HÜSEYİN ÇELİK: ESAS ÇOCUĞU OLMAYAN ZENGİNLERDİR
Abone olAK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Milli Eğitim Bakanlığı döneminde adeta bir eliyle şeytan taşlayıp bir eliyle ibadet yaptığın...
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Milli Eğitim
Bakanlığı döneminde adeta bir eliyle şeytan taşlayıp bir eliyle
ibadet yaptığını söyledi.
Yalova’nın Termal ilçesinde bulunan Grand Aydoğan Otel’de iki
gündür devam eden "Yalova’nın Eğitimde Dünü Bugünü Geleceği
Çalıştayı"nın son gününe, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve eski
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik de katıldı. Yalova Valisi Esengül
Civelek, AK Parti Yalova Milletvekili Temel Coşkun ve AK Parti
Yalova İl Başkanı Mustafa Pehlivan tarafından karşılanan Çelik,
çalıştayın kapanış konuşmasını yaptı.
Bakanlık yaptığı dönemden bahseden Çelik, dönemin cumhurbaşkanının
adeta muhalefet partisinin genel başkanı gibi çalıştığını söyledi.
Yargıtay’ın ise bakanlık bürokratlarını içeri atmak için entrikalar
çevirdiğini savunan Çelik, "Ben fırtınalı bir zamanda, okyanus
dalgalarının gemiler batırdığı bir dönemde Milli Eğitim Bakanlığı
yaptım. O dönemin cumhurbaşkanı Sayın Ahmet Necdet Sezer adeta
muhalefet partisinin genel başkanı gibi bize muamele ederdi.
Kararname gönderirdik, 5 ay orada beklerdi, sonra hiçbir açıklama
yapmadan geri gönderirdi. Anayasa Mahkemesi akla ziyan icraatlara
imza atıyordu. Kanun çıkarırdık, Sayın Sezer bize iade ederdi. Bir
daha çıkarırdık, Anayasa Mahkemesi’ne gönderirdi, o da iptal
ederdi. Danıştay bizi çalıştırmamaya ahdetmişti. Yargıtay benim
bürokratları içeri atmak için akla hayale gelmez entrikalar
peşindeydi. Benim o dönemdeki müsteşarım Nejat Bilgi’nin devam eden
halen onlarca davası var. Sivil ve askeri bürokrasiden oluşan
Türkiye’de bir vesayet sistemi vardı. YÖK, Üniversitelerarası Kurul
bir ayrı alemdi. Sendikalar bir taraftan, Meclis içi muhalefet
başka bir taraftan. Medyada üç günde bir benim aleyhimde bir manşet
yoksa, ’Her şey güllük gülistanlık’ derdik. Böyle bir dönemde bu
işleri yaptık" ifadelerini kullandı.
Çelik, o dönemde yaşadıklarını bir Temel fıkrasıyla anlatarak,
"Temel hacca gitmiş. Dönüşte, ’Ne yaptın?’ diye sormuşlar. Demiş
ki, ’Büyük şeytanı taşladım. Sonra ortanca şeytanı, daha sonra
küçük şeytanı taşladım. Sonra yine büyük, orta, küçük şeytanı
taşladım.’ ’Sen başka bir şey yapmadın mı?’ demişler. ’Valla şeytan
taşlamaktan ibadete vakit kalmadı ki’ demiş. Eğitim tarihini
yazanlar, bir elimizle şeytan taşlayıp bir elimizle ibadet
ettiğimiz için bizim yaptıklarımızı herhalde hayırla yad
edeceklerdir" diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, "3 çocuk yapın" tavsiyesinden de
bahseden Çelik, "Türkiye’de yönetenlerin zaafı, beceriksizliği hep
bizim nüfusumuza fatura edilmiş. Bizim topraklarımız 200 milyon
nüfusu rahatlıkla besler. Şuna katılıyorum; eğer nüfus sağlıksız,
eğitimsiz, idealizmden mahrum olursa, karnı tok, sırtı pek olmazsa
bu nüfus başınıza bela olur. Çok şükür nüfusumuzun yaş ortalaması
28. Dünyadaki bütün ülkeler için eğitim önemlidir, lazımdır ama
bizim için elzemdir çünkü çok genç bir nüfus potansiyelimiz var.
Eğer biz bunu doğru değerlendirebilirsek dünyanın en büyük
servetine kavuştuk demektir. Başbakanımız nikahlarda, ’Asgari 3
çocuk’ diyor, birileri kendi aklınca bunu tiye alıyor. ’Kim
bakacak?’ diyorlar. Fakirin çocuk diye bir sorunu var mı? Fakirin
zaten bir düzine var. Esas çocuğu olmayanlar zenginlerdir. Asıl
çocuğu olmayanlar hali vakti yerinde olanlardır. Holding sahipleri,
valiler, büyükelçiler, profesörlerin çocuğu azdır. Köylü vatandaşa,
’Sen çocuk yapma’ desen de çocuk yapacak. Kuzuya, ineğe, çarşıya,
pazara lazım. Mesele bu. Kim bakacakmış! Onun için mevcut olan genç
ve dinamik nüfusumuzu çok iyi ve kaliteli bir nüfus olarak
eğitmemiz gerekiyor" şeklinde konuştu.
(İHA)