP’nin bir liderlik problemi var."
(İHA)